Hikmet Çetin: Ülkemizin tüm sorunlarını kolayca çözmenin yolu AK Parti ile CHP ittifakından geçer

Hikmet Çetin: Ülkemizin tüm sorunlarını kolayca çözmenin yolu AK Parti ile CHP ittifakından geçer

Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK)’nin Ankara’da Balgat’taki genel merkezi, TBMM Eski Başkanı, Eski Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Eski Bakanı Hikmet Çetin ile Ankara’da görev yapan gazetecilerin buluşmasına ev sahipliği yaptı.

MEDYA ve politikacılar arasında köprüler kurarak, daha şeffaf ve etkileşimli bir istişare ortamı yaratmayı ve duayen siyasetçilerin tecrübeleri ile hatıratlarını gazetecilerle buluşturmayı amaçlayan Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK)’nin ‘Türkiye’nin Dünü, Bugünü, Yarını’ konulu “Ankara Sohbetleri” etkinliği kapsamında gerçekleşen buluşmada gazetecilerin sorularını yanıtlayan duayen siyasetçi Hikmet Çetin, özellikle Ortadoğu ve Asya’daki güncel gelişmeler, uluslararası diplomasi ve Türkiye'nin dış politika stratejileri ile iç siyaset üzerine önemli değerlendirmeler yaptı.
 
ÖZGÜR ÖZEL LİDER Mİ?
 
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’le ilgili, “Lider diyebilir miyiz” sorusunu Çetin, “Daha değil, beklemeliyiz” diye yanıtladı. “Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı doğru muydu” sorusuna cevap vermek istemeyen Çetin, “Türkiye’nin her açıdan kurtuluşu ve yeni sivil Anayasa da iki büyük partinin ittifakından geçer. Bu şansı Türkiye 1980 öncesi kullanmadı ve 12 Eylül darbesi oldu. Bugün bu şansı tepmemek gerek. Ama bu ittifaka MHP engeldir” diye konuştu.
 
ATATÜRK HEP VAR
 
NATO'nun Afganistan Özel Temsilciliği görevini üstlenmiş ve Türkiye'nin İsrail’i ziyaret eden ilk dışişleri bakanı olarak Türk dış politikasında önemli roller almış bir devlet adamı olan Çetin, geçmişten bugüne dünya siyasetiyle ilgili de konuştu. Hikmet Çetin’in konuşmasından satır başları şöyle:
 
- Bana hep sorarlar bazen. Şimdi Atatürk sağcı mı, solcu mu? Atatürk devrimciydi. Her olayı devrim, her olayı. Dünyada böyle bir adam yok. Yani kimse bugün Lenin'den bahsetmiyor, kimse Mao'dan bahsetmiyor ama Atatürk hep var.
- O zamanın Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu, Suriye’de iç savaş çıkınca “100 bin göçmen bizim sınırımızdır, kırmızı çizgimizdir” dedi. Şimdi benim kabataslak yaptığım bir hesaba göre, böyle giderse, 2050'de Türkiye'deki yabancıların sayısı 30 milyon olacak. Nüfusumuzun o zaman 90 bine geleceğini düşünürsek, 3'te 1'i yani. Esad gitmesine gitmelidir. Esad'ın gitmesi benim meselem değil, Suriyelilerin vereceği bir karar. Esad gitsin diyenlerin çoğu gitti ama Esad orada duruyor. Aslında ülkesini de toparladı. Gayet olumlu bir şekilde gidiyor.
- Afganistan'dan döndükten sonra bana ‘orada ne var ne yok’ diye sormadı kimse. CHP de dahil. Bu da önemlidir. Çok önemli. Ne var Afganistan'da? Ne oluyor orada diye. Onun dışında da mesela grup başkan vekilleri biz orada Amerika'nın taşınımını yapıyoruz dediler. Hala sormuyorlar. Mesela bizim bir helikopter düştü. 14 kaybımız oldu Afganistan'da. Bana beraber çalıştığımız Hollanda'daki korgeneral telefon etti; “Senin bir fikrin var değil mi? Kesinlikle, Taliban bilerek isteyerek öyle bir saldırı yapmaz” dedi. Ben dünyada Afgan halkı kadar Türkiye'yi seven bir halk görmedim. Açık söyleyeyim. Ben bunlarla beraber 3 yıl yaşadım. Her 30 Ağustos'ta Türkiye'de okuyan Afgan generaller gelir ağlarlardı bana. Duygudan.
- ABD 14-15 milyar dolar harcıyordu yılda, değil mi? Condoleezza Rice geldiğinde dedim ki “Bunları yapıyorsunuz, Afgan yine aç. Yine işsiz. Sağlık problemi var. Eğitim problemi var. Bunlara yatırım yapmadığınız sürece bu bütün yaptığınız askeri işi boşa gidecek. İnsanların gönlünü ve beynini kazanmanız lazım. Bakın Kabil'de yazın tozdan kışın çamurdan geçilmiyor. Buraya 100 milyon dolar harcasanız düzelir. Yolları asfalt edeceksiniz. Alt yapıyı yapacaksınız” dedim. ABD büyük yanlışlık yaptı ya kasıtlı ya da bilerek. Yıkmada başarılı. Yapmada yoklar.
- İki büyük parti, AK Parti ve CHP Türkiye’yi birlikte yönetmeli, bu iki partinin bir gün mutlaka hükümet olması gerekir, MHP bu işbirliğinin önünde engel. AK Parti milletten kopmamalı.
- RecepTayyip Erdoğan hepimizin Cumhurbaşkanı olmalı. 31 Mart seçimleri yerel seçimin ötesinde sonuçlar doğurdu, tek adam rejimi devam ettiği sürece hiçbir adım atılamaz, parlamenter sisteme geçilmesi gerekliliği var.
KGK genel merkezindeki buluşmaya KGK Genel Başkanı Mehmet Ali Dim’in yanısıra KGK Mali Başkan Yardımcısı Yakup Aslan, KGK Yaygın Medya Meclis Başkan Yardımcısı Dr. Esra Öztürk, KGK meclis üyeleri Tolga Şardan, Yaşar Önel, Olgunay Köse, Bekir Nazım Ada, Deniz Büstani, KGK Danışma Kurulu Başkan Vekili Dr. İmbat Muğlu ve bazı KGK üyeleri ile Ankara’da görev yapan 20’den fazla gazeteci ve akademisyen katıldı.

Google+ WhatsApp