BİRBİRİMİZİ ZEHİRLİYORUZ

BİRBİRİMİZİ ZEHİRLİYORUZ


Gıda terörü durmak bilmiyor. Ne kadar para gözlü hain bir kesim varsa alın terimiz ve  helalinden kazanmış olduğumuz paralarımıza göz dikmiş durumdalar. Onlar için ne sağlığımızın, ne ailemizin, ne de parayı nasıl zor şartlarda kazandığımızın hiç bir önemi yoktur. Onlar sadece cebimizde ki parayı hileli yollarla nasıl alacaklarını düşünürler. Tarım  Bakanlığının denetimleri ne kadar artmış olursa olsun bu insanlıktan nasibini almamış kişilerin uslanma gibi bir durumları olmadığını görebiliyoruz. En çok hile yapılan ürünlere bakarsak:

Kırmızı Et: Yapılan testlere göre işlenmiş kırmızı et ürünlerine, binde 65 oranında at, eşek, domuz vb. etler katılıyor. Pahalı olan kırmızı ete tavuk, hindi, bıldırcın ya da devekuşu eti de ekleniyor.

Bal: Saf ve doğal olması gereken balda, üç ayrı yöntemle hile uygulanıyor. Mısır şurubuna bal enzimi katılıyor. Bu yolla arısız ‘sözde’ bal üretilip vatandaşa bal fiyatından satılıyor. Arıya, şeker şurubu veriliyor. Yapay bal üretiliyor. Sahte bal ile gerçeği karıştırılarak da sahtecilik yapılabiliyor.

Soslar: Ketçapta, yapay renk verici maddeler kullanılıyor. Ürünün, raf ömrünü uzatmak için bu amaçla çok fazla kimyasal kullanılıyor. Glikoz sitrit asit ve karamel karışımları sos adı altında satılıyor. Mayonezde, fazla koruyucu ve bitkisel yağ karışımı bulunuyor.

Üzüm Pekmezi: Pekmezde en fazla fruktoz ilavesi görülüyor. Böylece üzüm kullanılmadan üzüm pekmezi üretiliyor. Üzüm pekmezi üretilirken, doğal üzüm kullanılmıyor. İncir ekstraktı, mısır şurubu ve karpuz konsantresi ile pekmez oluşturuluyor.

Çikolatalarıniçinde çikolata olmadığını biliyor muydunuz? Neredeyse hepsinin kakao oranı %20’yi geçmiyor, kalan %80’lerini ne olduğu belli bile değil.

Sucuk, salam, sosis: Sakatat veya kanatlı etlerin kemiğinin karıştırıldığı mekanik kıyma konuluyor.

 

Kıyma: Kedi-köpek için ayrılan kemikler kıymaya katılıyor. Kıymada tavuğun gagası, tırnağına kadar her şeye rastlamak mümkün.

 

Beyaz peynir: Yağ oranında hile yapılarak, mayalamadan önce yağı alınıyor. Raf ömrü uzasın diye fazla nitrat katılıyor.

 

Süt : Süt ürünlerine jelatin, peynire nişasta ve dondurmaya bitkisel yağ ekleniyor.

 

Yoğurt: Merdiven altı üretim yapan markasız yoğurtlarda kıvam artırmak ve su tutması için jelatin katılıyor.

 

Tereyağı: Bitkisel margarin de katılıyor, hatta patates püresi koyanlar bile var.

 

Zeytin: Zeytin havuzlarına paslı demir atılarak zeytinler karartılıyor, tekstil boyası da renk için kullanılıyor.

 

Daha neler neler bu kadar örnek bile içimizi dışımıza çıkarmadı değil. Allah'tan korkmaz, kuldan utanmaz, kişiliğini ve ailesini sadece haram lokmalarla geçindiren bu vurdumduymaz insanlara içten bir lanet ediyorum. Yazıklar olsun. Sonra diyoruz ki eski toprak taş gibi yeni toprak hastalıktan başını kaldıramıyor. Ya hu vücudumuza bu kadar kimyasalı yükleyen hainler olduğu sürece tâbi ki yeni toprak hastalıktan kurtulamaz. Rabbim doğru yolundan kimseyi ayırmasın. Doğru ve düzgün çalışıp halkı düşünen tüm üreticilerimize ve esnaflarımıza da sevgi ve saygılarımla.

Google+ WhatsApp