HUZURU BULAMAYAN MUTLULUĞA ERİŞEMEZ
Sevgili okurlarım uzun zaman oldu bir yazıyı kaleme almayalı, uzun zaman oldu buradan sizlere seslenmeyeli, o halde yeniden merhaba diyelim.
Sahi hayatta öyle değil mi?
Nefes aldığımız her an hayata yeniden merhaba demiyor muyuz.
Ama benim için nasıl bir merhaba bir bilseniz öyle böyle değil.
Aslında hayata yeniden doğuşun bir merhabası desek hiçte mübalağa olmaz.
Kıssan şöyle bahsedeyim sizlere, Ekim ayı içerisinde elim bir kaza geçirdim.
Bu kaza sonucunda omurga kemiğim kırıldı, sol kolumun lifleri koptu, tedavi sürecim devam ediyor.
Ne kadar süre daha devam edecek bende bilmiyorum lakin her gün dua ediyorum sağlığıma kavuşmak için, hani hep derdim ya radyo programlarında dua büyük güç, onun bize ihtiyacı yok bizim ona ihtiyacımız var.
İşte ben o güce tevekkül ederek inşallah en kısa zamanda doktorların söylediğine göre eskisi gibi olmasa ne kadar olabilirse o kadar sağlığıma kavuşma arzusu içerisinde büyük bir sabırla o günü bekliyorum.
Sahi bugünlerde sizlerde ben gibi çok dolumusunuz?
Dokunsalar yağmur gibi bardaktan boşalırcasına dökeceğim tüm hüzün kokan taraflarımı...
Ah ne zor şey yaşamak, insanca umut kavgasından yakanı kurtarıp hayallerine sımsıkı sarılmak...
Ne de zor oysaki şu zaman diliminde, kırmadan dökmeden bir güle basmadan ilerlemek...
Kimine göre belki şartlar, yaşantılar, umutsuzluklar sebep oluyorken buna:
Bence uzakta çok uzakta bıraktığımız vicdan eksikliğimiz yaşatıyordur bize...
Ve satırlarımı okuyan sizler...
Hepiniz kendinize ait bir hüznü bir mutluluğu kim bilir belki de belirsizliğin altını çizeceksiniz kalın bir kalemle, sonra bir iç çekerken bir yanınız,
Diğer bir yanınız da hala benim gibi düşünebilen insanlar var demenin mutluluğunu yaşayacaksınız...
Oysaki hepimiz sadece insanca anlaşılmayı bekliyoruz sevdiklerimizden…
Çok zor olmasa gerek anlaşılmak, çünkü biz kimseden,
Ne sürprizler ne hediyeler ne de gereksiz eşyalar istedik...
Bir avuç samimiyet sadece...
Çok mu uzaklarda?
Peki çağırılsa?
Bir ses vermez mi bize?
Buradayım, huzurlu ve samimiyet kokan
Yarınları müjdelemez mi ki?
Belki de avuçlarımızda saklı hepsi,
Sadece ufak bir fısıltınız yeterli olacak...
Usulca fısıldayın öyleyse yarınlara...
Ve inanın, sabırla bekleyin
Huzur dolu günlere kavuşmanın verdiği mutluğunu yaşayacaksınız…
İşte o gün anlayacaksınız huzuru bulamayan mutluluğa erişemez.