BİR ''DAVA'' VARMIŞ BİR ''ADAMI'' YOKMUŞ
Dava: İyinin,güzelin,güvenilir olmanın,doğrunun ve faydalı olanın yeryüzünde hakim olmasıdır.Peki günümüzde sıklıkla kullanılan fakat anlamlandıramadığımız ''Dava Adamı'' nedir,kimlere denir?
Dava Adamı: Yalın ayak çıkmış olduğu dikenli yolda,canı ne kadar yanarsa yansın,gözlerinden kan damlaları ne kadar akarsa aksın, dönmeyip o yolun sonunu getirmek için hayatından vazgeçenlerdir.
Dava Adamı: Baş koyduğu bir işin zorluğundan değil, yanında bulunan insanların desteği azaldığından canı acıyan ve o durumdayken bile tek başına kalsa da yolundan dönmeyip, hedefinin üzerine gidenlerdir.
Dava Adamı: Bulunmuş olduğu bir yerde veya dünyanın herhangi bir yerinde bir yanlışı gördüğünde, hiç korkmadan tüm dünyanın karşısına dikilip “Bu yapılan yanlıştır!” diye haykıranlardır.
Dava Adamı: İnanmış olduğu değerler doğrultusunda yaşayan, bu değerler için hayatının sonuna kadar mücadele eden ve çevresinde bulunan herkesin bu değerlere sahip çıkması için diliyle söylediklerini kalbiyle tasdik eyleyip, o duyguları aktaranlardır.
Dava Adamı: Dini,vatanı,milleti ve yaşamış olduğu kutsal topraklar için önüne çıkacak tüm engellerle mücadele eden,yılmadan,yıkılmadan onun üzerine giderek engelleri bertaraf edenlerdir.
Dava Adamı: Çıkmış olduğu bu yolda verdikleri tüm sözleri yerine getiren, başında neyse ortasında ve sonunda da öyle olup hayat çizgilerini ''Edep'' üzerine kuranlardır.
Dava Adamı:''Mü’minlerden öyle erler vardır ki, Allah’a (c.c.) verdikleri sözde sadakat ettiler, kimi adağını ödedi, kimi de şehit olmayı bekliyor. Onlar asla verdikleri sözü değiştirmediler.” Ahzab Suresi; 33/23 ayeti mucibince yeri geldiğinde inandığı değerler uğrunda ölüme gözünü kırpmadan giden adamlardır.
Şimdi genellikle partilerde reklam olan fakat hayatımızın aslında her anında yüreğimizde saklayıp o uğurda gitmeye çalıştığımız ''Dava Adamlığı'' ne yazık ki anlamını yitirmiş yerlerde sürünmektedir.Örneğin; düne kadar isimleri Belediye Başkanlığı için açıklanmasını bekleyen,o zaman sarfında “Ben dava adamıyım,bu kutlu yoldan dönmem,partim için canımızdan vazgeçeriz partimizden vazgeçmeyiz,makam ve mevki amacımız değil tek amacım
liderimizin emirleri ve hizmet etmek!” diyenler şimdi aday gösterilmediğini görünce partilerini değiştirir, davalarından vazgeçip başka partilerin davası için yollara düşer olmuşlar.
Yazıktır,günahtır...
Kendileri aday gösterildiği zamanlarda diğer adaylara küslük olmaz diyenler küsmeye başlamış,birileri partilerini satıp gidiyor diyerek ortalığı ayağa kaldıranlar aday gösterilmediğinin diğer akşamı partisinden istifa eder olmuşlar.Tabiki koltuk tatlı,koltuk rahat,koltuk bereketli,koltukta saygı sevgi var,hürmet var,hizmet var,karşısına geçip önünü ilikleyenler var,makam aracı ve şöförü var,havası var,karizması var, Allah bilir daha bilmediğimiz neler neler var...
Kiminin de davası uğruna saçlarına karlar yağar,beli bükülür,dizi çökülür,yürüyecek dermanı kalmaz,ailesinden,eşinden çocuğundan,akıp giden zamanından fedakarlık eder,bu yola ömrünü adar,garibanların sofrasından kalkmaz,kazanmış olduğu ücreti bile vatanının kutsal topraklarına kanını akıtan şehitlerimizin aileleri için bağışlar.
Lafa gelince herkese bakıp davasının yolunda deriz,fakat icraate gelince de o kişilere “Dava Adamı”deriz.
Rabbim böyle yürekli insanların sayılarını çoğaltsın.