Cahilsen okuma diyorum çünkü bu zor şartlarımızda o kadar boş konuşan, boş yazan insanlar var ki onlara ne söylersen söyle bildiği yoldan gideceğini çok iyi biliyorum. Onları değiştiremezsin aklına hükümeti kötülemek varsa ne söylersen söyle onun bu görüşünü değiştirmen imkansız, bu tür insanlar her yapılana bir bahane bulurlar ve bahanelerin arkasına sığınıp onun gölgesinde ilerleyerek gitmeye çalışırlar.

Örneğin; günümüzün en modern sorusunu genellikle bunlar sorarlar Suriye’de ne işimiz var? Biraz bu konudan bahsedelim ve anlamayacaklarını bile bile görüşlerimizi dile getirelim.

PKK/YPG Suriye sınırımızda devletleşirken, Amerika tırlar dolusu mühimmat, araç desteği sağlarken Kilis ve Şanlı Urfa’ya havan topları teröristler tarafından atılıp sivil şehitlerimizi bir bir uğurlarken bu kadar gündem oldu mu bu kalleşlerin Suriye’de  ne işi olduğu…

Amerika o kadar mühimmat desteğini Türkiye tarafından bitirilen Deaş’ı bitirsin diye mi YPG/PKK’ya gönderdi? Tabi ki hedef belliydi: TÜRKİYE. Bu hainlerin orada olduğu belki de bu kadar gündem olmamıştı o zamanlar. Amerika Irak’tan sonra Fransa ile birlikte Suriye’de kendine petrol yataklarının sömürgesine başlamışken, İran tampon bölgeler kurarken, Rusya yeni üsler edinirken, İsrail Filistin’den sonra Suriye’yi de gözüne kestirip yer arayışlarına geçmişken bizim Suriye de olmamız başta Batı’nın köpekleri olmak üzere, içimizde bulunan batının dostları ve sevicileri tarafından da tuhaf karşılanmış. Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur derler. Bizim bizden başka kimsemiz yokken bu ülkelerin bir araya gelmesi asıl amacın Türkiye olduğunun kanıtıdır. Ülkemiz sağı solu kalleş olan ülke ve terörist topluluğunun karşısında durarak baş verip baş eğmeyeceğini göstermektedir. 

Dünya’ya yeni savaş tekniğini biz öğretiyoruz…

Yıllardır ABD ve İsrail’den 10 katı fiyatına HERON ve İHA almak için ne kadar uğraştık. 10 istediysek 1 tane ya verdiler yada oralı bile olmadılar. Aldıklarımızın da çok uzun süre elimizde kalmadan  düştüğünü gördük.  Düşene kadar da vuracağımız teröristlerin koordinatlarını önce onlara verir, onlar da tasmalarını ellerinde tuttukları köpeklerine söyler, biz de gidene kadar hepsi kaçar ve bomboş dağları bombalar yeniden döner gelirdik. Artık iş değişti. Bundan sonra Dünya da eşi benzeri görülmemiş İHA ve SİHALARIMIZI üretiyor yeni model savaş tekniğini Dünya’ya gösteriyor hem ders hemde korku veriyoruz. Gücümüze güç katanları bu tarih  asla unutmayacak sırtımızdan vurup zor günümüzde gereksiz gereksiz konuşanları ve yanımızda olmayanları da.

Unutmamak Lazım… 

Unutmamak lazım azizim unutmamak lazım. Vatanı için anasından, yarinden, evladından vazgeçenleri, isimsiz olan korkusuz kahramanları, şehitlerinin ardından “Vatan sağ olsun!” diyerek haykıran aileleri unutmamak lazım. Onların bir kurşunla ölmeyip, unutulmakla öleceklerini bilmek lazım.  

Siz Şahit Olun…

Ay ve yıldız şahit olsun, şahit olsun al kanlar içerisin de uzanıp yatan yiğitler, babasının tabutunun başında “Baba!” diyerek ağlayan çocuklar, evladının şehit haberini evinde alan anneler, “Vatan sağ olsun!” diyerek ağlamayan babalar, başını dik tutup “Benim eşim şehittir!” diyen eşler, şahit olsun bu topraklar üstünde vatan aşkıyla yanıp kül olan Mehmetçikler susturulmaya çalışılan ama asla susmayacak olan ezanlar, dalgalanmakta olan kan kırmızısı bayraklar, şahit olsun, toprağın altında binlerce kefensiz yatan şehitler, bedenine dahil çoğu uzuvu vatanı için feda eden gaziler, bir damla kanımız vücudumuzdan çekilene kadar, yemin olsun, bu vatanı çok sevip bu vatan için seve seve şehit olacağız.

 Son söz, son kelam:

“Türk'e kefen biçenin ölümü korkunç olur.”