Hayat devam ediyor!...
Hayat devam ediyor!...
Bismillah deyip “Hayat Haber”e yani yeni güne başlamış olduk. Rabbim hakkımızda ve hakkınızda hayırlı ve uğurlu etsin. “Hayat Haber” yeni değil ancak ben burada yeniyim. Evet hayat devam ederken geçen günlerde şehrimizde gencecik(38 yaşında) bir hayatın intihar girişimi ile hayatına son vermesi hepimizi üzüntüye gark etti. Gün geçmiyor ki asayişi ihlal eden benzer olaylarla karşılaşmayalım. Gençlerimize ve çocuklarımıza hayatın anlamını, niçin hayata geldiğimizi , asıl görevimizin ne olduğunu , yani İslam’a göre hayat felsefemizi yaşayarak öğretemediğimiz gün gibi ortada duruyor.
Dünyaya kendi isteğimizle ve talebimizle gelmediğimiz gibi kendi isteğimizle de hayatımıza son veremeyiz. Yaradılış olarak Rabbim Tabiatı ve Kainatı ve de İnsanı en güzel bir şekilde yani ”Ahsen-i Takvim”de yaratmış . Bizi taş yapmamış ,toprak yapmamış, ot ve hayvan yapmamış; İnsan olarak, müslüman bir memlekette, müslüman anadan babadan dünyaya göndermiş. Herkesi içinde bulunduğu şartlara göre dünya imtihanına göndermiş, içinde bulunduğu şartlara göre sorumlu tutacaktır. Yaratılan her şey güzeldir. ancak biz insanoğlunun fiilleriyle ve menfaatleri doğrultusunda tahibatıyla çirkinleşmektedir. Rabbimiz İnsanın hizmetine bitkileri, hayvanları ve cansız mahlukatı vermiştir. Tabiatı emaneten hizmetimize verdiği gibi vücudumuzu maddi ve manevi organlarımızı (beş duyu, akıl, kalp, ruh ve diğer duyguları) hatta çoluk ve çocuğumuzu nice imkan ve nimetleri vermiş ta ki sonsuz kudret sahibi Rabbimizi tanıyalım. Tanıdığımızı bildirmek ve verdiği nimetlerin şükrünü ve teşekkürünü yerine getirmek için namaz niyaz gibi ibadetleri peygamberler ve özellikle son Peygamber bizim sevğili Peygamberimiz Muhammed Mustafa (ASM) vasıtasıyla tüm insanlığa duyurmuştur. Elhamdülillah.
Bir veya birkaç hastalıktan yahut da maddi olarak iflas etmekten , çok borçlanmaktan veya başka sebeplerden dolayı müslüman hayatına son veremez. Rabbim tüm hastalalarımıza şifalar, dertlilerimize devalar ve borçlularımıza edalar ihsan eylesin. Şu fani dünyada kimseleri çözümsüz bırakmayıp, kolaylıklar ihsan eylesin .Amin.
Gerçekten de şu dünyada çözülmeyecek mesele yoktur. Yeter ki erbabıyla(konu uzmanıyla) konuşulsun ele alınsın. Darda ve zorda kaldığımızda aklımızı kullanıp çözüm aramalı elimizden geleni yaptıktan sonra her halukârda herşeyin sahibi olan Allah’a yalvarıp istemeliyiz. “ Rabbimiz ne güzel vekil ne güzel yardımcıdır.”
Esas problemler ve çözümsüzlükler dünyayı daimi kendimizi de ebedi dünyada daimi kalacağımızı düşünmekten ve ölümün bir son olduğunu zannetmekten kaynaklanmaktadır. Karşılaştığımız problemlerin kendimizce çözümlenemeyeceğini düşünmemizden ümitsizliğe düşmekteyiz. Müslüman hiçbir zaman ümidini kaybetmemelidir. Atalarımız bunu şu deyimle özetlemişlerdir. “ Çıkmadık canda ümit vardır.”
Ne mutlu bizlere ki; Sonsuz kudret sahibi dünya ve ahiretin yaratıcısı bir Rabbimiz var ve o bizi her halimizle biliyor. Dünya sahipsiz değil o da sonsuz merhamet ve sonsuz af sahibidir. Bizi bu dünyada maddi ve manevi bir sınava tabi tutup, sonsuz cennetlerine koymak istiyor. Bu fırsatlar kaçırılır mı?
Rabbim kimseyi darda bırakıp büyük sınavlarla karşılaştırmasın ,kolaylıklar ve çözüm yolları göstersin. Bu dünya imtihanında imtihanın başında intiharla bu sınava ve sınav sahibine isyan hükmündeki ruhen rahatsız olmadan hayatına son vermek, akılsızlığın ta kendisidir. Rabbim muhafaza etsin. Çünkü en basit hayat sahibi olan tohumlar, çekirdekler toprağa atılmakla çekirdek ve tohum hayatları bitiyor. Ancak fide, fidan ve sümbül hayatı başlıyor. İnsanoğlu bir tohumdan bir çekirdekten değersizmidir? “Kıyamet” koptuktan sonra toptan diriltilmesin. Bir mahkemeden geçirilmesin. Ebedi hayatta sonsuz Cennet ve Cehenneme sevk edilmesin.
“İnsan bir yolcudur. Sabavetten (Çocukluktan) gençliğe, gençlikten ihtiyarlığa, ihtiyarlıktan kabre, kabirden haşre(Kıyamet koptuktan sonra tüm insanlığın cinlerin ve hayvanatın yeniden diriltilmesi), haşirden ebede kadar yolculuğu devam eder.