Ramazan ayına çok az bir zaman kalmışken, kimisi manevi, kimisi maddi duygularla bu ayı karşılamaya hazırlanıyor. Manevi duyguyla karşıladığından şüphem dahi olmadığı okurlarım adına, hoş geldin ey şehri ramazan hoş geldin, gönlümüze sefalar, pislenmiş ve kirlenmiş şu dünya havasına nur  cemalinle şerefler getirdin, diyerek başlamak istiyorum. Bazı gönüllerin ibadet aşkıyla sevinip çığlık attığı, manevi duygusunu bastırdığı için gözyaşlarıyla kutladığı bu ayı, kimisi de dünya hesaplarıyla karşılayıp maddi çıkarlarının peşine düşerek yerine getirmeye çalışıyordur. Kimisi nasıl orucumu tutsam Allah katında daha makbul olur, namazlarımı nasıl daha dikkatli edâ edebilirim, teravih namazlarını hangi camilerde kılabilirim planı yaparken, kimileri ise garibanların cebinden bu ayı fırsat bilerek nasıl daha fazla ücretini alabilirim onun derdine düşmüşlerdir. Bir Müslüman ülkesinde olması gereken nedir? Böyle bir kutsal ay da herkesin indirim yaparak Müslüman Müslüman’ın kardeşidir, duygusuyla zaten ekonominin zor mu zor olduğu bu zamanlarda, bir nebze destek olup zorlanmadan alış-veriş yapmasını sağlamaktır. Ama bunu neredeyse esnaflarımızın çoğunluğu yapmamaktadır.  Bahaneler bellidir. Bahanenin olduğu yerde kesinlikle haklı bir sonuç alamazsınız. Hangi cevabı verirseniz verin anında bir yanıt alırsınız. Marketler şimdiden tezgah önlerini ramazan kolileriyle doldurdular. Tabi ki kârlılık şart bu zamanda. Ne kadar satarlarsa o kadar kâr amacı güdecekler.  Çok kıymetli hayır severlerimiz şimdiden bu paketleri alıp kimlere yardım  edeceklerini düşünüyorlardır.  Kendi evlerine gelince etinden, tavuğuna, pastırmasından, sucuğuna her şeyi alan bir kesim, garibana gelince bu koliyi alarak cennetten köşkü garantileme derdindeler. Birisi de bunların karşısına geçip, bre kuldan utanmaz, hiç mi Allah’tan korkmuyorsun? demiyor.  Neden? Çünkü kendisine kuş sütünü dahi alan kişi, Allah’ın rızası için kuruşun hesabını yapıp garibin daima yediyi makarnayı, şehriyeyi, nohutu, fasulyeyi, kırmızı mercimeği götürmeyi kendisine hak biliyor ve onu da verirken sanki dünyaları vermiş havasına giriyor. Öyle havaya girenler var ki bir paketi götürüyorlar ve paketi verirken resimler çekiliyor, sosyal medya hesaplarında paylaşılıyor, gazetelere kadar gönderenler var. Bu kişilerin amacı ne gariban, ne Allah rızasıdır. Bunların amacı tamamen gösteriş ve reklamdır. Böyle yardım yapıyorsanız hiç yapmayın daha iyidir.  Ne kendi reklamınız için birisini kullanarak günaha girin, ne de maddi planlar yaparak zaten düzenli olarak tükettiği gıdalarla, fiyatı küçük ürünlerle kapılarda yer almayın. Kendinize aldığınızdan  daha çok dikkatli ve özenerek almak ve bunu yerine bir o kadar dikkatli teslim etmek zorundasınız. Sen Allah’ın rızasını hafife alırsan, ahirette de senin terazin hafif çeker unutma bunu. Allah rızası için empati duygusunu gönlümüzden eksik etmeyelim, insanların ekonomiyle boğuştuğu bu zamanlar da, psikolojisini korumak adına kendi kendini motive ermeye çalıştığı bu günlerde daha çok bunalıma sokmayalım.  Hayatı zorlaştıran değil, kolaylaştıran olmamız temennisiyle.