KISADAN KISSAYA

KISADAN KISSAYA


Hayatta yaşadığımızı anlamak ve anlatmak için uzun uzun yazıp, uzun uzun konuşup karşımızdakilere duygularımızı anlatmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Destanlar okusan, yüzlerce sayfalık romanları ezberlesen anlamazsın belki ama tek bir söz tüm benliğini aktarır sana. Önemli olan o tek bir sözü yakalamak ve hayatının içerisine alıp ona göre yaşam tarzını belirlemektir. Bu düşünceleri kendime dost bilerek sizlere uzun uzun yazmak yerine, konu başlıklı kısa kısa net düşünce yoğunluğu olacak sözler paylaşmak istiyorum. O halde hadi başlayalım.

Eğilecekse: Bilmediğimizden, anlamadığımızdan veya aklımızın ermediğinden değil, bazı hususlar hakkında sükûneti korumamız, tenezzül etmediğimizden. İnsanın beyanında bir yükseklik, bir mertebe olması gerektiğine inanıyorum. Eğilecekse yere, bu ancak kıymetli bir husus için olmalı.

Güven: Hayatım boyunca tecrübe etmişim. Ne zaman bir işte, bir kimse, Allah’u teladan başkasına itimat eylese, bu itimadı onun, bela, mihnet, sıkıntı ve zorluk çekmesine sebep olur. Ama Allah’u telaya güvenip, yalnız O'na dayansa, istediği şey en güzel şekildehasıl olur.

İnsan: Bir kahvenin tadını, bir insan sesi değiştirebilir. Berbat bir günü, bir insan yüzü güzelleştirebilir. Acı bir haberi, bir insan sözü hafifletebilir. Mutlu bir anı, bir insan daha mutlu yapabilir. İnsan insana lazımdır. Ama insan insana.

Eleştiri: Eleştiri, bize tutulan aynadır. Dışarıdan nasıl görünüyoruz, onu söyler. Her eleştiri sahibini ötekileştirmek, istenmeyen ilan etmek, bizi daha korunaklı ve doğru yapmaz. En yıkıcı yalnızlık, çevremizde yanlışımızı söyleyecek kimsenin kalmamasıdır.

İnsan: Henüz sınanmadığı sürece herkes iyi ve masumdur. Mühim olansa, sınandığı halde iyi kalabilmektir. Bir çıkar, ikbal veya arzu neticesinde, birçok kimsenin yüzündeki iyilik maskesi yırtılır. Asıl imtihan da burada; kaybetmeyi göze alarak iyi ve namuslu kalabiliyorsan, insansın.

Yoldaş: En zor, en çetrefil yolları bile kolaylaştıran ve güzelleştiren yoldaştır. Nitekim en kolay yolu zorlaştıran da...Yola kiminle çıktığın, niye çıktığından daha önemlidir bazen.

Ayrılık: Biriyle yolumu ayırdın diye asla arkasından kötü konuşma. Sana ayrılan sürenin sonuna gelmişsindir. Başka açıklaması yok. Düşünceler ve fikirler değişebilir, anlayış gösterip önümüze bakmak gerekiyor. Akılsızlar gibi eskiden yanımızda olan insanı kötülemek basit insanların hareketidir.

Değişme: Bugün simit yeriz, yarın bal. Bugün tekneye bineriz, yarın dolmuşa. Bizim hayatımızda değişen şeyler sadece somut şeylerdir. Duygular, düşünceler, hisler baki kalır. Allah insanları değişenlerden korusun.

Kopar: Size sadık olarak gördüğünüz insanların yanlışlarını uyarınız. Baktınız ki uyardığınız yerden inceldi  dostluk bağı, daha fazla incelmesine izin vermeden o bağı siz koparınız.

Kulluk: Bir gün Şems’e bir adam gelir ve der ki “Ben Allah’ın varlığını kati delillerle ispat ettim. Şems şöyle der:  Allah’ın varlığı zaten katidir sen git kendi kulluğunu ispat et!

Ait değiliz: İnsanın kalbine bazen gam bazen dem yerleşiyor. Hayatta her ahvâl mümkün; kimi zaman düşüyor ve kimi zaman da kalkıyor insan yerinden. Fakat içindeki tedirgin eden his, onu asla terk etmiyor. Buna, yaşamak ağrısı diyorum; dünyaya ait olmadığımıza dair en kesin delil bu sanıyorum.

Çabala: Çabalıyorsun, gayret ediyorsun ve sabra sarılıyorsun ama herhangi bir sonuç alamadığını sanıyorsan bu cümle sana gelsin: Üzülme! Sen çabalıyorsun, Allah görüyor; işte bu yeter!

Kaybol: Gerektiğinde insanların hayatından kaybolmayı öğrenin. Olay çıkarmayın. Sitem etmeyin. Sadece sessizce uzaklaşın. Değerinizi bilmeyenlere siz olmadan yaşama izni verin. Size açılacak kapılara siz bile şaşıracaksınız.

Eskiler: Eski insanlar alışverişte bir şey alırken ön taraftan değil de arka taraftan seçerlermiş alacakları şeyi. Öndekilere göz değmiştir, biri almak istemiştir de alamamıştır, onda gözü, hevesi kalmıştır diye. Bu enerjiden bile sakınırmış eskiler âh eskiler, canım eskiler.

Baston: Kurtarıcı rolüne girerek destek verdiğiniz kişi güçlendiği zaman bırakacağı ilk kişi siz olursunuz. Çünkü size baktıkça eski zayıflığını hatırlayacaktır.. eskiler buna "Körün gözü açıldığında kırdığı ilk şey bastonudur." demiş.

Başarı: İnanırsan başarırsın, diyorlar. Maalesef sadece inanmak yetmiyor; sosyal statün, malın mülkün, talihin veya nasibin ve bu uğurda neleri feda edebileceğin de başarını belirliyor. Fakat kendinden ödün vermez ve kimseye eğilmezsen, başarmadan da başardın sayabilirsin.

Uzak dur: "Hâl sârîdir.” derler. Yani hâl sirâyet eder, bulaşır. Kiminle yan yanaysak zamanla ona benzeriz. Bu yüzden; sadece iyi olmak yetmez, kötüden de uzak durmak gerekir.

Kısadan kıssa oluşturan bu sözleri yüreğimizle okuyup, duygulara tercüman olması temennisiyle.

Selam ve Dua ile...

Google+ WhatsApp