TÜRKİYE’NİN KİMYA ÖNCÜSÜ GEBKİM OSB’DEN DESTEK SÖZÜ!
GEBZE Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü tarafından düzenlenen GTÜ Lisansüstü Araştırmalar Sempozyumu’nun bu yıl 6’ıncısı gerçekleştirildi. Öğrencilerin ortaya koyduğu tezleri ve projeleri inceleyen GEBKİM OSB Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı, bu çalışmalardan birçoğu ile iş birliği yapabileceklerini belirtti. Aracı, “Böyle çalışmaların hayata geçebilmesi için üniversitelerin her fırsatta sanayicilerin kapısını çalarak iş birliği yapmaya zorlaması gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin ilk 10 üniversitesi arasında bulunan Gebze Teknik Üniversitesi’nin Fen Bilimleri Enstitüsü Koordinatörlüğü’nde bu yıl 6’ıncısı düzenlenen sempozyuma alanında profesyonel çok sayıda isim katıldı. Sektörün ve öğrencilerin bir araya geldiği sempozyumun açılışında ‘’Kimya Sektöründe Ar-Ge'yi Güçlendirecek Sektörel ve Akademik İş Birliğin Önemi’’ konusunda konuşan GEBKİM OSB Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı, katılımcılarla tecrübelerini paylaştı. Aracı açıklamasında, “Bilim üretimi ve bilimsel birikimin bir değer olarak ortaya konulabileceği yegâne yerlerden olan enstitüler gençlerimizin tam donanımlı bir şekilde iş hayatına atılması için büyük önem taşıyor. Ar-Ge çalışmalarının yuvası konumundaki enstitülerimizin ülkemizin bilim ve teknolojik kapasitesinin artırılmasında, ulusal ve uluslararası projelerin hayata geçirilmesindeki rolünü gururla izliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Nitelikli eğitimin verildiği üniversiteler ile iş dünyası arasında iş birliği geliştirilmesi için enstitülerin hayati bir konumda bulunduğunu belirten Başkan Aracı, “Türkiye’nin ilk kimya ihtisas sanayisi GEBKİM olarak ülkemiz ekonomisine katkı sağlayacak çalışmalara ve yatırımlara büyük önem veriyoruz. Ama en önemli yatırımın geleceğimiz konumunda olan gençlerimiz olduğu bilinciyle hareket ediyoruz. Her zaman söylediğimiz bir söz var: Geleceği bugünden inşa etmeliyiz. Bu amaçla GEBKİM’de kurulan Teknoloji ve Çözüm Merkezimiz (GEBTEK) ile Gebze Teknik Üniversitemiz arasında geçtiğimiz Ocak ayında Ar-Ge için protokol anlaşmasına imza attık. Bu anlaşmayla üniversite-sanayi iş birliği alanında önemli bir adım atılmış oldu. Atılan bu adım sayesinde GEBKİM’in sektörel deneyimi, Gebze Teknik Üniversitesi’nin akademik gücüyle birleşerek kimya alanında ülkemize bir ivme kazandıracak. Türkiye’de üretilmeyen kimyasalların üretimi konusunda çalışmalara hız verilecek.” dedi.
“KİMYA SEKTÖRÜ GELİŞMİŞ EKONOMİLERİN İTİCİ GÜCÜDÜR”
“Kimya sektörü gelişmiş ekonomilerin itici gücüdür ve bu nedenle bir ekosistem içerisinde değerlendirilmelidir.” diyen Aracı şu ifadeleri kullandı:
“GEBKİM OSB bünyesinde bulunan firmalarımızla birlikte oluşturduğumuz ekosistem içerisinde çevreye saygılı bir yapıyla faaliyetlerimizi yürütüyoruz. GEBKİM OSB’mizde firmalarımızın birlikte üretebildiği, hammadde alışverişinde bulunduğu, nitelik, tecrübe ve bilgi paylaşabildiği, tüm çevresel sorunların merkezi bir idare tarafından çözümlenebildiği, lojistik çözümlerinin üretildiği bütünsel bir açıyla hareket ediyoruz. Bu bakış açımız ve faaliyetlerimizle üreten, ihraç eden ve güçlenen bir yapıya eriştik. OSB’mize artan talebin en büyük nedeni limanlara erişim ve otoyollara olan yakınlığıyla üretilen her ürünün Türkiye ve dünyanın dört bir yanına kolaylıkla ulaştırılabilmesidir.
“ÜNİVERSİTELERİN SANAYİCİLERİ İŞ BİRLİĞİ YAPMAYA ZORLAMASI GEREKİYOR”
Bildiğiniz gibi Rus petro-kimya devi Tatneft’in OSB’mizde gerçekleştireceği yatırımı da kamuoyuna duyurmuştuk. Bu yatırım sayesinde Türkiye’de hiç üretilmeyen ve tamamen ithal edilen bir ürünü üretecek, cari açığın kapanmasına katkı sağlayacak ver dışa bağımlılığı azaltacağız. Sempozyum kapsamında öğrencilerimizin sunduğu tezlerde büyük önem taşıyor. Ülkemizi zirveye taşıyacak en büyük yatırımlar özgün içerikler ve projelerdir. Öğrencilerimizin yapmış olduğu bu çalışmaların birçoğu ile de işbirliği yapabileceğimizi buradan belirtmek istiyorum. Böyle çalışmaların hayata geçebilmesi için üniversitelerin her fırsatta sanayicilerin kapısını çalarak iş birliği yapmaya zorlaması gerekiyor.
“KİMYAYI İNSANLARA SEVDİRMELİYİZ”
Kimya alanında yapılacak bu adımların yanı sıra toplumda kimyasal ürünlere karşı oluşan olumsuz algıyı da yeniden inşa etmemiz gerekiyor. Kimyasal dendiğinde tedirgin olmayan bir toplum algısı yaratmalı, kimyayı insanlara sevdirmeliyiz. Çünkü kimya hayatımızın her alanında. İçtiğimiz sudan yediğimiz yemeğe, giydiğimiz kıyafetten sağlığımıza kavuşmak için kullandığımız ilaca kadar her alanda kimya var.
“BİZ YÜZDE YÜZ KİMYASAL ÜRETİYORUZ”
Her zaman şunu gururla söylüyorum: ‘Biz yüzde yüz kimyasal üretiyoruz.’ En büyük temennim de şudur ki toplumun her kesiminden vatandaşımız da bu algıda olsun. Çünkü bir ürünü veya kimyasalı zararlı kılan tek şey kullandığımız miktardır. Zararlı olan kimya değil bilinçsiz kullanımdır. Toplumdaki bu algının değişmesi her alanda bizlere yeni fırsat kapılarını aralayacaktır. Bu nedenle her birimize burada büyük görev düşüyor.”