AH ŞU DIŞ GÜÇLER ..!
Geçtiğimiz günlerde nihayet OVP(Orta Vadeli Prgram) iktidar cenahı tarafından açıklandı.
Lakin, açıklanan OVP'nin 22 yıldır iktidarda AK Parti hükümetleri değil de, başka siyasi parti ya da partiler varmış hissiyatını veriyor olması enteresan geldi bana !
Evet ; başta ekonomi olmak üzere yaşadığımız derin krizin, düştüğümüz "faiz-döviz-enflasyon" sarmalının, hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı, gelecek kaygısı ;
Güven ve itibar kaybeden ülke imajımız, yozlaşan devlet kurumları, ülke yönetiminde bozulan denge-denetleme sistemleri, çöken adalet mekanizması, liyakat ve eğitim sistemi, uyulmayan kanun-kural hukuk sistemi, yozlaşan ahlakî yapı vb...
Ülkemiz / halkımız için yaşamsal öneme haiz daha nice sorunların müsebbibi, sanki başka hükümetlermiş gibi Sn.Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki iktidar yetkilileri, kamuoyunun karşısına çıkıp hem de birbirlerini alkışlayarak OVP nin lansmanını yaptılar...
Ne diyelim hayırlara vesile olsun ..!
Bu durumda bize düşen, OVP de var ne yok, vatandaşın derdine derman olacak mı ?
Mali disiplin uygulayacak, değişim, tasarruf tepeden başlayacak mı ? diye bakmak...
OVP ye bu minvalde göz atıp, uzman görüşlerine kulak verdiğimde ; malesef bırakın vatandaş lehine birşeylerin olmasını ve mevcut sorunların çözülmesini, iktidar tarafından koltuk koruma kaygısı ile bilerek ve isteyerek yapılan şimdilerde bir türlü içinden çıkılamayan hataların faturasının, program süresi olan 3 yıl boyunca yine vatandaşa yüklenmiş olduğunu gördüm...
Yani, Mayıs 2023 seçimleri öncesinde iktidarın söylemlerinin, vatandaşa vaadlerinin ne kadar boş ve yalan olduğu, ekonominin bırakın uçmayı, uçurunun kenarında olduğu gerçeği, OVP vesilesi ile herkesin bildiği bir SIR olmaktan çıkmış, kamuoyu nezdinde kayda alınmıştır...
OVP ile ilgili kısaca düşüncem ise "dağ fare doğurmuş" mealindedir diyebilirim...
Tarafsız ve vatanperver, deneyimli iktisatçılarımızın OVP hakkındaki görüşleri ise genel olarak beklentiyi karşılaşmadığı, sorunların çözümünde yetersiz olduğu, mali disiplin tarafının eksik olduğu /kamu harcamalarının, itibardan tasarruf etmeme alışkanlıklarının, obez devlet anlayışının devam edeceği endişesini taşıdıklarını ve 2020'deki OVP nin akibetine uğrayıp, konan hedeflerin gerçekleşemeyeceği ve
gelecek günlerin, ayların bu günleri mumla aratacağı yönündedir...
Gelelim, dış güçlerin OVP hakkındaki bazı söylem ve düşüncelerine ;
Hani şu bizi kıskanan, iktidarın söylemine göre ekonomimizi çökertmeyi hedefleyen, Cumhurbaşkanı Sn.Erdoğan’ın da zaman zaman yükselen ve sertleşen ses tonu ve kızgın vücut
lisanı ile ; "üst akıl/ küresel odaklar, emperyalistler ve bizdeki uzantıları, mandacı sevenler" vb kavramlar ile tarif ettiği "dış güçler" var ya ..!
Yine Sn. Erdoğan'ın bazı konuşmalarında "ülkemiz açık bir ekonomik saldırıyla karşı karşıya ve ülkemize diz çöktürmek için sinsi oyunlar tezgahlıyorlardı, bu oyunları bozmak için kendi modelimizi geliştirdik" şeklindeki ifadelerinin de öznesi olan "dış güçler" ..!
