Siirt’in Derince köyündeki katliamda hayatını kaybettiğinde henüz 9 aylıktı. 22 kişinin hunharca öldürüldüğü olayın üzerinden 22 yıl geçti ama tazeliğini koruyan acı son günlerde yaşanan saldırılarla beraberinde korkuyu da getirdi. Katliamdan son anda kurtulan Saime’nin 85 yaşındaki ninesi yüreğindeki acıyla ateş püskürdü: “O öldürülen masum bebeklerin hesabını kim verebilir?”

Teröre lanet yağdırılan her eylemde her protestoda karnından kurşunlanmış fotoğrafıyla elden ele dolaştı, sembol oldu. Saime bebek, PKK terör örgütü tarafından Siirt’in Derince köyündeki katliamda hayatını kaybettiğinde henüz 9 aylıktı. 22 kişinin hunharca öldürüldüğü olayın üzerinden 22 yıl geçti ama tazeliğini koruyan acı son günlerde yaşanan saldırılarla beraberinde korkuyu da getirdi. Katliamdan son anda kurtulan Saime’nin 85 yaşındaki ninesi yüreğindeki acıyla ateş püskürdü: “O öldürülen masum bebeklerin hesabını kim verebilir?”

PKK’nın 21 Ekim 1993 yılında 14’ü çocuk 8’i kadın ve biri erkek olmak üzere aynı aileden 22 kişiyi vahşice öldürdüğü adres olarak bilinen Siirt’in Baykan ilçesi Günbuldu köyüne bağlı Derince mezrası Türkiye’yi yasa boğmuş, kanlı eylem günlerce konuşulmuştu. Acı olayın içinden en sarsıcı olanı ise Hürriyet Gazetesi muhabiri Hayrettin Karatekin tarafından çekilen ve annesi ile aynı adı taşıyan Saime bebeğin karnından kurşunlanan fotoğrafı oldu. Yürekleri derinden dağlayan fotoğraf terörün en acımasız yüzü oldu, sınırları aştı ve tüm protesto eylemlerinde örgütün ne kadar acımasız olduğunu gözler önüne serdi. Hatta terör örgütü lideri Abudullah Öcalan’a “bebek katili” benzetmesinin de sembolü oldu. Annesi ile birlikte gömülen Saime bebeğin ve diğer aile fertlerinin cansız bedenlerinin başında ağıt yaktığı sırada militanların kendisini de hedef aldığını anlatan 85 yaşındaki Rakiye Erdem; “ artık yeter” dedi.

SON ANDA KURTULDU
İlerleyen yaşına rağmen hafızasından silinmeyen acı olayın vicdanları kanatır nitelikte olduğunu anlatan yaşlı kadın; “ Olayın yaşandığı akşam evde yatıyordum. Birden silah seslerini duyduk. Daha sonra olayın yaşandığı yere ilk ben gittiğim. Bebeklerin ağzında emzik ve biri hamile kadın olmak üzere 20 kişi öldürülmüştü. Dehşet dolu manzaradan sağ kurtulan iki kişiden biri olan hamile bir kadın vardı. O da sonra yaşamını yitirdi. Emzikli bebek ve hamile kadın öldürülür mü? Bu nasıl vicdandır Ben cenazelerin başlarındayken o anda silahlı iki kişi geldi. Biri diğerine beni işaret ederek 'şu kadını da vur' dedi. Ancak diğeri, 'iki kurşunum kaldı ona gerek yok' deyince beni bırakıp gittiler" dedi.

ACININ ADRESİ “DERİNCE ŞEHİTLİĞİ”
Aralarında terörün ne olduğunu bilmeden terör kurbanı olan çocukların da bulunduğu 22 kişinin cenazeleri o gece Derince İlkokulu’na getirildiğini ardından köye 2 km mesafe uzaklıkta bulunan ve adlarına yaptırılan Derince Şehitliği’nde ebediyete uğurlandılar. Şehitliğe her gittiğinde 22 kabrin başında aynı acıyı bir kez daha yaşadığını belirten yaşlı kadın; “Gittiğimde o dehşet dolu katliam gecesi aklıma geldiğinde derin bir acı içinde kalıyorum” diye konuştu.

“ARTIK YETER!”
Son günlerde artan terör saldırılarını, gelen şehit haberlerini ve yiten canların yaktığı baba ocaklarının feryatlarını haberlerden takip ettiklerini de söyleyen 85 yaşındaki Rakiye Erdem yüreğinde taşıdığı acıyla seslendi: “ Yeter artık bu olaylar dursun, halk barış istiyor, huzur istiyor. Müslüman bir insan nasıl öldürülebilir? Askere gönderilen çocuklar bu ülkenin evlatları değil mi? O öldürenler masum bebeklerin hesabını kim verebilir?”

Küçük bebeğin amcası olan 64 yaşındaki Mehmet Sait Erdem de “barış” çağrısını yineleyerek, “ Benim annem de babam da Kürt. Dilim de Kürtçe. Fakat Türk bayrağının altında yaşıyoruz. Benim için asla bir ayırım yoktur. Saime karnından kurşunlandığında 9 aylıktı. Küçük çocuklara kurşun sıkmak çok acı. Artık barış istiyoruz. Bu ölümler ve bu kavga bitsin” dedi.