Hicri  yılbaşımız kutlu ve milletimiz huzurlu olsun.

Hicri yılbaşımız kutlu ve milletimiz huzurlu olsun.


Bundan tam 1444 yıl  önce Sevğili  Peygamberimiz  Muhammed Mustafa ( ASM)  Efendimiz; Rabbimizin  son elçisi ve son  Peygamberi  olarak gönderilmiş,   tebliğ görevini  en güzel bir şekilde  hal(davranış ve samimiyetle) ve kal(Mübarek sözleriyle) dili ile ifade etmişti.  Ancak  kendisine inananlar olduğu gibi “Biz babalarımızın ve atalarımızın dininden sapmayız.”  diye karşı  çıkanlar da oldu. Peygamberimizin Peygamberliğini kabul eden ve inanan müslümanlara müşrikler tarafından her türlü baskı ve işkenceler yapılıyordu. Bu olumsuz şartlarda  Peygamberimiz   kendisine inanan müminlerden”biat “ (kendisine  inanıp bağlı kalacaklarına dair  sözlü  daveti kabul)alıyordu.Biat eden mü’minler Medine’de   hem islamı yaşıyor, hem de yayılması için  gayret gösteriyorlardı. Mekkede gün geçtikçe baskılar artıyor,  Peygamberimiz  mü’minleri islamı daha rahat yaşayacakları  yerlere özellikle  Medine ve Habeşistana gönderiyordu. Peygamberimizin(ASM)  peygamberliğini inkar eden müşrikler  sonunda onu öldürmeye karar verdiler.Her kabileden bir kişinin temsil ettiği tabir caiz ise“Suikast Timi’yle” peygamberimizin evine baskın yaptılar.  Peygamberimiz  Cebrail (AS) vasıtasıyla  yapılan plandan önceden haberdar oldu. Ve yatağına Hz. Ali (RA) yi yatırdı ve kendisi Hz Ebubekir-i Sıddık(RA) ile  önce Sevr mağrasına sonra Medine’ye gitmek üzere  yola çıktı. Bu yolculuğa “Hicret”(Göç etme, Mekke şehrinden Medineye göç etmek) denilmektedir. Hz Ömer(RA) dönemide bu yolculuk “Hicri Takvim’in” başlanğıcı olarak kabul edildi.Peygamberimiz ve arkadaşları (sahabeler)  Medine’de kısa bir sürede büyük bir güç olduktan sonra  Mekkeyi önce manen tebliğ ile sonra da maddeten fethettiler. Ve müslümanlara islamın saadet asrını  yaşattılar. Çok geçmeden  dört halife döneminden itibaren yerkürenin yaklaşık yarısına ve nüfus olarak insanlığın beşte birine,  ondört asır boyunca islamı yaşattılar veyaşadılar…

Bu hakikatın devamının temini için Bediüzzaman Said Nursi 1911 yılında yazdığı eserde bakınız ne güzel ifade etmiş;        “Eğer biz ahlak-ı İslamiyenin ve hakaik-i İmaniyyenin (iman hakikatlarının) kemalatını (güzelliklerini, olgun davranışlarını) efalimizle (fiillerimiz , davranışlarımızla) izhar etsek (göstersek)sair dinlerin tabileri elbette cemaatlerle islamiyete girecekler. Belki kürre-i arzın bazı kıtaları ve devletleri de islamiyete dehalet edecekler.” (Hutbe-i Şamiye)

Hicretin bir manası da göç etmek , kaçmaktır; Günahlardan  kaçmak, karanlıktan aydınlığa geçmek,  küfürden imana göçmek anlamında kullanılmaktadır ki;  Rabbim  cümlemizi daima iman dairesinde mücahede eden küfürden, günahlardan kaçan, iyilikte ibadette ve imanda sebat eden samimi müminlerden eylesin. Amin.

Bugün tüm dünyada en az 57 İslam ülkesi(Nüfusunun çoğunluğu Müslüman)  ve  iki milyara yakın insan müslümandır.Her gün  binlerce kişi Kur’anı okuyup  Peygamberimizin   hayatını merak etmekte ve yüzlercesi hayran kalıp müslüman olmaktadır. Hıristiyanlık ve Yahudilik dahil her dinden değişik sebeplerle insanlar son “Semavi ve Orijinal” din,tevhid dini olan “İslam’a” girmektedirler.  Avrupa ülkelerinden özellikle Fransa, Almanya, Avusturya ve Hollanda da İslam düşmanlığının  ana nedeni islamın güzellikllerinin insanların kalplerini ve akıllarını fethetmesidir.

Hicri yılbaşımız milletimiz ve tüm islam  alemi için hayırlı olsun.Hatta hayırların  fethine(Açılmasına) ve şerlerin define vesile olsun.İnşaallah.

Hoşça kalın.

Google+ WhatsApp