TUİK'TEN ENFLASYONA İNCE AYAR
Bilindiği üzere, 3 Ağustos 2023'de bu yılın Temmuz ayı itibariyle aylık ve yıllık enflasyon rakamları hem TÜİK, hem de bağımsız kuruluş olan ENAG tarafından açıklandı.
Şöyle ki;
TÜİK % 9, 49 (Aylık) % 47,83 (Yıllık)
ENAG %13,18 (Aylık) %122,88 (Yıllık)
Evet, TÜİK'in açıkladığı AYLIK enflasyon rakamı, cumhuriyet tarihimizin en yüksek TEMMUZ Ayı enflasyon rakamı iken(sanırım ince ayar hesaplar sonucu tek haneli açıklanmak istenmiş, çünkü ENAG'in rakamı gerçeğe daha yakın)başta Almanya olmak üzere, bizi kıskanan gelişmiş Avrupa ülkelerinin ve ABD'nin BİR YILLIK hatta, İKİ YILLIK toplam enflasyon rakamına denk geliyor...
Ne acıdır ki; açıklanan rakamlara baktığımızda TÜİK aylık enflasyonu gerçeğe yakın açıklamış diye sevindirdik olup, neredeyse alkışlayacak konuma geldik.
Ülke olarak ne vahim bir durumdayız değil mi !?
Oysaki devletin önemli kurumlarından olan
TÜİK'in asli görevi gerçekleri açıklamak, şeffaf olmak değil midir !?
Fakat özelikle son yıllarda, yani cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi sonrası iktidarın talebi çerçevesinde olsa gerek, aylık ve yıllık enflasyon rakamları başta olmak üzere, TÜİK'in gerçeklikten kopuk açıkladığı rakamlara, vatandaşların /uzmanların itibar etmediği herkesin bildiği bir sır idi...
Ama iktidar cenahı, son yıllarda yaşadığımız gerçek enflasyonun üçte biri bile olmayan bu TÜİK enflasyon rakamlarını sadece emekli ve çalışan maaşlarının artışında ölçü olarak alıyor ve de "maaşlara enflasyon çerçevesinde hatta üzerinde artış yaptık" diyerek algı yaratma mahirliği ile vatandaşı hipnoz etmeyi de beceriyordu.
Gel gör ki, seçim sonrası aylarca baskılanan dövizdeki artış, iğneden ipliğe her türlü ürüne, akaryakıta, elektriğe, doğal gaza vs vs yapılan afaki zamlar, kira-konut-araba-elektronik eşya vb fiyatlarındaki, eğitim sağlık giderlerindeki astromik artışlar, gelir dağılımı gözetilmeksizin dolaylı vergilerde adaletsizce yapılan yüksek zamlar, vatandaşın belini iyice bükmüş ve nüfusun % 85-90'ı için hayat her zamankinden daha zor hale gelmiştir...
Peki ; İktidar tarafından, siyasi koltuk bekası için son yıllarda uygulanan hatalı ekonomik politikalar ile yasama, yürürütme ve yargı güçleri arasında, yürütme lehine iyice bozulan denge denetleme mekanizmaları sonucunda, ülke olarak içine düştüğümüz bu durumu millet olarak hak ediyor muyuz !?
DAVA dedikleri, ama meali koltuk sevdası uğruna ülke olarak, kendi kulvarımızdaki ülkelerden ve de dünya ülkelerinden negatif yönde bu kadar ayrışmamıza,
30-40 yıl geriye gitmemize değer mi !?
Lakin, her kandırmacanın bir sonu ve gerçeklerin de mutlaka ortaya çıkma gibi güzel bir özelliği olduğundan, aylarca iş gören bu yöntem, şimdilik miyadını doldurmuş gibi görünüyor.
Umarım bundan sonra TÜİK de rasyonel zemine evrilir.