
ARKASIZLARIN ARKASI ALLAH'TIR
Ah benim, Erciyes dağının soğuğunu yüreğine işlemiş, memleketimin yiğit ve gönlü yaralı evlatları. Ah benim, Anadolu'nun tarlalarından umutla şehir yolunu tutup, sonra köle misali fabrika köşelerinde asgari ücrete talip olan, gece gündüz çalışıp ayın sonunu getiremeyip birilerinin zengin olması rahat yaşaması için ailesinden ödün veren, kendisini hiç eden, bahtı yaralı yiğitlerim. Ah benim, cefakar ve içten sitemkar olup yine de ailesi ve geçimi için gece gündüz demeden çalışıp mahzun ve dik duruşlu dostlarım. Neden yüzün gülmez haykırda bilelim. Neden gönlün yaralı anlatta şahit olalım. Neden gözlerin yaşlı göster de yasında boğulalım. Neden geleceğe dair planlarında noksanlık var? Neden yüzün hep mutsuzluk ifadesi veriyor neden? Nedenlerini anlat dediğime bakma sakın anlatma yüreğim kaldırmaz, düşüncelerim dayanmaz. Bu zor hayat şartlarında yüzünde tebessüm, içinde kaygıyla yaşayan sen, beş ihtiyacının dördünü bırakıp bir tanesini zor alan sen, çocuğunun ihtiyaçlarını kahırla düşünen sen, mutfak giderlerini, yakıtını, ulaşımını, kiranı, faturalarını zor ödeyen sen, aldığın asgari ücretle geçimini idare eden yine sen. Emekli maaşıyla geçinenleri dile getirirsem dilim lal olur konuşmaz, yazmak istesem parmaklarım işlevini yitirir yazamaz, onlara hiç değinemiyorum bile. Bu sözlerimde geçim sıkıntısı çekenlerin sitemi, gözyaşları, gönüllerinde bulunan sessiz hıçkırık var. Mahallenizde, caddelerde, çarşıda, alış veriş merkezlerinde, iş yerlerinizde, çevrenizde bulunan dostlara lütfen dikkat edelim. Biraz insanlık duygusunu gönlüne alan kişiler bilir ki, aşırı bir gergin yüz, geleceği kaygı eden insan topluluğu, geçim sıkıntısından bunalmış, işsiz, sağlık sorunları olan, ailesiyle problemleri nedeniyle bunalıma girmiş insanlar göreceksiniz. Stres, sıkıntı resmen üzerimize hiç kalkmayacak gibi çökmüş durumda. Bunun gayet farkındayız. Ama yine de insan duruşumuzu hiç yitirmeyip geleceğimize sağlam adımlarla ilerlemek zorundayız. Her çöküşün elbet bir şaha kalkışı olacaktır. Her derdin elbet bir devası vardır. Yeter ki bizler ümidimizi yitirmeyip geleceğe odaklı hayaller kurmaya devam edelim. Hayal mi o da ne? hayal mi kaldı İlhan Yılmaz, bu dünya şartlarında hayallerimizi bile çaldılar, dediğinize şahit oluyor gibiyim. Unutmayalım ki “Arkasızların arkası Allah'tır.” Bugün ağlayan yarın elbet gülecektir. Allah iki cihanda da haklının ve mazlumun yanındadır. Bizler buna inandık ve böyle hayatımıza devam ediyoruz. Bu zor süreçte emin olun hiçbir şey tek taraflı değildir. Sadece hükümet suçlu dersek yanlış yapmış oluruz. Toplum olarak bu süreçte herkesin bir payı olduğunu bilmek lazım. Bu payın başlıca nedeni ise açlıktır. Ne yazık ki hiç kimseyi doyuramıyoruz. Herkes her şeyin daha fazlasını istemekte. Kazandıkça kazanma hırsı ve daha çok, daha daha da çook kazanma arzusu. Hiç kimse toplumu düşünerek hareket etmiyor artık. Doların, Euronun artması veyahut inmesi kimse umurunda değil, her şey bahane. Bahane ile keyfi zamlar yaparak herkes daha çok kazanmanın peşinde. Para kazanma arzusu ise alt tabakanın ne yazık ki daha çok ezilmesini sağlıyor. Toplumun şuan ki yarası bu aç kesimi. Bu aç kesim kendini toplarsa ekonomi de kendini toplar, benim bayrak duruşlu yiğit, Elif gibi dik duruşlu memleketimin insanları da kendini toplar. Önce çuvaldızı kendimize batırıp, sonra karşımızdakilere bakarsak herşey daha anlamlı ve daha güzel olur.
Dua ile...