Bayram Geliyor… Mutlu muyuz?

Bayram Geliyor… Mutlu muyuz?


Bayram geliyor… Ama içimde o eski bayram sevinci var mı, emin değilim. Sahi, gerçekten mutlu muyuz? Çocukken günleri sayardık. Yeni kıyafetler, bayram harçlığı, büyüklerin elini öpüp dualarını almak, kalabalık sofralar… Bayram, sadece bir tatil değil, bir ruh haliydi. Peki şimdi?

Sokaklara bakıyorum, insanlar telaşlı. Ama neşeli değil, mecburi bir hareketlilik içinde gibiler. Pazarlarda fiyat soranlar elindekini yerine bırakıyor. Markette uzun uzun etiketlere bakan anneler, ‘bunu da alamasak mı?’ diye düşünerek yürüyüp gidiyor. Esnaf dertli, emekli dertli, gençler umutlu olmak istiyor ama umut bile pahalı artık.

Bayram, Bayram Gibi mi?

Bir zamanlar bayram kahvaltılarında evler mis gibi kokardı. Şimdi bazı evlerde çayın yanına kahvaltılık bile koymak lüks oldu. Çocuklar artık harçlıklarını biriktirip oyuncak almak yerine, ‘yarın simit alırım’ diye düşünüyor. Büyüklerimiz, bayramı beklerdi; ‘belki çocuklar gelir’ diye. Şimdi ise bazıları için yol parası bile büyük bir dert.

Bayramlar birliktir, beraberliktir derler. Ama biz günden güne yalnızlaşıyoruz sanki. Bayram sofralarında bir araya gelmek şöyle dursun, herkes kendi derdine düşmüş. Telefon ekranına bakıp "iyi bayramlar" yazmak yetiyor artık. Sarılmak, oturup uzun uzun dertleşmek, bayram şekerinden bir avuç alıp yanındakiyle paylaşmak… Bunlar eski bayramların hatırası mı sadece?

Ne Eksik?

Eksik olan sadece para değil. Bir şeyler eksiliyor içimizden, ruhumuzdan. Umut eksiliyor, huzur eksiliyor. Geleceğe dair güzel hayaller kurmakta zorlanıyoruz. Herkes bir şeyleri yetiştirme telaşında ama bayramı yaşamak için kimse durup nefes almıyor.

Bayram geliyor… Ama gerçekten bayram gibi mi? Her şeye rağmen içimizde bayramın o eski sıcaklığını hissedebilecek miyiz? Belki de bayram, dışarıda aradığımız ama aslında içimizde kaybettiğimiz bir şeydir. Kim bilir…

Google+ WhatsApp