YAKIŞMIYOR BİZE
Millet olarak son yıllarda o kadar zor günler geçirdik ki, resmen her sene bir önce ki seneyi aratır hale geldi. Doğu bölgesinde ki hendek olayları, Fetö Terör örgütünün hain kalkışması, Suriye, Irak, Libya arasında yaşanılan sıkıntılı süreçler, Salgın Hastalıklar, Ekonomi, Deprem derken son yılların en zor zamanlarını üst üste yaşamış olduk. Bu yaşanılanlar ne yazık ki intihar, adam öldürme, yaralama olaylarını, aile içi şiddeti ve boşanmaları arttırmış oldu. En küçük bir olaya bile tahammül derecemiz kalmayarak şiddet odaklı yaşamaya başladık. Empati duygusunu yitirerek, geleceğimizi ve sevdiklerimizi düşünmeden hareket etmeye başladık. Ne özgürlüğümüzün, ne sağlığımızın bir önemi kalmadı artık. Trafikte küçük bir olayda bile gözü dönmüş cani bir maganda olabiliyoruz. Yanında çocuğu olan bir anneyi dövüp, arabasına zarar verebiliyoruz. Bize ne oldu Allah aşkına, bu hale gelmek için bahanelerin ardına sığınıp illa böyle kötü insanlar mı olmalıyız. Zor süreçler geçirdiğimiz doğrudur, her yönden çok etkilendiğimiz de doğrudur, ama bu bizim cani insan olmamızı sağlamaz. Kendimizi kaybetmeden psikiyatri doktorundan yardım alarak sorunlarımızı çözebiliriz. Sosyal aktiviteleri daha fazla yaparak, toprakla, doğayla barışıp yaşayarak sorunlarımızı çözebiliriz. Kendimizi, insanları, hayvanları, bitkileri kısacası yaşama dair her şeyi ve herkesi severek sorunlardan kurtulabiliriz, kurtulamıyorsak bu sorunu kesinlikle doktor danışmanlığıyla çözmek için ilgili yerlere gidip durumumuz hakkında danışmanlık almalıyız. Kimse kimsenin hayatında tehdit oluşturamaz, başkasının hayatına müdahale edemez. Güler yüzlü insanlara hasret kalmış durumdayız, kimse hayatından memnun değil, şükür duygusunu tamamen yitirmiş, hep daha fazla olması için mücadele eden insanlar olmuşuz. Hep daha fazla isteyen insanlar ise, bir yerden sonra hayatından tat alamayarak varı bile yokluğa yorup hayatını zehir edebiliyor. Örneğin sosyal medya bunların başlıca nedenlerinden birisi hâline geldi. O yapıyor ben neden yapmıyorum, onun var benim neden yok düşünceleri, bir zaman sonra kendi yaşantısını hiçe sayıp başka insanların yaşantısına kendisini koyma durumu hâl alıyor, bu duygular yoğunluğunda ne yazık ki şiddet olaylarının artması ve boşanmaların çoğalmasına neden oluyor. Aslında burada şehrin değerli yöneticilerine de fazlasıyla görev düşüyor. Yaz akşamlarında sosyal aktiviteleri tamamen artırarak şehrin moral ve motivasyonunu yüksek enerji de tutabilirler. Konserler, sohbet etkinlikleri, tiyatro, sinema ve çocuklara özel etkinlikleri günlük düzenli olarak yaparak, halkın biraz olsun nefes almasını sağlayabilirler. Talas Belediyesi bu konuda bir adım daha başarılı işler yapıyor. Melikgazi ve Kocasinan yok denilecek kadar az etkinlikler yapıyorlar. Bir zamanlar harikulade işler yapmakta olan Büyükşehir Belediyesi ne yazık ki pandemiden sonra bu yönde düzenli olarak yapılan etkinlikleri arasıra diyeceğimiz özel günlerde yapmaya başladılar. Şehir bu konularda aç dedikçe aç, temennimiz odur ki düzenli olarak etkinlikler devam etsin ve millet olarak birazda olsa gündelik hayatın stres ve sıkıntısını bu şekilde azaltabilelim.