Adana´da bir kişi ablasının evinde 18.5 kilo esrar yakalatıp tutuklanınca yaklaşık 4.5 ay önce yapılan korsan gösteri sırasında hayatını kaybeden İbrahim Aras´ın ölümüyle ilgili olaydan aylar sonra if

Adana´da bir kişi ablasının evinde 18.5 kilo esrar yakalatıp tutuklanınca yaklaşık 4.5 ay önce yapılan korsan gösteri sırasında hayatını kaybeden İbrahim Aras´ın ölümüyle ilgili olaydan aylar sonra ifade vererek, Aras´ı, polisin tüfeğinden çıkan gaz kapsülünün öldürdüğünü ileri sürdü.
Edinilen bilgiye göre, 16 Haziran 2014 günü merkez Seyhan ilçesine bağlı Hürriyet Mahallesi´nde bölücü terör örgütü PKK yandaşları Diyarbakır´ın Lice ilçesinde yaşanan olayları protesto etmek için Güney Kuşak Bulvarı´nı kapatıp lastik yaktı. Bunun üzerine çevik kuvvet ekipleri olay yerine sevk edildi. Burada göstericilerin polise taş, molotofkokteyli ve havai fişek atarak saldırması üzerine tazyikli su ve biber gazı ile müdahale etti. Müdahale sonrası göstericiler ara sokaklara kaçtı. Bunun üzerine polis sokak başlarında beklemeye başladı. Polis kendisine taş atılması durumunda ise sokak içerisine yaklaşık 50 metre mesafeden tüfekle gaz sıktı. Bir süre sonra sokak içerisinde bir çocuk kafası parçalanmış halde ölü olarak bulundu. İsminin İbrahim Aras olduğu öğrenilen 15 yaşındaki çocuğu aile ve PKK yandaşları polisin öldürdüğünü söyledi. Ancak adli tıp raporu ve adli tıp uzmanları çocuğun gaz kapsülü ile öldürülemeyeceğini çocuğun iki elinde de barut izleri olduğunu, çocuğun harp silahı ile öldürülmüş olabileceğini kaydetti.

4 AY İFADE VERMEDİ
Polis, İbrahim Aras cinayetini aydınlatmak için geniş bir çalışma başlattı. Etraftaki bütün güvenlik kameralarını inceledi. Yapılan incelemede çocuğun öldüğü anda o sokağın başına gelen 4 kişiyi tespit etti. Bu şahıslarla görüşen polis olayla ilgili ifadeye çağırdı ancak gelen şahıslar ifade vermedi. Bunlardan biri de Mehmet Nesip Ayaz´dı. Ayaz o zaman olay yerinde olmasına rağmen polis ve savcılığa ifade vermedi. Polis Aras cinayetini çözmeye çalışırken bir taraftan da korsan gösterilerin olduğu Hürriyet ve diğer mahallelere korsan gösterileri uyuşturucuyu daha rahat satmak için torbacıların yaptırdığı bilgisini alarak operasyonlar yapmaya başladı.

ABLASININ EVİNDE ÇIKAN UYUŞTURUCULARI SAHİPLENDİ
Bu arada, 3 Eylül 2014 günü Gülbahçesi Mahallesi´nde Gülten Yalçın´nın evine Narkotik Şube Müdürlüğü´nün yaptığı operasyonda 18.5 kilo esrar ele geçirildi. Ev sahibi Yalçın gözaltına alındıktan sonra uyuşturucu ticareti suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bunun üzerine Ayaz, 8 Eylül 2014 günü savcılığa gidip esrarın kendisine ait olduğunu belirterek, "Uzun zamandır uyuşturucu madde kullanıyorum, olay gününden önce de sahipsiz bir bahçede uyuşturucu madde buldum. Ablamın evinin damına getirerek sakladım. Bu olayla ablamın ilgisi yok" dedi. Bunun üzerine savcılık Ayaz´ı tutuklayarak cezaevine gönderirken, ablasını serbest bıraktı.

ARAS´IN AVUKATI GÖRÜŞMEYE GİDİNCE POLİSİ SUÇLADI
İbrahim Aras´ın avukatı Vedat Özkan 20 gün önce Aras öldürüldüğünde o sokakta olduğunu öğrendiği Ayaz´ın cezaevinde olduğunu öğrenince onunla görüşerek ifade vermeye ikna etti. Ayaz, olaydan tam 4 ay sonra uyuşturucudan tutuklandıktan sonra savcıya, "Bir duvar dibinde gösterileri izliyordum, eylemciler kendisinden 15 metre ileride duruyordu. Grubun içinde Aras da vardı. Kimi eylemcilerin elinde molotof kokteyli ve taşları bulunuyordu. O esnada ´Gazi dayının kahvehanesi´ diye bilinen kahvehanenin önünde üç polis duruyordu. Benim bulunduğum yerden eylemciler ve polisler net olarak görülüyordu. Polislerden biri kalkan tutuyordu. İkisi de farklı şekillerde eylemcilere doğru ellerinden tüfeklerle ateş ediyordu. Polis benim bulunduğum duvara doğru gaz kapsülü sıkıyor, kapsül duvara değince duman ve gaz yükseliyordu. Bir ara ölen çocuk, bizim Deli Fikriye´nin Sokağı diye adlandırdığımız sokaktan aniden çıkarak, karşıya geçmeye çalıştı. Karşıya tam vardı, polise baktı. O esnada kafasından vuruldu ve yere düştü. Yanında eylemci yoktu ve yalnızdı. Vurulup yere düşünce yanına ilk ben gittim. Kafası parçalanmıştı. Ölen çocuğun yanında gaz kapsülü vardı. Bu olay polisin atmış olduğu gaz kapsülünden meydana gelmiştir" diye ifade verdi.

