Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç’ın KHK ile ihraç edilenler hakkında sarf ettiği sözlere tepkiler çığ gibi büyüyor.

Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonunun ardından 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri, Gazileri ve Terör Mağdurları Derneği Genel Başkanı Abbas Gündüz de Arınç'ın sözlerine sert tepki gösterdi.

15 Temmuz Demokrasi Şehitleri, Gazileri ve Terör Mağdurları Derneği Genel Başkanı Abbas Gündüz, katıldığı bir Youtube kanalında “KHK bir faciadır. Çevremde o kadar çok bu felaketi yaşayan insan var ki, ben onlara acıyorum, merhamet ediyorum. Aslında onlardan da özür diliyorum. Evime temizlik yapmaya gelen daire başkanlığından ihraç edilmiş kadını gördükçe, eşi polis ihraç edilmiş başka bir polisi gördükçe ben yerin dibine geçiyorum. Ve ben onlara birkaç kuruş fazla vereyim de bir katkım olsun diyorum. Bir benzinliğe gittiğim zaman, bir Danıştay üyesinin pompa tuttuğunu gördüğüm zaman acı duyuyorum. Bir restoranda bulaşıkçı olarak çalışan genel müdür gördüğümde felaket oluyorum. Bütün bunları yaşıyor Türkiye, kimse savunamaz bunu“ diyen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç'ı bunu planlanarak, kurgulayarak zamanlaması manidar olan bu sözlerinden dolayı kınayarak, Bülent Arınç'ın zinhar yalan söylediğini dile getirdi.

“Arınç haddini aştı”

Abbas Gündüz, yaptığı açıklamalarla Bülent Arınç'ın haddini aştığını söyledi. Gündüz, “Bazen bir damla bardağı taşırır, bazen çizmeyi aşarsın, bazen yolları aşarsın. Sen artık haddini aştın Bülent Arınç. Yıllarca bu milletin çeşitli kademelerinde bulundun bu güzel ülkenin ekmeğini yedin, suyunu içtin. Bu kinin nefretin nedir? Senin yaptığın son açıklama yersiz, tiksindirici kokuşmuş ve zırvalamaktır. KHK kararı bu ülkede yaşanan acı bir tecrübenin sonunda alınmış bir devlet kararıdır. Terör örgütüne bulaşmış, karışmış hain darbe girişimi yapanlara karşı alınan bir karardır. Bunun neresinde yanlışlık var. Sen teröre karışmış hainlere acıma duygusuyla yaklaşamazsın. Eğer böyle bir şey diyorsan aynı saftasın demektir. Bu ülkeye karşı hain terör örgütü için kanallara çıkıp program yapıp buralarda ajitasyon yapan Bülent Arınç sen kendinden utan. Bu ülkenin her kademesinde bulunmuşsun yedi sülalen bu ülkenin en iyi nimetlerinden faydalanmış ve halen faydalanıyorsun. Buna rağmen hain FETÖ terör örgütüne karşı alınan KHK'ler hakkında karşı olduğunu söylemek ne hadsizlik ne aymazlık yazık yazık. Halen bulunduğun Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğine de senin sıfatına da bunlar yakışmıyor. FETÖ terör örgütü lideri ağzıyla konuşman doğru bir açıklama değildir. Devletimiz elinden gelen hassasiyeti göstererek ciddi bir çalışma içerisindedir. Yanlışlık varsa da gereken düzenlemeler yapılmaktadır. Bizler, Bülent Arınç'ın daha öncesinden de yaptığı bazı açıklamaları da yersiz buluyorduk ancak son yaptığı açıklamalar utanç vericidir. Bu yaptığın açıklamalar sana kar getirmeyecektir. Yanına kalmayacak bir gün bunun hesabını vereceksin. Halen FETÖ ve diğer terör örgütleriyle gerek yurt içinde gerek yurt dışında yapılan mücadeleler varken sen çıkmışsın devlet aleyhine, terör örgütlerinin lehine açıklama yapıyorsun. Eline dizine duracak İnşallah. Keşke devlet adamına yakışacak sıfatla bir açıklama yapsaydın. Yaşına da başına da, makamına da yakışmamıştır. Senin ve senin gibi düşünenlerin bu topluma bir faydası olmamıştır. Acınacak haldesin Bülent Arınç. Yaptığın açıklamalar hadsizliğin doruk noktasına ulaşmıştır. Şehrin içerisinde patlayan kanalizasyon gibi kokmuştur. Bu millet bu açıklamalara pabuç bırakmayacak, birlik ve beraberliğimiz asla bitmeyecek. Albayrağın altında doğduk. Allahu Ekber'lerle büyüdük. Cumhuriyetle ilelebet yaşayacağız. Ülkemizin terörle mücadele operasyonu devam ederken senin bir yerlere sahip çıkman arka çıkman doğru bir düşünce değildir. Bir terör gazisi olarak beni ayrıca şehit ve gazi ailelerimizi senin bu tutarsız konuşma ve beyanların bizi üzmüştür. 15 Temmuz hain darbe girişimine karışanlar ve destekleyenler PKK, PYD, IŞİD neyse onlarda aynı kategoridedir. Yaptığın açıklamalarda acıyorum dediğin zaman bile zinhar yalan konuşuyorsun” dedi.

