Pınarbaşı’nda seçim sonrası CHP meclis üyesinin darp edildiği olayın duruşması görülmeye başlandı
Cumhuriyet Halk Partisi Pınarbaşı Belediye Meclis Üyesi Adayı Şerafettin Bahadır’ın darp edilip silahla vurulduğu olayla ilgili yargılanan E.U. ile M.U.’nun yargılanmasına başlandı. Müşteki avukatları, önceki Pınarbaşı Belediye Başkanının azmettiricisi sıfatıyla dosyaya eklenmesini talep etti.
Pınarbaşı İlçesi’nde 23 Haziran tarihinde meydana gelen olayda CHP’li Şerafettin Bahadır, önce darp edildi, ardından tabancayla vurularak ağır yaralandı. Olayla ilgili gözaltına alınan E.U. ile M.U. tutuklanarak ceza evine gönderildi. Sanıklar hakkında ‘öldürmeye teşebbüs’, ‘mala zarar verme’ ve ‘ruhsatsız silah taşıma suçlarından’ dava açıldı. Bugün görülen ilk duruşmaya tutuklu sanıklar E.U., M.U., müşteki Şerafettin Bahadır, CHP Genel Başkan Yardımcısı Parti Sözcüsü Deniz Yücel, CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, CHP Kayseri İl Başkanı Feyzullah Keskin, CHP Kayseri İl Başkan Yardımcısı Niyazi Ünalmış, partililer müşteki yakınları ile taraf avukatları katıldı.
TUTUKLU SANIK E.U.: BÖYLE OLMASINI İSTEMEZDİM
Mahkemede konuşan tutuklu tanıklardan E.U., “Müştekiyi tanımam. Biz onun aracının önünü kesmedik. M.U. ile alkol içiyorduk. Bitmişti sigara ve alkol almak için ilçe merkezine gittik. Üç dört köy geçtikten sonra Şerafettin Bahadır’ın aracıyla karşılaştık. Yol dardı, biz sağda bekledik o karşıdan gelirken tam aracımızın yanından geçerken el kol işareti yaptı. ‘Bu ne demek istiyor’ diye merak ettim. Aracı çevirdik, arkasından gittik. Aramızda husumet yoktu. Yaklaşık 1-1.5 kilometre gittik. Büyük Kömarmut Köyü meydanında durdu. Şerafettin Bahadır araçtan inip elindeki değnekle üzerimize geldi. M.U. araçtan benden önce indi. Arabaya yöneldi. Şerafettin Bahadır küfür ederek M.U. vurmaya başladı. ‘Ne yapıyorsun?’ diye bağırdım. Yeğenim yerde yatıyordu. Şerafettin Bahadır bağırdığımı duydu, bana yöneldi. ‘Şimdi sıra sana geldi’ diye küfür etti. Belinden ruhsatsız silahımı çıkardım3 el yere doğru ateş ettim. Sonra aracıma yöneldim. Yeğenim aklıma geldi, ‘hadi gidiyoruz’ dedim. O da Şerafettin’in elinden sopayı almış, tam aracının camına vuracaktı beni duydu. Sonra beraber arabaya bindik. Yeğenimi bıraktıktan sonra jandarmanın beni aradığını öğrendim. Direk jandarmaya gittim. Böyle olmasını istemezdim. Müştekinin silahımdan çıkan mermi ile yaralandığını düşünüyorum. Pişmanım tahliyemi istiyorum. 2 Haziran’da yapılan seçimlerde ben müştekiyi tehdit etmedim. Müştekinin yeğenime vurduğunu görmedim” diye konuştu.
