Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan her yıl Birleşmiş Milletler toplantısında Birleşmiş Milletlerin fonksiyonunu yitirdiğini dile getiriyor.Güçlü isen  zenginsen dünyada kimse sana dokunamıyor.

Dahil olduğumuz Birleşmiş Milletler ,NATO ve girmeye çalıştığımız, Avrupa Birliği için de durum bundan farklı değil.

O halde Ortadoğunun en güçlü  ülkesi ve modern silahlarla donatılmış "Türk ordusu " dünyada hiçbir ordunun çatmaya cesaret edemiyeceği özellik ve güzellikleri taşıyor. Bulunduğumuz bölge ülkelerinin çoğunluğu müslümandır. Diğer kısmı Yunanistan ve Ermenistan gibi ülkeler ise emperyalist devletlerin kışkırtması olmasa dostça geçinilecek ülkeler.O halde "Dosta güven ve Düşmana korku" salan caydıricı askerlerimizle bize el uzatıp dostluğumuzu paylaşmayacak ülke yok sayılır.

Bu durumda ülkemizin yapacağı Azerbaycan başta tüm Türki Cumhuriyetlerle, Irak ve Suriye ile İran başta tüm müslüman ülkelerle ve başta Rusya ve Ukrayna olmak üzere tüm Karadeniz ülkeleriyle ortak anlaşmalarız var. Bu ülkelerle "Yeni Paktlar" kurup dostlarımızı artırmak zorundayız."Yurtta barış Dünyada barış" istemek savaşa her yönden hazırlıklı olmakla mümkündür. Barış ancak ;Azerbaycan ve Karabağ başta olmak üzere masum ve mazlum komşulara ve zulme uğrayanlara yardım etmek ve adaletle barışı tesis etmekten geçiyor. Emperyalist ve zalim ülkelerin zulümleri ancak böyle engellenir.Siz İslam ülkeleriyle ve komşularınızla ortak pazar oluşturduğunuzda; AB ülkeleri ve Emperyalistler sizin ayağınıza zaten gelecek ve ricada bulunacaklar.Yeter ki kendi ayaklarımız üzerinde durabilen kendi değerlerimize ve bünyemize uygun bir ekonomi geliştirebilirim ve barışçı oturmuş politikamız bulunsun. İnşallah.