VATANDAŞ KEMER SIKMAKTAN USANDI

VATANDAŞ KEMER SIKMAKTAN USANDI


Ekonomide yaşanan olağanüstü gelişmeler aile içi iletişimde de sohbetin seyrini değiştirdi. Hayat pahalılığı konu başlığı ile açılan muhabbetler devamında karamsar bir tabloyla süre geliyor. Memur maaşları, asgari ücret ve emekli aylıklarına dair sohbetler ise bu başlık altında yerini alıyor. Birçok insanın gerçek manada psikolojisi bozuldu. “Daha dün marketten şu kadar liraya aldığım şu ürünün fiyatı bugün şu kadar liraya yükseldi” kelimeleri artık sıklıkla duyuyoruz. Ayrıca bu fiyat artışları öyle kuruşlarla ifade edilmiyor.

Evet. Bizler hayat pahalılığı ile mücadele içerisindeyken, ne yazık ki konunun muhatapları halkın gazını almaktan öteye gitmeyen suni açıklamalarla günü kurtarmanın telaşındalar.

Vatandaş “Artık Bıçak Kemiğe Dayandı” diyor. Herkes te farklı bir yorum, farklı bir senaryo. Gelin görün ki yarınlardan umutlarda yerini karamsarlığa bırakıyor. Şayet bir insan umutlarını kaybederse her şeyini kaybeder. Dolayısıyla iliklerimize kadar yaşadığımız ekonomik sıkıntıların çözümüne dönük somut adımların atılması kaçınılmaz hal aldı.

İşin kötü yanı sürekli kemer sıkma politikasının muhatabı olan vatandaşta sıka sıka patlama noktasına geldi.

“Her Defasında Kemer Sıkan Taraf Neden Biz Oluyoruz” seslerini duyar olduk. Seçimlerin hemen ardından zam konusunun gündeme geleceği bekleniyordu ancak bu kadar derinden yara açacağı kimsenin aklına gelmemişti. Sürekli değişen fiyatlar, alım gücü düştükçe düşen vatandaşları plastik patlayıcı olarak nitelendirdiğim kredi kartlarının kölesi haline getiriyor. Anlayacağınız her doğan yeni güne ve her yeni aya borçla giren bir toplum olduk.

Hal böyle olunca da köşe yazımın başlığında da belirttiğim gibi sohbetlerin konusu da artık şekil değiştirdi. Paylaşımlar eskiye dönük anılardan ziyade eskiye dönük fiyatlar olarak şekil değiştirdi.  Ama biz yine de umutlarımızı yitirmeden, yarınlara daha aydınlık bakmanın yollarını arayalım.

Esen kalın…

Google+ WhatsApp