İnsan olgunlaştıkça gerçekten seçici davranıyor. Büyüdükçe daha çok düşünmeye,düşündükçe daha özenli seçmeye başlıyor yakınındakileri. Ne çocuk acemiliği kalıyor artık, ne gençliğin körpe heyecanı.

Şimdi sorsam size ; Temize çekebilir misiniz hayatınızı, silebilir misiniz kaderinizi, bir seneti bile yokken geleceğin, yarınlar için hayaller kurabiliyor musunuz? Diye cevabınız hayır olurdu dimi 

 Karalama tahtası değil ki hayat bu. Süngerle silemezsin ki yaşananları. Yaşadığın günleri yok sayamazsın.

 Dün asla yapamam dediğin şeyleri gün gelir yaşarsın, yaparsın Pişmanlıkların keşkelerin ve kelimelerin boğazına dizilir  kelimeleri yutarak susarsın. Geçmişi silmenin yolu yoktur. başına gelenleri paşa paşa yaşarsın. Her yaşadığın sana paşa paşa ders olur. Gün gelir o yuttuğun öfkeler diner ve sabrın sana çok şey öğrettiğini de kırıla kırıla öğrenirsin. Her yokuşun bir inişi her inişin bir çıkışı olduğunu er geç anlarsın.

Kaçıyoruz hakikatlerden değil mi ? Neden, çünkü Akıllıyız... doğrulardan kaçıyoruz sevmekten ve sevilmekten korkuyoruz yazık! Kuşkulu, tedirgin, kıskanç, olumsuzuz  çok fazlasıyla... 

NEDEN, NİÇİN, NASIL? Nedeni biz iken çözüm bulamıyoruz..

NEDEN hayatımızda birçok soru işareti var? NEDEN bu soru işaretlerini bizler var ederiz? Ve bu NEDEN’lere NEDEN, NİÇİN böyle oluyor diyemeyiz? Ve bu NEDEN ve NİÇİN’lere NASIL oluyor da çözüm bulamıyoruz? İşte hayatımız böyle NEDEN, NİÇİN ve NASIL’larla geçiyor... Bu hepimiz için geçerli hayatımız pişmanlıklarla dolu. Geçen yıllardaki hatayı şimdi ki aklımız olsa yapmayız deriz. Her geçen yıl olgunlaşırız hatalarımızla. Geçmişimize dönüp sorarız NEDEN NİÇİN NASIL yaptım ben bunu? cevabını bulamadığın sorular işte...