Daha önce görevine son verilen savcıya da sahip çıkmıştı

2010 yılında yaptığı açıklamada, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararıyla görevine son verilen cumhuriyet savcısı Ferhat Sarıkaya'ya haksızlık yapıldığını savunan Bülent Arınç, eski Şemdinli Savcısı Ferhat Sarıkaya'ya sahip çıkmıştı. Arınç, “Hiç kimse ona iş vermeyi, hiç kimse onunla ilgilenmeyi, cesaret verici bulmadı. Çünkü o her şeyden mahrum bir hale gelmişti. Haber gönderdim, kendisini şu ana kadar hiç görmedim, yeminle söylüyorum. Ama yaptığı iş onurlu bir işti, ona karşı meslekten atılması da çok kötü bir cezaydı, maalesef zulümdü. Dedim ki 'ben Meclis Başkanıyım, gelsin ona mecliste iş vereceğim. Hukuk müşaviri yapacağım' dedim" şeklinde konuşmuştu.

Bülent Arınç, 2015 yılında konuk olduğu televizyon programında da, hakkında tutuklama kararı çıkarılan ve İngiltere'ye kaçan Koza İpek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek'in annesi Melek İpek'in elini öptüğü fotoğrafla ilgili de, "Melek İpek bir iyilik meleğidir. Elini öpmek suç değildir. Bugün olsa yine öperim" demişti.Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonunun ardından 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri, Gazileri ve Terör Mağdurları Derneği Genel Başkanı Abbas Gündüz de Arınç'ın sözlerine sert tepki gösterdi.

15 Temmuz Demokrasi Şehitleri, Gazileri ve Terör Mağdurları Derneği Genel Başkanı Abbas Gündüz, katıldığı bir Youtube kanalında “KHK bir faciadır. Çevremde o kadar çok bu felaketi yaşayan insan var ki, ben onlara acıyorum, merhamet ediyorum. Aslında onlardan da özür diliyorum. Evime temizlik yapmaya gelen daire başkanlığından ihraç edilmiş kadını gördükçe, eşi polis ihraç edilmiş başka bir polisi gördükçe ben yerin dibine geçiyorum. Ve ben onlara birkaç kuruş fazla vereyim de bir katkım olsun diyorum. Bir benzinliğe gittiğim zaman, bir Danıştay üyesinin pompa tuttuğunu gördüğüm zaman acı duyuyorum. Bir restoranda bulaşıkçı olarak çalışan genel müdür gördüğümde felaket oluyorum. Bütün bunları yaşıyor Türkiye, kimse savunamaz bunu“ diyen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç'ı bunu planlanarak, kurgulayarak zamanlaması manidar olan bu sözlerinden dolayı kınayarak, Bülent Arınç'ın zinhar yalan söylediğini dile getirdi.

“Arınç haddini aştı”