TUTUKLU SANIK M.U.: PİŞMANIM
Tutuklu sanık M.U., “Olay günü köyde tarladaydım. E.U. geldi, bana yardım etti. Sonra 3-4 bira içtik. Alkolümüz ve sigaramız bitti, ilçeye almaya gidiyorduk. İle merkeze giderken kırmızı bir araba karşıdan geliyordu. Şoför bize el hareketi yaptı. Peşine gittik. Yaklaşık 1.5 kilometre sonra Büyük Kömarmut Köyü’nde araç park halindeydi. Biz de yaklaşık 5-6 metre ileriye park ettik. Ben E.U.’dan önce indim. Şerafettin Bahadır araçtan sopa ile indi. Bana vurdu, düştüm. Ben yerdeyken bacaklarıma vurdu. E.U., ‘ne yapıyorsun?’ diye bağırdı. Ben zorla doğruldum. Müşteki yerdeydi, ben değneği alıp bir tane vurmuş olabilirim. Sonrasını hatırlamıyorum. Arabasının camına vuracaktım, E.U. bağırınca vazgeçtim. Müşteki Şerafettin Bahadır’ın nasıl yaralandığını bilmiyorum. Ben onu hayatıma hiç görmedim. Pişmanım” diye belirtti.
MÜŞTEKİ ŞERAFETTİN BAHADIR: SANIK M.U. “CANINI ALACAĞIZ” DEDİ
Müşteki Şerafettin Bahadır da mahkemede, “Sanıkları tanımıyorum. Olay günü Pınarbaşı İlçe merkezde kuaförde çalışan kızımı işinden aldım köyümüze gidiyorduk. Büyük Kömarmut Köyü’ne yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta yol kenarında bekleyen bir araç vardı. Ben yoluma devam ettim. Diğer araçta 2-3 kişi vardı. Bizi takip etmeye başladılar. Ben yolun ortasından gidiyordum, diğer araç beni geçmeye çalıştı. Ben daha öncesinde tehdit almaya başlamıştım. Ben müzik eşliğinde bir oyun oynadım onu da başka amaçla yapmadım. Ondan sonra bana karşı tehditler geldiğini duymuştum. Köye yaklaştık. Bunların beni takip edeceğini tahmin ettim. Köyün içinde araç benim önüme kurdu. Durmak zorunda kaldım. Araçtan indim, diğer araçtan inen E.U. ve M.U.’ya ’arabada kızım var’ dedim. M.U. elinden dolu olan içki kutusunu bana fırlattı. Yüzüme denk geldi. M.U., ‘senin yaptığın şeyin acısını alacağız. Canını okuyacağız. Canını alacağız” dedi. M.U. elindeki değnekle bana vurmaya başladı. Elime yüzüme vurdur. E.U. bizi seyrediyordu. Bir el silah sesi duydum. Bacağıma geldi. Çok acı çektim. Sonrasını hatırlamıyorum” diye belirtti.
MÜŞTEKİNİN KIZI TANIK G.B.: E.U. YERDE OLAN BABAMA DOĞRU ATEŞ ETTİ
Şerafettin Bahadır’ın kızı tanık Gülseren Bahadır, “Babam beni Pınarbaşı ilçe merkezindeki iş yerinden aldı, köyümüze gidiyorduk. Köye doğru ilerlerken arkamızda bir araç fark ettik. Bizi takip edip sıkıştırıyordu. Sollamaya çalıştı, babam izin vermedi. Babam da tehditler alıyordu o nedenle tereddütteydim. Ben o sırada jandarmayı aradım. Güzergahımızı ve bizi bir aracın takip ettiğini söyledim. Köyünüze yaklaştık. Normalde başka güzergahtan gidiyorduk. Ama o gün köy meydanından gidiyorduk. Büyük Kömarmut Köyü’nde araç önümüze kırdı. Yolcu tarafından inen M.U. babama ‘in’ dedi. Babam araçtan indi ‘arabada kuzum var’ dedi. M.U. önce elindeki içki tenekesini babama fırlattı. Sonra elindeki sopa ile vurmaya başladı. Babamın kafasına ve eline vuruyordu. Babam yere düştü. E.U. yerde olan babama doğru ateş etti. M.U. da vurmaya devam etti. Daha sonra ben araçtan indim ‘vurmayım’ diye bağırdım. M.U. elindeki sopa ile bana yöneldi sinirli şekilde ‘sen karışma’ dedi. Ben araca bindim. M.U. aracın kapısını açmaya çalıştı, kitli olduğu için açamadı. Aracın ön camına sopa ile vurarak kırdı. Sanıklar daha sonra araçlarına binip gittiler” diye konuştu. Mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek eksiklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
