Geçti Gitti..
Yeni bir yıl, eski defterleri kapatıp temiz bir sayfa açmak demek. Ama dürüst olalım, eski defterleri karıştırmadan duramayız. Yıl boyu yaşadıklarımız bir film şeridi gibi aklımızda: Kah güldük, kah ağladık, kimi günler savaştık, kimi günler pes ettik. Ama bir şekilde geldik bu ana. İşte bu bile kutlamaya değer..
Yeni bir yıla girmek, koca bir kitabı kapatıp yenisine başlamak gibi. Ama ne kitaplar var; sayfaları buruş buruş olmuş, kahve lekeli, hatta bazen yırtık! İşte geçen yıl tam da öyleydi. Ama ne yapıyoruz? Üzerine bir tatlı tebessüm koyup, “Geçti gitti” diyoruz.
Yeni bir yıl geliyor ve içimizde hep aynı dilek: "Bu yıl her şey daha güzel olsun." Sanki takvim değişince mucizeler olacak... Ama neden olmasın? Belki de mucize biziz! Daha çok gülümsersek, daha çok teşekkür edersek, hatta ara sıra kahkahalara boğulursak, her şey gerçekten daha güzel olur.
Yeni yıl, içimizdeki çocuğu yeniden hatırlama vakti. Hani şu her şeyden mutlu olan, koca dünyayı bir balondan ibaret sanan çocuk… Ona dönüp şöyle diyelim: “Bu yıl biraz daha senin gibi olmaya çalışacağım.”
Kısa ve öz: Bu yıl çok sev, çok gül, bol bol sarıl. Çünkü hayat, aslında bu kadar basit. Mutlu yıllar!