
İlgi Alanlarımız ve Biz
Bazen düşünüyorum da, şu “ilgi alanı” meselesi ne kadar ilginç. Hepimiz farklı şeylere takılıp gidiyoruz. Kimimiz saatlerce manga okuyabiliyor, kimimiz sevdiği YouTuber’ın videolarını baştan sona izliyor. Sınıfta bir arkadaşım var, sürekli gitar akorları çalışıyor. Başka biri de futbol istatistiklerini ezbere biliyor, hiç sıkılmadan anlatıyor.
İçimden soruyorum: Acaba neden hepimiz farklı şeylere bu kadar bağlanıyoruz? Belki de içimizdeki boşlukları doldurmak için… Belki de sadece sıkıldığımız için. Ama her halükârda, insanın ilgisini çeken şeyler ona bir nevi nefes oluyor.
Annem bana sık sık, “Telefonundan kafanı kaldır artık” diyor. Ama işte mesele telefon değil. Çünkü o ekranda bana iyi gelen, beni anlayan şeyler var. Orada kendimi buluyorum bazen. Bunu büyükler anlamakta zorlanıyor olabilir.
Bence kimsenin ilgi alanını küçümsemek doğru değil. “Senin ilgilendiğin şey saçma” demek haksızlık. Çünkü belki de o şey sayesinde biri kendini mutlu hissediyor, hayata daha sıkı tutunuyor. Bizim anlamadığımız şeylerde onlar kendi anlamlarını buluyorlardır.
Sonuçta, hepimiz aynı şeylere ilgi duysaydık, dünya çok sıkıcı bir yer olmaz mıydı? Farklılıklarımızla güzelleşiyoruz aslında. Belki de bizi biz yapan tam olarak bu.
Öğrenci gözüyle