Çalışan Gazeteciler Günü ve Medyanın Kalbi

Çalışan Gazeteciler Günü ve Medyanın Kalbi


Bugün, medyanın kalbini oluşturan çalışan gazetecilerin günü. Haberlerin yazıldığı, yorumlandığı, topluma ulaştırıldığı her anın arkasında emek veren gazeteciler, aslında yalnızca bir mesleği icra etmiyor, aynı zamanda tarihe tanıklık ediyor.

Medya patronu olarak, bu sektörde çalışmanın ne denli büyük bir özveri ve fedakârlık gerektirdiğini çok iyi biliyorum. Bir haberin sayfalara ya da ekranlara yansıyana dek geçtiği süreçte, sahada soğukta bekleyen muhabirden, haber masasındaki editöre, grafik tasarımcıdan teknik ekibe kadar herkesin emeği vardır. Ancak, toplumda çoğu zaman yalnızca görünen yüz, manşetlerdeki haberlerdir. Oysa her bir satırın arkasında bitmek bilmeyen bir mesai, bazen karşılıksız bırakılan büyük çabalar vardır.

Bugünün gazeteciliği, yalnızca haber peşinde koşmakla sınırlı değil. Doğruyla yanlışı ayırt etme, dezenformasyonu önleme ve her şeyden öte topluma hizmet etme sorumluluğu taşıyor. Bu, çağımızda gazetecileri daha da değerli kılıyor. Özellikle dijitalleşme çağında hızla yayılan yanlış bilgiler karşısında, doğru ve güvenilir haberi halka sunmak gazeteciliğin temel görevi haline geldi.

Bugün vesilesiyle, gazetecilerimizin karşılaştığı zorluklara da değinmek gerekiyor. Basın özgürlüğü ve mesleki güvence konusundaki sorunlar çözülmeden, özgür ve adil bir medya mümkün değildir. Çalışan gazetecilerin haklarını savunmak, yalnızca onların değil, toplumun da doğru bilgiye erişim hakkını savunmaktır.

Medya patronu olarak şunu söyleyebilirim ki, bizlerin görevi sadece bir mecra sunmak değil, aynı zamanda gazetecilerimizin mesleklerini en iyi şekilde yapabilecekleri bir ortam yaratmaktır. Çalışma koşullarını iyileştirmek, onların emeklerini daha görünür kılmak bizim sorumluluğumuzdur.

Çalışan Gazeteciler Günü vesilesiyle, mesleğine yüreğini koyan, tüm zorluklara rağmen halkın haber alma hakkını savunan tüm gazetecilere teşekkürü bir borç bilirim. İyi ki varsınız!

Google+ WhatsApp