Kayseri'nin o kadim taş sokaklarında yürürken, Erciyes'in heybetli siluetine bakarken içimi kaplayan bir burukluk var bugün. Sanki bu topraklara sinmiş olan o dirençli ruh bile, son zamanlarda siyasetin yarattığı ağır atmosfere yenik düşmüş gibi. Evet, sevgili hemşehrilerim, bu satırları yazarken kalbimde yankılanan tek bir duygu var: Siyasetten bıktık!

Sabah uyanıyoruz, haberleri açıyoruz; yine aynı kısır döngüler, aynı anlamsız tartışmalar, aynı umutsuzluk manzaraları. Sosyal medyaya giriyoruz; farklı cephelerden yükselen öfke, birbirini anlamaktan uzaklaşan kutuplaşmalar. Sanki memleketin, şehrin onca derdi bir kenara bırakılmış, tek gündem siyasetin o yorucu, yıpratıcı çekişmeleri haline gelmiş.

Yorulduk. Sürekli değişen söylemlerden, tutulmayan vaatlerden, samimiyetsiz yaklaşımlardan usandık.Kayseri'nin kendine has güzellikleri, sorunları, beklentileri var. Ancak yerel siyasette de çoğu zaman bu genel siyaset atmosferinin gölgesinde kalıyoruz. Şehrimizin potansiyelini açığa çıkaracak, yaşam kalitemizi artıracak projeler yerine, kısır çekişmeler, kişisel hesaplaşmalar ön plana çıkıyor. Bu da biz Kayserililerin umudunu kırıyor, motivasyonunu düşürüyor.

Elbette, demokrasinin vazgeçilmezi olan siyasetten tamamen uzaklaşmak mümkün değil. Ancak, siyasetin bu kadar yıpratıcı, bu kadar umutsuzluk verici olması da kabul edilemez. Biz vatandaşlar olarak daha iyi bir yönetimi hak ediyoruz.

Peki, bu bıkkınlık hissiyle ne yapacağız? Kendimizi tamamen siyasetin dışına mı iteceğiz? Yoksa bu bıkkınlığı bir enerjiye, bir talebe mi dönüştüreceğiz? Bence ikinci seçenek çok daha anlamlı.

Bıkkınlığımızı bir kenara bırakıp, daha bilinçli birer seçmen olmalıyız. Sadece seçim zamanlarında değil, her zaman siyaseti takip etmeli, sorgulamalı, eleştirmeli ve talepkar olmalıyız. Şehrimizi yönetenlere vaatlerini hatırlatmalı, onlardan daima şeffaflık ve dürüstlük beklemeliyiz.

Siyasetin o ağır yükünden kurtulmanın yolu, ona sırt çevirmek değil, onu daha iyiye doğru değiştirmek için çaba göstermektir. Belki bu bıkkınlık, yeni bir başlangıcın, daha katılımcı, daha şeffaf, daha dürüst bir siyaset anlayışının doğmasına vesile olur.Bu sözlerim tek bir parti düşüncesiyle kaleme alınmamıştır. Kim bu  tür siyasi yozlaşmaya katkı sağlıyorsa, bu satırlar onlara aittir. Üzerine alınan alınabilir, alınmayıp ben hakkıyla bu görevi yapıyorum diyen siyasetçi büyüklerime de selam olsun.

Umutla, Kayseri'miz için daha güzel yarınlara...