Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Türkiye ziyareti sırasında, 23 ve 24 numaralı müzakere başlıklarının açılmasıyla ilgili açıklamasına karşılık “Şu anda Lefkoşa’nın vetosunu kaldırmamız söz konusu değil. Merkel’le konuşacağım” dedi.

Kıbrıs Rum Kesiminde yayınlanan gazetelerden Alithia, haberi “Madrid’de Kıbrıs Sorunu ve Türkiye’nin Üyelik Süreci... Anastasiadis’in Avrupa Halk Partisi Toplantısı Çerçevesinde Alman Şansölye İle Yapacağı Görüşme Çok Önemli” başlığıyla aktardı. Habere göre Avrupa Halk Partisi’nin Madrid’de düzenlenecek toplantısına katılmak üzere Sözcü Vekili Viktoras Papadopulos ve diğer bürokratlar eşliğinde dün Madrid’e giden Anastasiadis, Avrupalı liderlere Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs sorunu ve Türkiye’nin AB üyelik süreciyle ilgili tezlerini anlatacak.

Habere göre, Rum tarafı Türkiye ziyareti sırasında müzakere başlıklarının açılmasıyla ilgili açıklaması nedeniyle Anastasiadis’in Merkel’le yapacağı görüşmeye büyük önem veriyor. Rum Yönetimi Başkanı, Merkel’in Türkiye’deki açıklamasıyla ilgili görüşü sorulduğunda “Şu anda Lefkoşa’nın vetosunu kaldırması söz konusu değil. Önümüzdeki günlerde Sayın Merkel’le konuşacağım” dedi.
Anastasiadis, Merkel’in Rum tarafını ikna etmeye çalışacağına dair söylemi sorulduğunda ise “Söylediklerim konusunda da Türkiye’yi ikna etmeye çalışacağından eminim” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE ÖNCE KIBRIS’I TANISIN, HAVA VE DENİZ LİMANLARINI AÇSIN”

Rum Meclis Başkanı Yannakis Omiru da dün “Türkiye Avrupa Konseyi’nin, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanır, hava ve deniz limanlarını Kıbrıs uçak ve gemilerine açması öngörülen kararlarına uyarsa ve Kıbrıs sorununun çözümünde işbirliği yaparsa, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin dondurulmuş müzakere başlıklarındaki vetosunu kaldırması ancak o zaman mümkün olabilir” dedi.

“ALMANYA İLHAM KAYNAĞIM”

Öte yandan Simerini “Almanya Başkan Anastasiadis İçin İlham Kaynağı” başlıklı haberinde Anastasiadis’in “Almanya, Kıbrıs’taki bizler için de ilham kaynağıdır” dediğini bildirdi.

Gazeteye göre Almanya’nın birleşmesinin 25’inci yıl dönümü nedeniyle Almanya’nın Güney Kıbrıs’taki büyükelçiliğinde düzenlenen davette konuşan Anastasiadis 2014’te Almanya’ya yaptığı ziyareti hatırlatarak “Şansölye (başbakan) Merkel ile Avrupa’yla ilgili ortak vizyonumuzu ve ülkelerimiz arasındaki güçlü ikili ilişkileri konuşma fırsatı bulduk” dedi.

“İnanıyorum ki Kıbrıs ve Almanya ne kadar birbirinden farklı ise bir o kadar benzerdir. Paylaşacak ve hatta ortak Avrupa ailemize birlikte yapacak çok şeyimiz var” ifadesini kullanan Anastaiadis şunları ekledi:
“Adanın yeniden birleşmesi için yorulmadan çalışmaya, kapsamlı, sürdürülebilir ve adil bir çözüm için her şeyi yapmaya bağlıyım. Vatanımı yeniden birleştirmek için dostum Mustafa Akıncı ile çalışmaya devam etmeyi öngörüyorum. Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi, 1989'da başlayan projeyi tamamlayacak.”

SİYASİ PARTİLER

Fileleftheros’un “Hükümetten Net Cevap İstiyorlar... Oklar Türkiye’ye Çevrilsin” başlıklı haberine göre Anastasiadis hükümetinden gerek Kıbrıs sorununda gerek Türkiye’nin AB üyelik başlıklarının açılması konusunda uluslararası unsura ve Türkiye’ye net cevaplar vermesini isteyen siyasi partiler Kıbrıs sorunundaki gelişmelerin gidişatı konusunda da Anastasiadis’i eleştirdi.

Gazeteye göre DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos Türkiye’nin müzakere başlıklarının açılması projelerine derhal ve net tepki gösterilmesini istedi ve “Türkiye’nin, planlarını başarmasına müsaade edilmemelidir. Baskılara geveleyerek cevap vermemeliyiz. Hükümet 17 numaralı Ekonomi başlığının ve kimsenin sözünü bile etmediği diğer başlıkların açılmasına rızası olup olmadığını açıklığa kavuşturmalıdır. Kıbrıs sorununda son yıllarda izlenen politika büyük bir fiyaskodur” dedi.

EURO. KO “başlıkların müzakere kozunun” yitirilmemesini, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın bu olasılığı bertaraf etmek için işbirliği yapmasını istedi. Madrid’de bulunan Anastasiadis’in de Adaya döner dönmez Brüksel’in niyetini incelemek üzere siyasi parti başkanlarını toplamasını talep etti.

Vatandaşlar İttifakı, Türkiye’nin Mart’a kadar çözüm “şantajının uluslararası topluma şikayet edilmesini ve AB’den, Türkiye’ye yeni yaptırımlar talep edilmesini” istedi