
İmamoğlu’nun Gözaltısı: Siyasi ve Ekonomik Depremin Ayak Sesleri
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması, Türkiye’de siyasi ve ekonomik dengeleri ciddi şekilde sarstı. Muhalefet partileri ve geniş halk kitleleri, bu durumu “siyasi darbe” olarak nitelendirirken, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok şehirde kitlesel protestolar düzenlendi. CHP lideri Özgür Özel, halkı demokratik haklarını savunmaya çağırırken, hükümet yetkilileri sürecin yargı tarafından yürütüldüğünü savundu.
Bu siyasi kriz, ekonomik piyasalara da sert bir şekilde yansıdı. Türk lirası, dolar karşısında %12,7 değer kaybederek tarihi bir düşüşle 42 seviyesine geriledi. Aynı şekilde Borsa İstanbul (BIST 100) endeksi %6,87’lik düşüşle 10.060 puana kadar geriledi. Özellikle yabancı yatırımcılar arasında Türkiye piyasalarına yönelik endişeler artarken, devlet tahvillerinde de ciddi değer kayıpları yaşandı. Ekonomistler, bu tür siyasi belirsizliklerin ülkeye olan güveni zedelediğini ve ekonomik toparlanmayı daha da zorlaştıracağını belirtiyor.
Uluslararası arenada da gözaltı kararına tepki büyük oldu. Avrupa Birliği yetkilileri, Türkiye’nin demokratik değerlere ve hukukun üstünlüğüne bağlı kalması gerektiğini vurgularken, ABD ve birçok Batı ülkesi durumu yakından takip ettiklerini açıkladı. İnsan hakları örgütleri, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını sert bir dille eleştirerek bunun siyasi bir hamle olduğu yönünde açıklamalar yaptı.
Bu gelişmeler, Türkiye’nin geleceği açısından kritik bir dönemeç olabilir. Siyasi tansiyonun düşürülmemesi halinde hem ekonomik dalgalanmaların derinleşmesi hem de ülkenin uluslararası alandaki konumunun zarar görmesi kaçınılmaz görünüyor. Önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler, Türkiye’nin hem iç siyaseti hem de küresel ilişkileri açısından belirleyici olacak.