Ayrılık
Geceler acımasızca çullanır üstüne,sen hiç birşey yapamazsın,
çaresizlik,sımsıkı sarar seni,öylece kalırsın.
Durduk yerde güler,durduk yerde ağlarsın,
bu ağlayış,bu gülüş Ayrılıktır
Ne yaptığını ve ne yapacağını bilmeden dolaşırken sokaklarda,
efkarlı bir şarkı dolanır ağzına,bir şarkıyla koca bir şehri bitirirsin,
bu sana anlamsız gelir kendine bir cevap veremezsin,
bu anlamsızlık,bu cevapsızlık Ayrılıktır
Şehrin tenha karanlığında bir sen varsındır ıssız sokaklarda,
yada sana öyle gelir, Soğuk,titrek bir çocuk sesi gibi rüzgar
ve en yalnız ıslıklar
sana eşlik ederler birdenbire üşürsün ama soğuktan değil,
bir korku duyarsın ama karanlıktan değil,
bu üşüyüş,bu korku Ayrılıktır
Bazen öyle bir dalarsın ki geçmişe,bir daha geri gelemezsin,
kaybolursun sık sık anıların içindebüyük bir hüzün kaplar etrafını,
acı bir hasret doğar içine,
bu hüzün,bu hasret Ayrılıktır
Düşlerin gelir yanına,hani şu gerçekleştiremediğin,
ve hiç değişmemişlerdir,yine hayaldirler
ve kucaklarında küçük küçük umutlar gerçekleşmek adına,
bu umutlar o kadar küçüktür ki
umutsuzluğunun büyüklüğü karşısında ezilir giderler,
Yeniden bir boşluğa düşersin,
bu eziliş,bu düşüş Ayrılıktır
İşte ayrılık,işte yedi harflik bir kelimenin hayatındaki büyüklüğü,ayrılık budur işte...
Soranlara anlat ayrılığı,ayrılık benim de,ben ayrılığım de,ayrılık benim hayatım de,benim hayatım hep ayrılık de,de işte anlat,ayrılıklar hayatında büyük yaralar açar...