Sizin hiç her şeyini satıp dünyayı gezmeye çıkan bir yakınınız oldu mu?.Benim olmadı.(çok nadir belki) yılbaşı çekilişleri öncesi Büyük ikramiye ile ilgili sokak röportajlarını bir izleyin lüften,İnsanlarımızın hayallerini dinleyin.

Daha büyük bir ev Son model araba onu alırım bunu arlım v.s

Kendi yarattığımız konforlu hapishanelerde yaşamak,son model arabaya binmek yeni mobilyalar almak bizim hayallerimiz..

Çünkü hayatımız boyunca ev araba taksiti ödeyen hiç çılgınlık yapmamış hayal kurmaya kalksak başımıza icat çıkarma diyen ebeveynlerle büyüdük.

Sigortalı bir işin varsa,Giyecek üç beş parça temiz kıyafetin karnını doyuracak sıcak bir yemeğin ve bir yuvan varsa ,senden daha mutlusu olamaz bu şekilde aşılandı bize.

Lüks bir otomobil çok iyi bir telefon ve 1o yıl ona çalışacağın bir ev için hayatını ona satmayı öğretmişler.

Ev araba almayı hayatımızın amacı haline getirmişiz Hayattaki tek motivasyon kaynağımız o yaptıysa bende yaparımdı ama o yaptı biz başaramadık.Çünkü neden; çünkü onun dayısı vardı.

 12 veya 24 ay kredi çekilerek gidilen 10 yada 20 günlük tatiller…

1 telefon için 24 ay taahhütler, kazanmadığın harcamalar hayattaki tek tatmin noktasının TV dizileri haline dönüştürülmesi ve televizyondakilerin aşklarıyla tatmin olup, gezgin programlarıyla dünyadan haberdar olan bir toplum olamaz. ..Mutlu olmak imkansız..olmadık da zaten. Lafı uzatmadan sonuca gelecek olursak. Asgari ücretle geçinmek zorunda olan vatandaşın  Dolar ve Euro çıktıkça fiyatlar uçarken…Rakamlar, etiketler günlük, hatta saatlik değişmeye başlarken Gıda ürünlerinin yanına yaklaşmak imkânsız hale gelirken  sunulan, ' zam enflasyon karşısında eriyecek. Enflasyonu durdurmadan, yapılan bu iyileştirmenin hiçbir faydası olmayacak. Asgari ücretlinin sağ cebine giren sol cebinden çıkacak.mutluluk da uzaklarda kalacak..

SAYGILAR…