Şubat ayında meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde ağır hasar aldığı gerekçesiyle boşaltılan 10 katlı binanın yıkımına başlandı.

Saadet Partisi Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan Akbelen’den gelen vatandaşları konuk etti. Konuya ilişkin açıklama yapan Mahmut Arıkan insanlık için, ağaçlar için, suyun tükenmemesi için Akbelen’deki faaliyetlerin durdurulması gerektiğini belirtti.

2 Temmuz 1993 günü Sivas’ta yaşanan kanlı katliamın üzerinden 30 koca yıl geçti. O günden bugüne asıl katiller bulunamadığı gibi masumlar hâlâ hapiste çürümeye devam ediyorlar.

Cenin şehri, Filistin direnişe başladığı ve ilk defa 1935 yılında İngilizlere karşı ayaklanan en önemli bölgelerden biridir. Osmanlı Devleti'nin zayıflamasıyla birlikte bölgeye akın eden Siyonist kabileler uzunca bir süre İngiliz mandası altında bölgeye yayılmaya başlamıştır. Kudüs başta olmak üzere Filistin'den boşalan mültecilerin kontrol altına alınması ve Nazi tarzı bir yönetim modelinde bulunmak istemesi üzerine 1951 yılında Cenin de işgal güçleri tarafından büyük bir mülteci kampı kurulmuştur.

Ramazan ayı boyunca işgal altında tuttuğu Gazze, Batı Şeria ve Kudüs'te Filistinli Müslümanları katleden, yaralayan, kutsal mekanlarına hakaret edip evlerini başlarına yıkan İsrail, yeniden katliamlara başladı.

Engelliler başımızın tacıdır. Sözde değil özde sosyal devleti tüm kurum ve kuruluşlarıyla, etkin, etkili, sorun çözen, katma değer üreten bir yapıda yeniden inşaa edecegiz.

Filistin Kudüs ve Mescid-i Aksa da işgalini devam ettiren, işgalci İsrail 2023 yılında ve Ramazan ayında işgal ve katliamlarını devam ettiriyor.

Kayseri Barosu Vekaleten Tiyatro Topluluğu tarafından doğaçlama gösterisi tarzında tiyatro sporu sahneledi.

Kayseri Barosu 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla tören düzenledi. Törende konuşan Kayseri Baro Başkanı Ali Köse, “Biz cübbesinde ilik olmayan, hukuk dışında eğilmeyen avukatlarız. Torba niteliğindeki ve ilgili Kanun metinlere yama şeklinde yapılan düzenlemeler hukuk düzenimize büyük hasar vermektedir” dedi.

21 yıllık AKP iktidarında, birçok meslek gibi Avukatlık mesleği de derin yaralar almıştır. İktidarın “yargıyı” sopa olarak kullanmaya yönelik politikaları sonucunda bağımsız yargının güvencesi “Avukatlık” mesleği sürekli hedef haline getirilmiş, birçok meslektaşımız görevi başında saldırıya uğramıştır. Yine politikalar nedeniyle savunma kurumu olan “Barolara” söz geçiremeyen iktidar, baroların bölünmesinin yasal yollarını açarak, iktidar borazanı barolar üretmiş ve itibarsızlaştırma eylemlerine devam etmiştir.