Yaşamak mı, Sadece Ayakta Kalmak mı?
Yeni bir yıl yaklaşırken, milyonlarca insanın gözü kulağı asgari ücrette ve emekli maaşlarında. Her zamanki gibi bir umut var içimizde, ama umutlar artık bir kağıt helva gibi, dokununca kırılıp dağılıyor. Bir tarafta "geçinemiyoruz" diyen çalışanlar, diğer tarafta "dayanamıyoruz" diyen işverenler... Herkes kendi cephesinde bir savaş veriyor.
Asgari ücretin adı bile başlı başına bir ironi artık. "Asgari" dediğimiz şey, bir insanın yaşayabilmesi için en alt sınır değil miydi? Peki, o sınır neden sürekli aşağı çekiliyor? Marketten iki poşetle çıktığımızda maaşın yarısı gidiyor, kiralar maaşı katlıyor. Çalışanların alın teri, borç takvimlerinde kuruyor. Yaşamak, hayal oldu; insanlar sadece hayatta kalmaya çalışıyor.
Bir de emekliler var… Yıllarını bu ülkeye hizmet ederek geçirmiş, tarlasından tezgahına, fabrikasından okuluna emek vermiş insanlar. Şimdi bir köşede unutulmuş gibi. “Maaş yetmiyor” derken utançla başını öne eğen o yüzleri görmüyor muyuz? Bir sıcak soba, bir kap yemek, torunlarına alacak küçük bir hediye; hayalleri bu kadar mütevaziyken neden onlara bile ulaşamıyorlar?
Peki ya işverenler? Onlar da kendi cephesinde bir hayatta kalma savaşı veriyor. Artan maliyetler, vergi yükleri, sosyal güvenlik primleri... Ayakta kalmaya çalışan bir işletme, maaş ödemek için bankaların kapısını çalmak zorunda kalıyor. Küçük işletmelerin gözünden kaybolan umut, işçilerin iş güvencesini de karartıyor. "Zamlar mı çalışanı koruyor, yoksa işsizliği mi büyütüyor?" diye düşünmeden edemiyoruz.
Bu döngü böyle devam edemez. Çünkü bu sadece ekonomi değil, insan hayatı meselesi. Bir çalışanın yüzünde gördüğümüz umutsuzluk, bir emeklinin gözyaşı, iflas eden bir esnafın sessiz çığlığı... Bunlar bize, çözümün sadece rakamlarda olmadığını söylüyor.
Belki yeni bir yıl, yeni bir başlangıç olur. Daha insani bir düzen, emeğin kıymetinin bilindiği bir sistem mümkün. İnsanları ayakta kalmaya değil, gerçekten yaşamaya değer kılacak bir anlayış yaratabiliriz. Unutmayalım, kimse tek başına kazanamaz; ancak birbirimize sahip çıkarak yükleri hafifletebiliriz. Çünkü herkes için nefes almanın adı yaşamak olmalı.