Diğer bir ifade ile iktidar mensupları tarafından seçmen tabanını konsolide etmede kullanışlı bir aparat, bir ARAÇ olan, gerçekte ise özellikle de son yıllarda hazinemize biraz olsun para depo etmeleri için peşlerinden koşulan meşhur "dış güçler"..!
Mesela ; Dünya Bankası yetkilisi, iktidarın para politikasını sıkılaştırmasını, makro ekonomik istikrarın sağlanması ve mali açığın azaltılması yönünde atılan adımlara olumlu baktıklarını, yani kısaca rasyonel zemine dönüşü doğru bulduklarını ve ülkemiz için proje bazlı kredi miktarını 35 milyar dolara yükselttiklerini ifade etti.
Ez cümle, Batı sermayesi ya da iktidar mensuplarının tabiri ile "faiz lobilerinin" en önemli uluslararası finans ve derecelendirme kuruluşları, Sn. Mehmet Şimsek ve Sn. Gaye Erkan ikilisinin ortodoks politikalar paralelinde yaptıkları ve yapabilecekleri faiz artışlarını, para politikalarında/kredide/ likiditede sıkılaştırma hedeflerini
"rasyonel zemine dönüş" yolu olarak görüp, OVP yi de olumlu bulduklarını ifade ediyorlar...
Sahi ne olmuş bu "dış güclere", kafalarına saksı mı düşmüş ? Neden Türkiye'nin ekonomisini çökertmekten vaz geçmişler ?
Ah dış güçler ah siz yok musunuz siz ..!
Neyse latife yapıyorum tabii...
Demek ki neymiş ?! ekonomik sorunlarımızın kaynağı
dış güçlerin saldırısı ya da iflah olmaz bizi çökertme arzuları değil. Malesef ki ; iktidarın son yıllardaki yanlış, hatta absürt ekonomi politikalarıymış..!
Ki ; iktidar son haftalarda bazı ekonomik kararlarda "U" dönüş yapınca dış sermaye de "acaba Türkiye de birşeyler düzelecek mi" demeye başladı...
Evet, iktidarın deyimi ile "dış güçler" şimdilik "bekle gör" politikası çerçevesinde ve "temkinli iyimserlik" mealinde söylemlerde bulunuyorlar. Fakat bu söylemlerin yatırıma dönüşmesinin, yatırımcıda güven yaratacak hukuki ve de kurumsal anlamda yapısal reformlara ihtiyaç olduğu aşikar...
Biz vatandaşlar ise sütten ağzımız defalarca yandığı için yoğurdu üfkeyerek yeme misali, iktidarın açıkladığı programlarda, verdiği taahhüterde ürkek, tedirgin, güvensiz de olsak, "bu ülke hepimizin" diyerek bütün kalbimizle de Sn.Mehmet Şimşek ve Sn.Gaye Erkan'ın başarılı olmalarını diliyoruz.
Bununla birlikte, her zaman olduğu gibi iktidar tarafından hem iç hem de dış yatırımcıya ve halka derhal güven verilmesi gerektiğini ;
Bu koca ülkenin son yıllarda olduğu gibi "deneme-yanılma" yöntemiyle değil, öngörülebilir, şeffaf, hesap verebilir, hukukun üstünlüğünü, likakatı önceleyen, kurum ve kurallarla yönetilmesinin elzem olduğunu ;
TC Devleti'nin yönetim tarzının, üslubunun iç ve dış kamuoyu nezdindeki itibarının, şimdilerde olduğu üzere, otoriter üçüncü dünya ülkeleri gibi kişilerin/siyasilerin güvence verdiği tarzla değil;
TC Devleti'nin ve aziz milletimizin onuruna, şanına yakışır ve Atatürk'ün koyduğu muassır medeniyet seviyesi hedefimize ulaştıracak şekilde, gelişmiş demokratik ülkelerde olduğu gibi hukukun, kurum ve kuralların güvencesi ile yönetilmesi gerektiğini savunuyoruz...