Abbas Gündüz, yaptığı açıklamalarla Bülent Arınç'ın haddini aştığını söyledi. Gündüz, “Bazen bir damla bardağı taşırır, bazen çizmeyi aşarsın, bazen yolları aşarsın. Sen artık haddini aştın Bülent Arınç. Yıllarca bu milletin çeşitli kademelerinde bulundun bu güzel ülkenin ekmeğini yedin, suyunu içtin. Bu kinin nefretin nedir? Senin yaptığın son açıklama yersiz, tiksindirici kokuşmuş ve zırvalamaktır. KHK kararı bu ülkede yaşanan acı bir tecrübenin sonunda alınmış bir devlet kararıdır. Terör örgütüne bulaşmış, karışmış hain darbe girişimi yapanlara karşı alınan bir karardır. Bunun neresinde yanlışlık var. Sen teröre karışmış hainlere acıma duygusuyla yaklaşamazsın. Eğer böyle bir şey diyorsan aynı saftasın demektir. Bu ülkeye karşı hain terör örgütü için kanallara çıkıp program yapıp buralarda ajitasyon yapan Bülent Arınç sen kendinden utan. Bu ülkenin her kademesinde bulunmuşsun yedi sülalen bu ülkenin en iyi nimetlerinden faydalanmış ve halen faydalanıyorsun. Buna rağmen hain FETÖ terör örgütüne karşı alınan KHK'ler hakkında karşı olduğunu söylemek ne hadsizlik ne aymazlık yazık yazık. Halen bulunduğun Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğine de senin sıfatına da bunlar yakışmıyor. FETÖ terör örgütü lideri ağzıyla konuşman doğru bir açıklama değildir. Devletimiz elinden gelen hassasiyeti göstererek ciddi bir çalışma içerisindedir. Yanlışlık varsa da gereken düzenlemeler yapılmaktadır. Bizler, Bülent Arınç'ın daha öncesinden de yaptığı bazı açıklamaları da yersiz buluyorduk ancak son yaptığı açıklamalar utanç vericidir. Bu yaptığın açıklamalar sana kar getirmeyecektir. Yanına kalmayacak bir gün bunun hesabını vereceksin. Halen FETÖ ve diğer terör örgütleriyle gerek yurt içinde gerek yurt dışında yapılan mücadeleler varken sen çıkmışsın devlet aleyhine, terör örgütlerinin lehine açıklama yapıyorsun. Eline dizine duracak İnşallah. Keşke devlet adamına yakışacak sıfatla bir açıklama yapsaydın. Yaşına da başına da, makamına da yakışmamıştır. Senin ve senin gibi düşünenlerin bu topluma bir faydası olmamıştır. Acınacak haldesin Bülent Arınç. Yaptığın açıklamalar hadsizliğin doruk noktasına ulaşmıştır. Şehrin içerisinde patlayan kanalizasyon gibi kokmuştur. Bu millet bu açıklamalara pabuç bırakmayacak, birlik ve beraberliğimiz asla bitmeyecek. Albayrağın altında doğduk. Allahu Ekber'lerle büyüdük. Cumhuriyetle ilelebet yaşayacağız. Ülkemizin terörle mücadele operasyonu devam ederken senin bir yerlere sahip çıkman arka çıkman doğru bir düşünce değildir. Bir terör gazisi olarak beni ayrıca şehit ve gazi ailelerimizi senin bu tutarsız konuşma ve beyanların bizi üzmüştür. 15 Temmuz hain darbe girişimine karışanlar ve destekleyenler PKK, PYD, IŞİD neyse onlarda aynı kategoridedir. Yaptığın açıklamalarda acıyorum dediğin zaman bile zinhar yalan konuşuyorsun” dedi.

Daha önce görevine son verilen savcıya da sahip çıkmıştı

2010 yılında yaptığı açıklamada, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararıyla görevine son verilen cumhuriyet savcısı Ferhat Sarıkaya'ya haksızlık yapıldığını savunan Bülent Arınç, eski Şemdinli Savcısı Ferhat Sarıkaya'ya sahip çıkmıştı. Arınç, “Hiç kimse ona iş vermeyi, hiç kimse onunla ilgilenmeyi, cesaret verici bulmadı. Çünkü o her şeyden mahrum bir hale gelmişti. Haber gönderdim, kendisini şu ana kadar hiç görmedim, yeminle söylüyorum. Ama yaptığı iş onurlu bir işti, ona karşı meslekten atılması da çok kötü bir cezaydı, maalesef zulümdü. Dedim ki 'ben Meclis Başkanıyım, gelsin ona mecliste iş vereceğim. Hukuk müşaviri yapacağım' dedim" şeklinde konuşmuştu.

Bülent Arınç, 2015 yılında konuk olduğu televizyon programında da, hakkında tutuklama kararı çıkarılan ve İngiltere'ye kaçan Koza İpek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek'in annesi Melek İpek'in elini öptüğü fotoğrafla ilgili de, "Melek İpek bir iyilik meleğidir. Elini öpmek suç değildir. Bugün olsa yine öperim" demişti.