ADLİ TIP UZMANI AYAZ´I YALANLADI
Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, olaylar esnasında çevik kuvvet polisinin durduğu yer ve çocuğun öldüğü yer arasındaki mesafe hesaplandığında gaz kapsülünün Aras´ı öldürmeyeceğini, kafaya gelse bile bir göçük oluşturacağını kafatasını parçalamayacağını belirterek, "Bu muhtemelen yüksek kinetik enerjili bir silahın çocuğun kafasına çarpmasıyla oluşmuş olabilir. Bu bir av tüfeği gibi, piyade silahı, Kalaşnikof gibi silahların kafasına gelmesiyle oluşabilir. Ya da şimdiye kadar görmedik ancak çok yakın mesafeden bir biber gazının kapsülünün isabet etmesiyle oluşmuş olabilir. Ancak kafanın yüksek kinetik enerjiyle bir bölümünün olmadığın otopsi raporu söylüyor. Gaz kapsülü olma olasılığı daha az gibi duruyor. Tabii olay yerinin daha detaylı incelenmesi gerekiyor. Güvenlik kuvvetleriyle çocuğun arasındaki mesafenin çok iyi bilinmesi gerekiyor. Gaz kapsülü çok yakından sıkıldıysa belki böyle kinetik enerji etkisi yapabilir. Ama bu olay daha çok bir silahın sıkılmasıyla olmuş gibi duruyor. 50-100 metre mesafeden bu olayı biber gazı kapsülünün yapması zor görünüyor. Bu zamana kadar gördüğümüz örneklerde biber gazı kapsülü kafada kırıklar çökme oluşturuyor ama kafanın bu kadar tahribata yol açacak sonuçlar doğurması zor görünüyor" ifadelerini kullandı.

ARAS İLE POLİSİN MESAFESİ EN AZ 50 METRE
Olay anında çekilen görüntü ve fotoğraflardan ise polis ile Aras´ın arasında en az 50 metre mesafe olduğu ayrıca Aras´ın sokak başından direkt görülmediği görülüyor. Üstelik olay yerinde yapılan incelemede Aras´ın vurulduktan sonra düşme şekli ve kafatasından sıçrayan kan ve beyinlerin düştüğü yer itibariyle polisin durduğu yerden ateş açılması sonucu ölmesinin bilimsel olarak imkansız olduğu da tespit edildi. Yapılan incelemede Aras´ın hemen arka tarafından pompalı dom dom kurşunu ile vurulmuş olabileceği üzerinde duruluyor.

POLİS ALEYHİNE İFADE VEREN SUÇ MAKİNESİ ÇIKTI
Bu arada olaydan 4 ay sonra polisin aleyhine ifade veren Ayaz´ın hırsızlık 11, 1 uyuşturucu ticareti, 1 basit yaralama, 1 yoklama kaçağı, 1 görevi yaptırmamak için direnme ve 1 hakaret olmak üzere 16 suç kaydı bulunduğu ayrıca hırsızlık olayından da 1 yıl 8 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunduğu öğrenildi. Ayrıca Ayaz´ın vuran polisleri teşhis ettiği yönündeki bilgilerin gerçeği yansıtmadığı böyle bir teşhisin yapılmadığı da tespit edildi.

AİLE DAVA AÇMAYA HAZIRLANIYOR
Öte yandan, İbrahim Aras öldürüldükten sonra bir haber ajansı öldürülen İbrahim Aras diye Facebook´tan İbrahim Aras isimli olayla alakası olmayan bir fotoğraf servis etmiş bu nedenle de tekzip yayınlamak zorunda kalmıştı. Buna rağmen son yapılan "Aras´ı gaz kapsülü" öldürdü haberlerinde yine yanlış İbrahim Aras fotoğrafı kullanıldı. Anne Semra Aras, ajansın tekzip yayımlamasına rağmen hala oğlunun fotoğraflarının bu İbrahim Aras olayında kullanılmasına tepki göstererek, "Oğlumun psikolojisi bozuldu. Bizi PKK ile aynı kareye koyuyorlar. Önce hata olmuştu peki şimdi yapılan ne. Bunu bilinçli olarak yaptıklarını zannediyorum. Benim oğlumun yüzü çok masum bundan faydalanmak mı istiyorlar. Bunu yapan gazetelerden şikayetçi olacağım" dedi.
(FKE-AŞ-Y)

24.10.2014 10:28:14 TSI