Zirai Don ile Ekonomik Zorluklar Arasında Kıvranan Üretici

Zirai Don ile Ekonomik Zorluklar Arasında Kıvranan Üretici


Nisan ayının ortasında beklenen bahar güneşi, yerini ani soğuklara, kırağıya ve ne yazık ki zirai dona bıraktı. Özellikle iç bölgelerde sabaha karşı yaşanan ani sıcaklık düşüşü, ağaçların çiçeklendiği bu dönemde üreticiye büyük darbe vurdu. Baharın gelişini müjdeleyen tomurcuklar, bir gecede kuruyup döküldü.

Kayısı, kiraz, elma ve ceviz gibi ürünlerin yoğun olduğu bölgelerde üreticiler sabah tarlalarına gittiklerinde gördükleri manzara karşısında adeta yıkıldı. Ağaçlar çiçek açmıştı ama artık çoğunun meyveye dönüşme şansı yoktu.

Oysa bu bahar, birçok üretici için umutların yeniden yeşerdiği bir dönemdi. Geçtiğimiz yılın kuraklığı, artan mazot, gübre, ilaç ve sulama maliyetleri nedeniyle üretici zaten zorlukla ayakta duruyordu. Şimdi ise alın teriyle beklediği hasat, henüz meyveye dönüşmeden yok oldu.

Zirai don, yalnızca mahsulü değil; üreticinin moralini, emeğini, geçimini de dondurdu. Köylerde sabah sessiz. Ne traktör sesi duyuluyor ne de tarlaya çıkan çiftçi… Çünkü artık birçok kişi ne yapacağını, nasıl toparlanacağını bilmiyor.

Sigortası olan üreticiler bir nebze olsun teselli bulmaya çalışsa da, tarım sigortalarının kapsamı ne yazık ki her zaman yeterli olmuyor. Zararın tespiti, ödemelerin yapılması, desteklerin ulaşması zaman alıyor. Oysa çiftçinin zamanla değil, acil desteğe ihtiyacı var.

Bu süreçte devletin hızlı refleks göstermesi, üreticiyi yalnız bırakmaması büyük önem taşıyor. Sadece maddi destek değil; danışmanlık, moral desteği ve yeniden üretim için teşvikler de şart.

Ayrıca bu tür doğal afetlerin artık istisna değil, yeni normal olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. İklim değişikliği sadece şehirlerdeki hava dengesini değil, tarladaki üretimi, sofradaki gıdayı da tehdit ediyor. Tarım politikalarının, destek sistemlerinin ve sigorta modellerinin bu yeni gerçekliğe göre yeniden kurgulanması kaçınılmaz.

Çünkü bir ülkenin gıda güvenliği, doğrudan üreticinin ayakta kalmasıyla mümkündür. Ve üretici yalnız kalırsa, sadece tarlalar değil; sofralar da eksilir, hayat da fakirleşir.

Google+ WhatsApp