sessiz sedasız bir köşede kendini korumaya alan iyilik melekleri Ramazan ayı münasebetiyle yeniden gün yüzüne çıkıyor.  İlk işleri ellerine makarna, pirinç, nohut, fasulye gibi yoksul ailelerimizin rüyalarında bile göremedikleri, görmeyi bırakın hayal bile edemedikleri kolileri alıp, kapıları çalınıp önlerine konuyor. Eee ne var ki bunda? Durun daha başlamadık. Koyuyorlar koymasına ama fasıl yeni başlıyor. Yanlarında getirdikleri fotoğrafçılar anında o anı ölümsüzleştiriyorlar. Sonrası mı? sonrası daha vahim. Ölümsüz anıyı bir de sosyal medya hesapları, whatsap gruplarından paylaşmazlar mı? aman Allah’ım. Yok ya İlhan Yılmaz iyilik melekleri o kadar da yapmaz öyle demeyin, emin olun daha fazlasını bile yapıyorlardır. Yoksul ailemiz almış olduğu kolinin heyecanıyla elleri ayaklarına dolaşıyor, nasıl dolaşmasın içinde külçe külçe altın var gibi bir endamla getirdi iyilik melekleri çünkü, merak ediyorlar tabi ki içerisini, sonra resimler çekilip evden çıkıldıktan sonra koli açılıyor ki yıllardır boğazlarından dahi geçmeyen makarna daha ne olsun. Allah razı olsun iyilik meleklerinden. Bunun yanın da kesinlikle paraya ihtiyacınız var mı? Faturalara ödeniyor mu? Ödeniyorsa bundan sonra ödemeyin biz halledeceğiz, işiniz var mı? Çalışmadan geçim olmaz malûm, öğrenci varsa öğrencilerin okul durumunda sıkıntılar oluyor mu? Maddi manevi ne gerekiyorsa biz buradayız sözü kesinlikle veriliyordur. Sonuçta iyilik melekleri milyonlarca yoksuldan belirli bir kesimin evine gidiyor. Şanslı mı şanslı ev. Milli piyango bileti alıp çıkması gibi bir mucizedir iyilik meleklerinin evinize gelmesi. Bir de ani eve gidip sanki haberleri yokmuş gibi zile basıp biz geldik diyerek eve girme durumları var. O durumlarda hangi zil çalarsa çalsın neredeyse takım elbiseyle abimiz evde oturuyor oluyor. Habersiz ziyaret sonuçta, ayrıca biz genellikle evimizde her an dışarıya gidecek gibi pantolonla felan oturmayı severiz değil mi? Onu da göstermiş oluyorlar herhalde. İftar yemeklerine yoksul ailelerimizi seçip iftar için giden iyilik melekleri de var. Dikkat ederseniz hep yer sofrasında otururlar fazla bir şeyde görünmez sofrada, ama resim kalesi çekildikten sonra bir anda güveçler tabaklara konmaya başlanır, tatlılar gelmeye başlar. Eeee o kadar da olsun sonuçta iyilik  meleğinin eli boş gidecek değil ya, bir güveç, bir tatlı, bir ekmek artık yiyeceği ne varsa getirsin bir zahmet değil mi? 11 ayda bir kez olsun yoksul ailemizin evini ziyaret etmiş sofrasına dizini bükmüş o kadar da olsun yani. İyilik meleklerimiz lütfen bu tür ziyaretleriniz de kendi reklamınız yüzünden yoksul ailelerimizi kullanmayın. Bir koli götürüp daima yedikleri makarna yerine götürüyorsanız para ödemesi yapın ve sizden başkasını da onu göstermeyin, kimsenin haberi yok normal bir zile basıyoruz ve ziyaret ediyoruz gibi tiyatrolar kimse oynamasın. Bu sözlerim kendisini iyilik meleği zannedip yoksul ailelerimizi kullanan herkesedir. İnsanca duygu ve niyetiyle yapanlar başımızın tacıdır ama reklam amaçlı iyilik yapanlara hakkımız helal değildir.