İNSAN İNSANI DÜŞÜNMELİ

İNSAN İNSANI DÜŞÜNMELİ


İnsan insanı sevmek zorunda değildir, ama her halükarda saygı duymak zorundadır. Yolda yürürken, bir kahve de çay içip sohbet ederken, otobüste yolculuk esnasındayken, işyerinde bulunmuş olduğu görevini icra ederken, alışveriş yaparken, insan her alanda her yerde insanı düşünmelidir. Ben düşünmeli diyorum siz içerisine saygıyı, sevgiyi, aileden itibaren gelen terbiyeyi, kendisinin üzerine hayat felsefesi olarak giymiş olduğu edepli duruşunu koyabilirsiniz. Kendine saygı duyulmasını istiyorsan başkasına saygı göster!’, ‘Sana yapılmasını istemediğin şeyleri başkalarına yapma!’ sözü herkesin düşüncelerinde yer almalıdır.

BEKLENTİYE GİRME:

Hayatta beklentiye girdiğin sürece hep üzülen sen olursun. Hayat beklentiye girecek ve o beklentilerin ardından bakıp zamanını yitirecek kadar ne çok, ne de boştur. Beklentisi Allah olanın, yolu her zaman açık, beklentisi kul olanın yolu her zaman dikenli ve sonu çıkmaz olur. En uzağından en yakınına kadar kim varsa, herkesi olduğu gibi kabul edin ve ne olursa olsun kesinlikle kimseye el açıp bir beklenti yoluna girmeyin.

SELAMSIZLAR:

Babam daha çocuk yaşlarımda öğretti bana selam vermenin yüreğe dokunan değerini. Ne yazık ki bu zamanda onu da yitirmeye başladık. Karşımızdan gelenlerin başları eğik ya da telefona kafası gömülü şekilde geçip gitmeleri içimizi acıtıyor. Selam veriyoruz duymamazlıktan geliniyor, duymamayı bırakın durdurup sen beni tanıyor musun ki selam veriyorsun? diyenler var. Vay be! Biz bu hallere düşecek adam mıydık? demeden kendimi alıkoyamıyorum. Gelin biz bu selamsızlara karşı Allah'ın selamını vermeye ve yaymaya devam edelim.

İNTİHAR OLAYLARININ ARTMASI:

Ümidini Allah'a bağlayan zarar eder mi hiç? Kesinlikle hayır. Ümitsizlik içerisine girip de intihar eden  son zamanlarda ne kadar insan çoğaldı öyle değil mi? Rabbim kendine zarar verecek kadar kimsenin aklını başından almasın. Allah'tan ümidini kesip de intiharda çözüm arayanların Rabbim aklını başına getirsin. Geçim zorluğu, saygı görmeme, gururunun hiç edilmesi, yaşadığı sorunların toplam bunalımı vb. olaylar intihar olaylarına meylediyor insanı. Ama ne olursa olsun, hangi sorunlar karşımıza çıkarsa çıksın bizim tek gayemiz Allah olmalıdır. Allah'a güvenip hareket edenlerin yalnız kalmak gibi bir ihtimali yoktur.

Allah Teala Hz. Yakup'a sordu: Sana Yusuf'u neden geri verdiğimi biliyor musun? Hz. Yakup: Bilmiyorum Ya Rabbi dedi...Allah Teala buyurdu: Çünkü sen tüm ümidini bana bağladın… Allah'a ümidini bağlayıp sabredersen tüm sıkıntılardan kurtulursun unutma.

DÜĞÜN VE EVLİLİK:

Düğünlerde geçen senelere nazaran azalma mevcutmuş, bunun belirleyici nedenlerinden birisi illa ki ekonomi de yaşanan krizdir. Bu krizinde etkisi ne yazık ki evlenmek isteyenleri büyük bir oranda etkilemektedir. Ah birde düğün denilince aklımız fikrimiz gösterişe gitmez mi? Iki kişinin yuva kurması ne yazık ki gösterişe dökülüyor, sonra ise gelen misafir o gösterişte bile eksikleri bulmayı başarabiliyor. Siz ne kadar karşı tarafı memnun etmek için uğraşırsanız uğraşın, unutmayın ki onlar bir eksik muhakkak bulacaktır. Düğün yaparken iki ailenin anlayışlı ve sadece çocuklarının mutluluklarını düşünerek adım atmaları geleceğe yönelikte saygı ve sevginin korunması adına atılan bir adım olacaktır.  Evlenmeyi düşünen kardeşlerim ise biriyle evlenmeden evvel o insanın her şeyini kaybettiğini düşünsün. Sağlığını, parasını, güzelliğini yada gençliğini. Eğer bunlardan biri olmadığında siz olmaya devam edecekseniz kesinlikle hiç durmayın evlenin ama bunlardan biri gittiğinde onu sileceğinizi aklınızdan geçirdiyseniz, kalbinizde o duyguya yer verdiyseniz kesinlikle evlenmeyin. Zaman ev alıp yuva kuramayan, evlenip aile olamayanların zamanı.

ELESTİRİ:

Şuan öyle bir dönem de yer alıyoruz ki, eleştiriye bile düşmanca bakabilen insanlarla aynı havayı soluyoruz. Bazı insanlar yanlarında bulunanların kendi çıkar ve menfaatleri doğrultusunda yanlışına bile doğru ve harikulâde yapıyorsun demesiyle doğruluk abidesi olduğunu düşünüyor olabilir. Başka birisi iyiliğini düşündüğü için, “bu yaptığınız yanlıştır, böyle yapmanız daha doğru olur” dediği için o kişiye düşman gözüyle bakılabilir. Şunu unutmayalım ki, eleştiri, bize tutulan aynadır. Dışarıdan nasıl görünüyoruz, onu söyler. Her eleştiri sahibini ötekileştirmek, istenmeyen ilan etmek, bizi daha korunaklı ve doğru yapmaz. En yıkıcı yalnızlık, çevremizde yanlışımızı söyleyecek kimsenin kalmamasıdır. Çevremizde kimsenin kalmaması demek yanlışlar ve hatalarla boğulmayı göze almak demektir.

Google+ WhatsApp