Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşta 21 günü geride bıraktık. Savaş her iki ülkenin hem maddi hem de manevi hasar yaşamasına neden olduğu gibi savaşın yarattığı kaygılar nedeniyle dünya ekonomileri de zarar görmeye başladı. Yaşanan bu savaştan dolayı olumsuz  etkilenen ekonomilerin başında ne yazık ki Türkiye geliyor.

Savaşın başladığı ilk günden itibaren başta akaryakıt olmak üzere ayçiçek yağ, un, mısır, arpa vb ürünlerin fiyatlarında anormal artışlar yaşandı. Hatta tüm kamuoyunun bildiği gibi yağ, un kuyruklarında insanlar birbirini ezdiler. Peki ne oluyor da dünyadaki diğer ülkeler bu kadar olumsuz etkilere maruz kalmazken biz perişan oluyoruz. Sebebi çok açık. Tarım ürünlerinde,  akaryakıtta ve turizmde hem Rusya’ya hem de Ukrayna’ya maalesef gebe durumdayız. Yaşanan tüm bu gelişmeler gösterdi ki tarım ve hayvancılıkta acilen kendine yetebilen bir ülke olmak zorundayız. Keza hükümette bu gerçeği geçte olsa gördü ve tarım ve hayvancılıkta yeni teşvik paketlerini açıkladı. Bu teşvikler ne derece başarılı olur ve sonuç verir bekleyip göreceğiz. Lakin acı gerçek şu ki son yıllardaki yanlış tarım ve hayvancılık uygularımı neticesinde çiftçilik bitme noktasına geldi.

Ekonomi de iyi olmayan gidişat savaş gerginliği ile daha da sıkıntılı bir hal aldı. Döviz kurları, altın fiyatları ve akaryakıt fiyatları artmaya devam ediyor. Üreticiler üretmekte zorlanıyor. Ciddi bir ham madde sıkıntısı yaşanıyor. Sermayeleri her geçen gün eriyen sanayiciler ve esnaf dayanabildikleri yere kadar dayanmaya çalışıyorlar. Ama artış hızı böyle devam ettiği sürece zayıf halkalar kırılacaklar. Satınalma gücü biten tüketiciler sadece gıda, ısınma ve barınma ihtiyaçlarına harcama yapabiliyorlar. Kurtuluşu ihracatta arayan sanayiciler ise artan hammadde fiyatları ve uzayan termin sürelerinden dolayı bocalıyorlar.

Daha önceki yazımda da belirtmiştim. Savaşın kazananı olmaz. Ama ne yazık ki bu savaşın kaybedeni biz oluyoruz. Dilerim ki bu sorun bir an evvel çözülür ve savaş sona erer. Aksi taktirde gelecek günler hiçte güzel gelmeyecek. Yüce önder Mustafa Kemal Atatürk’ün özlü sözü ile yazıma son veriyorum. Esen kalın barışia kalın…

“YURTTA SULH DÜNYADA SULH”