BİR VALİ DÜŞÜNÜN

BİR VALİ DÜŞÜNÜN


Vali denilince aklınıza kim geliyor desem eminim ki çoğumuzun görüşü ve cevabı aynı kişi olacaktır “Recep Yazıcıoğlu”.

Halkın valisi olarak gönüllere adını, sevgisini, saygısını nakış nakış dokuyan bir isim.

Halk o kadar sevmiş, değer vermiş ki kimisi süper vali, kimisi sıradışı vali, kimisi efsane vali olarak isimlendirmiş.

Hayatı boyunca kendini halkına hizmetkâr olarak görev yapmaya adamış.

Kaymakam olarak atandığı ilk görevin de vatandaşın patronu değiliz diyerek makam kapısını hep açık bırakmış, kapıya vurmadan girebilirsiniz yazısını astırarak aslında makamın sahibi sizsiniz ben emanetçiyim düşüncesini herkesin beynine kazıyan devlet adamı olmuş.

Halkla arasında ki samimiyeti korumak için resmileşmeden uzak durmuş. Takım elbise bile çok ender giyerek halkla içli dışlı olduğunu her yönden göstermiş.

Çok kişi yaşadığı ilin valisini bile tanımazken Recep Yazıcıoğlu’nun ismi halkın valisi diye tüm şehirleri sarmış.

Her zaman bildiği doğruların üzerine giderek sadece kendini halkına hizmet etmek için adamış.

Siyasetle arasına her zaman bir çizgi çekmiş  bu da başka şehirlere sürülmesin de büyük rol oynamış. Ama yine de bildiklerinden ve millete sevgisinden kesinlikle geri adım atmamış. Yaşadığı bir sürgünlük sonrası evine gelip hanımına “hiçbir zaman el etek öpmedik başımız dik alnımız ak görevimizi yaptık mükâfat olarak da başka yere sürdüler diyerek sonu ne olursa olsun doğruluktan başka bir duruşu olmadığını göstermiş.

Kimi kimden koruyorsunuz diyerek yanında hiç koruma bulundurmamış.

Görev alırken en çok mutlu olduğu durum ise derdi ve sıkıntısı olan insanların sorununu çözmekmiş. Çalıştığı tüm Özel kalem müdürlerine  problemi olan insanları bulun benimle görüştürün diyerek emir vermiş.

Gittiği ilçe de, şehir de halkın daha iyi yaşaması için çalışır işsizlik sorununu çözmek doğal kaynakları gün yüzüne çıkarmak için uğraşır ve elinden gelenin en iyisini yapmak için uğraşırmış.

Görev aldığı yerde hep halkın yanında yer alır makam odasında çok nadir görünürmüş. Gitmediği köy bile kalmaz herkesin derdini dinler sıkıntılarına derman olmaya çalışırmış.

Kısacası Recep Yazıcıoğlu’nun duruşunu yaz yaz bitiremez, anlat anlat sözleri tüketemezsin. Günümüze kadar herkesin yakındığı ve bir tane daha çıkmadı senin gibi vali dediği anda bir isim çıktı ki rahmetli Yazıcıoğlu’nun gözü arkada kalmadı. Eminim ki tanıyan herkesin direk adını söyleyeceği tanımayanın da araştırdıktan sonra kesinlikle takip edip aynen öyle diyeceği bir isim “Ordu Valisi Sayın Tuncay Sonel’’.

Tam bir halk aşığı ve halkın da sevdalısı bir isim olarak gönüllerde çoktan yerini aldı. Herkesin ağabeyi, herkesin devlet adamı, herkesin vali babası. 

Bulunmuş olduğu şehir de herkesin gönlüne neşe katmak için uğraşan yiğit bir insan.

Nerede gariban varsa, sıkıntısı olan varsa, devletin varlığını yüreğin de hissetmek isteyen varsa valilikte alır nefesi ve vali baba gelen herkesle ilgilenir, görüşür sıkıntılarının çözülmesi için ne gerekiyorsa yapar.

Makamın da çok ender görürüz. Gecesi gündüzü yoktur. Ayşe anenemizin hasta yatağında derdini dinler, şehit ailelerimizin evlerin de çaylarına ortak olarak yiğitlerimizin anılarını dinler, esnaf kardeşlerimizin sıkıntılarına dertlerine ortak olur ve gereğini anında yapar.

Küçük yavrularımızı da unutmaz. Hediyelerle geleceğimizin teminatı olan yavrularımıza devlet sevgisini aşılar.

Tunceli de bir programa davet edilir davullu zurnalı ağırlarlar vali baba'yı  yanına Hacer nenemiz yaklaşır ve tek başına halay çekmeye başlar vali baba kalkıp nenemizin elini tutarak nenemize eşlik eder, herkes o an da görür ki Tuncay Sonel bir vali’den çok daha fazlasıdır.

Tunceli’ de işsizlere istihdam sağlamak için iş insanlarıyla projeler üretip  binlerce insana ekmek kapısı açtı. Ev hanımlarına evlerinde iş olanağı tanıdı.

Öğretmenlere verdiği değer paha biçilmezdi. Öğretmenler günün de Öğretmenlerimizin arasından kurayla yurt dışının en güzel şehirlerine gönderip tatil yapmasını sağladı. Evlerin de sürpriz doğum günlerini kutlayarak hepsini çok şaşırtıp gözlerin de mutluluk yaşı, yüreklerin de unutulmayacak bir değer bıraktı.

Bebeği olanları da unutmadı, özel günleri seçip bebeği olanlara Vali Babasından altın takıp hayırlı olsun ziyaretlerin de bulundu.

Tunceli şehrini terör listesinden çıkarıp turistlik şehre çevirmeyi başardı. Ordu Valisi olarak atandığında Tunceli halkı valiliğin önünde pankartlarla, gözyaşıyla vali babasını yolcu etti.

Tuncay Sonel valimizi de anlatsam sayfalar sayfalar yer alır. Rabbim böyle yürekli valilerimizin sayısını çoğaltsın. Bu zamana kadar binlerce vali gelip geçmiştir ama kimse arkasında namını bırakıp gitmemiştir. Önemli olan Recep Yazıcıoğlu ve Tuncay Sonel gibi efsane vali olarak dün, bugün, yarın, yaşayacak isim, kişilik, duruş bırakıp halkın gönlünde yer etmesidir.

Rabbim sizin gibi yöneticilerimizin sayısını çoğaltsın.

“Bir validen çok daha fazlası olan Recep Yazıcıoğlu’na Allah'tan rahmet dilerken, Tuncay Sonel valimize de Rabbimden uzun ömürler dilerim. Rabbim yolunu bahtını açık eylesin.

 

 

 

Google+ WhatsApp