HAYAT PAHALILIĞI VE SAĞLIKTA Kİ SORUNLAR
Hayat pahalılığı el değil, cep değil yürekleri yakmaya devam ediyor. Eskiden kg hesabına göre alınan sebzeler, meyveler şimdi tane hesabına göre alınmaya başladı. Ramazan geliyor diye indirim yapmamız gerekirken, kâr oranlarını ona göre ayarlayıp herkesin almasını sağlamak yerine nasılsa her şeye bu kadar zam geliyor bende kendi kârımı düşünürüm diyenler yüzünden fiyatlara bakamaz olduk. Kimisine göre kış şartlarından dolayı, kimisine göre savaştan dolayı, kimisine göre ise hükümetin yanlış politikalarından dolayı hayat pahalılığı devam ediyor. Sayın vekillerimizden ricamdır keşke marketleri gezip halkın tuzlanmış yarasına merhem olmaya çalışsalar. Bu günlerin durumunu yüz yüze halka anlatsalar ama o da yok. Çünkü neden? Halktan gelecek tepkileri gayet iyi bilmektedirler. Bu zaman da sahalarda görmediğimiz sayın büyüklerimizi oy zamanında sahalarda görürsek millet buna daha çok tepki gösterecektir diye düşünüyorum. Cuma namazını kılmak için camiye gittim kapısını zabıtalar ve takım elbiseli adamlar doldurmuş, cami çıkışında 2 tane belediye başkanını gördüm, ben ki yıllardır resmi programların sunuculuğunu yapmış ve belediye reislerine karşı milletin nasıl akın akın gidip sarıldığını, resim çekildiğini gören birisi olarak söylüyorum bu kez bunu göremedim. Resmen yanlarından geçip gidenler, hiç görmemezlikten gelenler bile oldu. Bu halkın hayat pahalılığına gösterilen tepkileriydi. Bu enflasyonun kesinlikle düşürülmesi lazım yoksa bu şartlar bu milletin kemerini sıka sıka vücudunda kangrenlere yol açacak. Gerçi ülkemizde çıkan hiçbir ürünün yeniden indiğine de pek şahit olamıyoruz. Benzin, Gaz, Motorin eskisi gibi 4 TL 7 TL mi olacak? Altının gramı 200 TL mi olacak? Yağın 5 litre fiyatı 45 TL mi olacak? Aklıma gelenler sadece bunlar değil çünkü iplikten iğneye ne varsa hepsi %100 oranlarında zamlandığı için bunların fiyatının artık eski fiyatlarına düşeceğine kesinlikle ihtimal vermiyorum. Dolar ve Euro 5 ve 7 TL iken 16 TL kadar çıktıysa bunu yeniden 7 oranında görmemiz mucize olarak nitelendiriyorum. İnşallah dediklerim yanlış çıkar ve hepsi en alt sayıları görür ama çok zor. Aman ekonominin bu halini dert edip hasta felan da olmayın, olursanız sağlıkta da çok büyük gelişimleri göreceksiniz. Örneğin depresyona girdiniz randevu almanız gerekiyor randevu yok ya da çok ileri tarihe veriliyor, çok televizyon izleyip gözlerinizi sakın ha yormayın imkanı yok randevu almanızın, yemekleri yerken aman ha dikkat edin dişiniz kırılmasın diş randevusu almak için aylarca bekleyenler var. Burada tek çare özel hastaneler görünüyor, aman dostlarım bu hayat pahalılığı içerisinde oralara hiç gitmeyin giren cebinde ki paraları bırakıp hatta kredi kartı borcuna yüklenip öyle geliyor. Eeee ne yapalım o zaman İlhan Yılmaz derseniz? Bol bol dua edelim hasta olmamak için ve çok dikkatli olup bedenimize eskisinden daha çok dikkat edelim. Bizi özel hastanelere zorunlu tutan bu düzeni bizlere ön görenler sağlıkla övünmeye devam edebilirler. Sağlıkta hiçbir sorun yok gibi görebilirler ama sorun büyük, hastalarımız tedavisi için muayene olamıyor bunun içinde özel hastanelere gitmek, bu zor dönemde cebinde ki paraları vermek zorunda kalıyor. Aklıma çocuk yaşlarım geldi. Ailecek sabah ezanıyla hastane yoluna düşer kimimiz eczane sırasına, kimimiz muayene sırasına girerdi, o günler siyasetçilerin hep dilinde olmuştur, fakat şimdi o sıralar yerine ya hiç randevu alamıyoruz ya da dijital sistemde kayıtlı sıraya girip haftalar öncesine randevu alıp bekliyoruz. 2023 yılı için neler neler hayal ederken ne durumlara geldik. Ne diyelim ki? Rabbim cebimizden parayı, bedenimizden ve ruhumuzdan sağlığı eksik etmesin.
Dua ile...