ŞEHİR – VALİ – TURİZM
Bir vali geldi şehre ve çok şey değişti. Biliyorsunuz ki valilerimizi eleştiren nice yazılar yazmış, radyo programlarımda çok konuşup serzenişte bulunmuştum. Diğer valilere karşı kesinlikle haksızlık etmek istemiyorum, elbette kendileri de ellerinden gelenin en iyisini yapmışlardır, ben sadece kendi düşüncelerimde yer ettiğim, çalışma aşkı olan, halkla iç içe olan bir vali hayalinde olduğumdan, şehrimizde de böyle bir vali görev almadığı için üzülüyordum. Bir vali sorun çıkaran değil, sorunları çözen ve halkının rahat, huzurlu olması için elinden gelenleri en iyi şekilde yapması gerektiğini düşünüyorum. Sayın Çiçek Kayseri’ye atandığında bir dostum beni arayıp “çok şanslısınız” demişti. Bende inşallah dediğiniz gibi olur demiştim. Geçen gün beni arayan dostumu arayıp “şanslıymışız" dedim, o da ben demedim mi sana diyerek haklı olmanın gururuyla övünmeye başladı. Beni bilen bilir ki Allah'tan başka kimseden beklentisi olmayan, düz bir insanım. Sayın Çiçek şuan şehrin görmediği çalışmalara el atarak neredeyse şehri bir anda şaha kaldırmıştır. Öyle işler yaptı ve yapmaya devam ediyor ki şehir olarak, ya hu biz bu kadar da alışık değiliz, başımız döndü yapılanlara şahit oldukça, demekten de kendimizi alıkoyamıyoruz. Kendisini hiç görmedim, herhangi bir sunumda karşılaşmadım, kendisini ziyarete hiç gitmedim, ama bu şehir için yaptığı her şeye kendi evi gibi sahiplenip ince düşünüp, hızlı hareket ederek çözüm odaklı olduğuna şahit oldum. Hep üzülürdüm. Nevşehir turistlere dolup taşarken benim şehrim sadece havalimanı olarak kullanılıp, yol güzergahı olarak gelinip gidilmesine. Eski yazılarımı okuyanlar bilir ki bunun üzerine nice yazılar kaleme almıştım. İşte bir yiğit çıktı ve bu duruma sessiz kalmadı. Kayseri kültür ve turizm anlamında harika bir şehir dedi. Tuttu şehrin elinden “Kayseri kalk ayağa” diyerek Selçuklu şehri Kayseri'yi uyandırdı. Uyanan şehir valisinin önüne geçip konuşmaya başladı. Önce teşekkür etti, sonra başladı yapılması gerekenleri birbir anlatmaya. Şehir ve Vali başladı dertleşmeye. Sonuç mu?
Bir tarih yeniden ayaklanıp ben buradayım dedi:
-İncesu ilçesinde bulunan 1666 yılının en modern alışveriş merkezi olan “tarihi Arasta çarşısı”
- Bünyan ilçesinde bulunan Alaeddin Keykubad tarafından ipek yolu üzerinde 1232-1236 yıllarında inşa ettirilen Muhteşem Selçuklu eseri “tarihi Sultan Hanı”
-Kocasinan ilçesinde bulunan Sultan 2.Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında yapılan “Hızır İlyas köşkü” (Restorasyon edilerek şehrimizde Gök gözlem evi olarak hizmet etmeye hazırlanıyor.)
-İncesu ilçesinde bulunan “Agios Dimitrios Rum kilisesi”
-Yeşihisar ilçesinde bulunan “Soğanlı Tahtalı Kilisesi”
-Yahyalı ilçesinde bulunan “Yeşilköy şelalesi”
-Yeşilhisar ilçesinde bulunan “Erdemli Vadisi”
-Yeşilhisar ilçesinde bulunan “Soğanlı Vadisi” ve daha niceleri. Burada şehrin tarihi zeminini iyi araştırıp, dinleyip adım atan Gökmen ağabeye, şehrin bir evladı olarak teşekkürü borç bilirim.
Şahit oluyoruz:
Bir gün Avm'de halkın derdini dinlendiğine şahit oluyoruz, bir gün parklara gariban bir yüreğin yanına diz çökmüş derdini dinlerken şahit oluyoruz, yaşlılarımızı emanet ettiğimiz huzur evlerinde, çocuk evlerinde ziyaret edip sıkıntılarını, isteklerini dinlediğine şahit oluyoruz, şehrin içerisinde huzuru sağlamak için güven timlerinin halkımızın içinde gezdiklerine şahit oluyoruz, şehrin takımı Kayserispor için birlik çağrısı yaptığına, takım için elinden geleni yaptığına şahit oluyoruz. Kısacası halk ile el ele olduğunuza, şehir içinde elini değil vücudunu taşın altına koyup canla başla çalıştığına şahit oluyoruz. Ne diyelim ki Gökmen Ağabey tez vakitte Kültür ve Turizm Bakanı olasın. Gönlümüzü okşayan bazı güzelliklerini dile getirmeye çalıştım, gün gelir eleştirilecek bir durum olursa emin olun yine ilk yazan ben olacağım. Rabbim doğruluktan ayırmasın. Yolunuz her daim açık, sizinle birlikte şehrimiz hep güzelliklerle dolsun.