2021 yılına başlarken ülke olarak en önemli gündem maddemiz Covid 19 salgını ve ülkemizin pandemi ile verdiği savaştı. Tam kapanma ve kısmi kapanma hem hükümetin hem de vatandaşın odak noktasındaydı. Kapanmalara rağmen Türkiye ekonomisinde yine de çarklar bir şekilde dönmeye devam ediyordu. 2021 yılı mart ayı ile birlikte tüm dünyada  ve ülkemizde aşılama çalışmaları başladı. Aşı ile birlikte pandeminin yavaşlayacağı hatta sona ereceği bekleniyordu. Ama olmadı. Virüs sürekli olarak kendini yeniledi ve ortaya çıkan her yeni varyant virüsün ömrüne ömür kattı.

Yaz aylarına doğru geldiğimizde ise ülkemizin kıyı şeritlerinde bulunan ormanlık alanlarda art arda çıkan ve aylarca süren orman yangınları başladı. Milyonlarca metre kare ormanlık alan yandı, bitti, kül oldu. İşin en acı yanı da maalesef ormanlarımızın yanmasını sadece izledik. Yangın söndürme uçaklarımızın olmayışı hepimizi kahretti ve kamuoyunda büyük bir tartışma konusu oldu.

Yangınların hemen sonrasında ise bir başka doğal afet geldi çaldı kapımızı. Batı Karadeniz bölgesinde yaşanan yoğun yağışların ardından Zonguldak, Bartın, Kastamonu ve Sinop’ta sel taşkınları yaşandı. Yüzden fazla vatandaşımız sel baskınlarında hayatını kaybetti. Kastamonu’nun Bozkurt ilçesi selden en ağır hasar olan yer oldu ve ilçe resmen enkaza döndü.

Tüm bu belaların sonunda ekonomide yangın başladı. Ak Parti hükümetinin ekonomide düşük faiz, yüksek kur politikasını benimsemesinin hemen ardından TCMB periyodik olarak politika faizini düşürmeye başladı. Her faiz düşümü sonrasında döviz kurları ve altın fiyatları yükseldi. Nihayetinde dolar kuru 13.50 ve Euro kuru 15.75 ile tarihi zirvelere ulaştı. Gram altının fiyatı ise 800 TL’ye ulaştı. Yükselen kurlarla birlikte enflasyonda yukarı doğru seyir başladı. Ülkede iğneden ipliğe her şeyin fiyatında ciddi oranlarda artış yaşandı.

2022 yılına girmemize sayılı günler kaldı. Ağır hasarlı bir yılı geride bırakmak üzereyiz. Ama işin en vahim tarafı yeni yıldan vatandaşın iyi beklentileri kalmadı. Her gelen gün giden günü aratıyor. Ama yine de umudu kaybetmemek gerekir. İnsan umutsuz yaşayamaz. İnşallah 2022 yılı ülkemiz için her şeyin yoluna girdiği, yüzlerin yeniden güldüğü güzel bir yıl olur. Esenlikler dilerim…