BÜYÜ BOZULDU…

BÜYÜ BOZULDU…


Bütün dünya buna inansa/Bir inansa, hayat bayram olsa/İnsanlar el ele tutuşsa/Birlik olsa/Uzansak sonsuza…  Yıllardır bu şarkı sözü hep kulağımızda kaldı… Dünyanın haline bakılırsa uzun süre kalacak gibi. Keşke HAYAT Bayram olsa ama  Çok mümkün görünmüyor. Ne yazık ki hala hayat bayram olmuyor. 

“Hayat bayram olsa” derdik eskiden… Şimdi düşünüyorum da; yüzünü bu kadar eskittiğimiz, zavallı bayramları… İçim acıyor… 

Meğer dünyanın en şanslı çocukları bizmişiz de farkında değilmişiz diyorum. Ne büyük şansmış, çocukluğunu doyasıya yaşayabilmek. Gerçekten mutlu olabilmek… Sokakta kaçırılır mıyım, başıma bir şey gelir mi demeden, arkadaşlarımın, dinini, mezhebini, rengini düşünmeden, sorgulamadan akşam karanlığına kadar toz toprak içinde onlarla oynayabilmek meğer ne büyük mutlulukmuş. Biz, küçük şeylerle mutlu olabilen mutlu çocuklardık. Bayramlara yalnızca bayram olduğu için sevinen çocuklar. Evin en küçüğü olarak Kurban bayramlarında mahalleye et dağıtma görevi bana verilse de, kan ter içinde kapı kapı büyüklerin parçalayıp böldüğü etleri dağıtırken oflayıp puflasam da ne güzelmiş o zamanlar… 

“Hayat bayram olsa!” denildiğinde aklımıza hep o tatlı telaşların koşturmaların, şen kahkahaların, hoş sohbetlerin, mutlu insanların, her şeyin dostça paylaşıldığı günlerin gelmesi belki de bu yüzden. Umutlarımız, umutsuzluklarımız, mutluluklarımız, mutsuzluklarımız bile rengini şeklini değiştirdiğine göre…Bayramları bayram olarak yaşayabilmek bilemedim şimdi..

 Bildiğim bir şey var  bayramları bayram olarak değil de tatil olarak görmeye başlayalı bozulmuştu büyü aslında.

Google+ WhatsApp