KAYSERİ GEL SENİNLE DERTLEŞELİM
Şehir tedirgin, şehir yorgun, şehir endişeli, şehir uykusuz. Kahramanmaraş depreminden sonra çevre illerde olan her depremi hisseden Kayseri, ne oldu sana da bir anda depremin merkezi olma haline geldin. İlk başlarda 1.9 gibi küçük depremciklerle başlayıp, daha sonrasında 4.8 gibi etkili depremlere dönüştün. Yeter artık diye haykıran, seni sen yapan insanları duymuyor musun eyy Kayseri? Bu doğa olayı diyerek üzerinden atamazsın, artık kendine gel ve Allah aşkına sakinleş. Bu depremleri gerçekleştirerek enerjini atmak istiyorsun biliyoruz. Benim etrafımda yerleşim sağlayan insanlar buna hazırdır deme, kısacası bu konuda bize sakın ha sakın güvenme. Biz çok para kazanmak için binaların üzerine kat çıktıkça çıkarız, beton ve demirin en güçlüsünü değil de en uygun ve cebimize daha fazla para kazandıranı kullanırız, işçilerin anlamayanını bulur onlara da yaptırırız, zemin tercihi bizim için hiç önemli değildir, göl olmuş tarla ve sulak yerlere bile bina yapma özelliğimiz kesinlikle mevcut bizde, önemli olan binanın ne kadar önemli bir konumda ve para kazandırmasıdır. Biz bunları yapacak potansiyele sahipken bu depremler bizlerde stres, korku, panik durumuna yol açar, gel sen bu isteğinden vazgeç ve bizi üzme. Ne yapıyor ya hu bu adam? Kafayı mı yedi yoksa? Şehirle konuşulur mu hiç? Diyenleriniz elbette olacaktır. Konuşulur elbet, hem de Erciyes Dağının tepesine çıkıp bağıra çağıra konuşulur. Çünkü başka içimizi döküp, sorularımızı soracak kimse yok. Şehirle konuşmayalım da kimle konuşalım. Şehirde kulaktan duyma bin bir türlü sözler dolaşıyor. Efendim bilmem şu mahalle böyleymiş, bu mahalle böyleymiş, bu kadar deprem bina temelini etkilermiş, sıkıntıların olması yakınmış, sulak tarlanın üzerine yüksek katlı binalar yapılmış, onlar da yetmez bilim insanlarının birisi Kayseri’de bulunan o fay hattı deprem üretmez der, diğeri 5.5 şiddetinde deprem üretir der, bir başkası 8 şiddetinde üretebilir der. Bir susun be kardeşim, yeter artık bir susun. Böyle boş beleş ağızdan konuşan insanlar olduğu sürece halkımız daha çok panik yaşar ve daha çok arabalarda, çadırlarda hayatını sürdürmeye devam eder. Geçen günlerde Kayseri valisi Sayın Gökmen Çiçek Elbistan’dan gelerek şehirde açıklamalarda bulundu. Halkın duyması gerekenleri resmî bir dilden anlattı. Bu açıklamayı dinleyenlerin çoğu evlerine yeniden döndü. Sonra ise Adıyaman koordinatör valisi olarak atanarak Adıyaman ‘ın yolunu tuttu. Allah kendisinden razı olsun. Biz bunları istiyoruz.
Düzenli olarak resmî açıklamalar yapılmalıdır diye düşünüyorum. Halkın aklında ki sorular resmî dilden yanıt verilirse, halkımız kendini tanıtma, reklam peşinden koşma çabasında olan insanlara kulak vermeyecektir. Belediyelerimizin eğer şüphe duyduğu mahalleler varsa, acilen araştırmalı ve alınacak önlemler alınmalıdır. Çadır kentleri yapılması gerekiyorsa, konteyner kentleri kurulacaksa bir an önce kurulmalıdır. Şehir bu süreçte kendini yalnız hissetmemelidir. Çünkü tüm yöneticiler deprem bölgelerine giderek orada ellerinden geleni yaptılar. Yapılması gerekenler de kesinlikle böyle olmalıydı, olmalıydı ama yerlerine bıraktıkları yöneticiler de bu süreçte şehrin halkıyla gönül bağını kurmalıydı. Ben bir halk olarak konuşuyorum sizin yerinize bıraktığınız hiç kimse bu şehrin sesi olamadı, bizlere sahip çıkamadı, korkup panik yaşayan şehrin insanlarına düzenli açıklamalar da bulunamadı. Bu söylediklerimi kimse eleştiri olarak algılamasın, eleştiri değil gerçekleri söylüyorum. Bağ evleri, müstakil evleri , köy evleri olanlar resmen şehri terk edip, bu evlere gidiyorlar, olmayanlar ise arabalarda, parklarda çadır kurarak kimi de yorgan, battaniye ile dışarıda zamanını geçiriyor. Bu zamana kadar yanımızda yer alınmadı bundan sonra alınsın. Ayrıca, şehrimizde işini ehliyle yapan insanlar olduğuna inanıp güvenmek istiyorum. Yukarıda yazdığım sahtekarlıkları hiç bir inşaat firmasının yapmayacağına canı gönülden inanmak istiyorum. Binaların yapılmasından meskenine kadar onay veren yetkililerin görevlerini ciddiyet ve kuşkusuz hatayla yaptığına inanmak istiyorum. Rabbim bu deprem felaketini ülkemizden uzak eylesin. Ramazan da oruçlarımızı huzur ve mutluluk içerisinde tutmamızı nasip eylesin. Yöneticilerimiz de ne yapması gerekiyorsa acil önlem alıp Allah korusun kötü olaylar yaşamadan önüne geçsin. Şehirle dertleştim sizlerden sadece bunları istiyorlar.
Allah yar ve yardımcımız olsun. Dua ile...