İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’na iniş yapmak üzere İzmir’den havalanan Pegasus Hava Yolları’na ait uçağın pistten çıkarak kaza yapmasına ilişkin, Pegasus Hava Yolları Genel Müdürü Mehmet T. Nane açıklamalarda bulundu.

Pegasus Hava Yolları'nın İzmir Adnan Menderes Havalimanı-İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı seferini yapan, PC2193 sefer sayılı TC-IZK kuyruk tescilli uçağının, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'na iniş yaptıktan sonra pistten çıkmasıyla ilgili olarak Pegasus Hava Yolları Genel Müdürü Mehmet T. Nane, Divan İstanbul Asia Otel'de bir basın toplantısı yaptı. Toplantıya Nane'nin yanı sıra Uçuş İşletme Genel Müdür Yardımcısı Nedim Özesen, Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Güliz Öztürk ve Emniyet Yönetimi ve Kalite Uyumluluk İzleme Direktörü Murat Cem Alkan da katıldı. 

3 kişinin hayatını kaybettiği kazaya ilişkin Nane, "Acımız çok büyük. Dün, PC2193 sayılı İzmir'den kalkan ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'na inecek olan uçağımız, Sabiha Gökçen pist inişi sonrası tutunamayarak, pist dışına çıkıp bir kaza yapmıştır. Kaza sonrası birinci önceliğimiz, uçağa bir an önce ulaşmak ve yaralılarımızı kurtarmak, yaralarımızı sarmak ve bu amaçla da gerekli ekiplerimizi hareket ettirmek olmuştur. Tatbikatlarımız da da kullandığımız, aile destek ekibi tabir ettiğimiz ekiplerimiz organize olmuşlar, 18.19'da kazanın meydana gelmesinden sonra 18.36'da bizim kaza yönetmeliklerimiz doğrultusunda benim başkanlığımda 18 kişilik bir ekip toplanmış ve kazayı sevk ve idareye başlamıştır. Uçakta, 177 yolcumuz ve 6 mürettebatımız toplam 183 kişi vardır. Maalesef 3 vefatımız oldu. 180 misafirimiz, kabin çalışanlarımız dahil 23 hastaneye sevk edildi. Biraz önce gelmeden saat 13.00 itibarıyla bu 180 misafir ve çalışanlarımızın 56 tanesi taburcu olarak evlerine gönderildi. Gerek yakınları vefat eden ailelerin, gerekse aile destek ekiplerimiz görevli olarak çalışmalarını sürdürmekteler ve yaraları sarmak için her türlü desteği vermek üzere çalışmaktadır" dedi. 

"KURALLARA BİREBİR UYUM İÇİNDE HAREKET ETMEKTEYİZ"

Nane, sözlerine şöyle devam etti: "Dün akşam itibarıyla baktığımızda, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı, Pegasus Genel Müdürlük ve İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nda 3 kriz merkezi kurulduğunu ifade eden Mehmet T. Nane, “Alanlarımızdaki kriz merkezlerini il valilerimiz yönetmiştir. Gece  İstanbul Valimiz Ali Yerliya'nın açıklaması ile 03.30 itibarıyla Sabiha Gökçen'deki kriz masası dağıtılmış, 04.00 itibarıyla Sabiha Gökçen Hava meydanı açılarak operasyonlara başlamıştır. Bu zorlu süreç bizler kadar tabii ki yaralanan misafirlerimiz, çalışanlarımız ve vefat eden yolcularımızın yakınları için de zor bir süreçtir. Biz bu süreci en etkili şekilde atlatabilmek için otoriter ile birebir irtibatlı çalıştık. O nedenle de; biliyorsunuz sivil havacılık, regülasyonları  olan çok katı bir şekilde yönetilen  bir sektördür. Kaza gerçekleştiği andan itibaren komuta otoritelere geçer. Hava meydanı otoriterisi yer geldiğinde vali yardımcısıdır. Dün olduğu üzere illerde valilerimiz devreye girmiştir ve onların yönetiminde bilgi paylaşımı yapılmaktadır. Buna yapılacak ilk açıklama dahildir.  Herhangi bir kamu otoritesinin onayı olmadan bizim şirket olarak bilgi açıklama yetkimiz yoktur. Biliyorum aklınızda tonlarca soru var. Bu kaza "Nasıl oldu? Neden oldu?" diye.  Halihazırda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Kaza Araştırma ve İnceleme Kurulu tarafından gerekli incelemeler başlatıldı ve devam ettirilmekte. Dün gece 02.00 gibi devreye girdiler, kara kutu tabir ettiğimiz kayıt cihazlarımız alındı, emniyet altına konuldu ve onların deşifresi çalışmaları başladı. hep birlikte raporun çıkmasın bekliyoruz. Bahsettim, havacılık çok regüle bir sekötürdür, bu regülasyon sadece ulusal değil, uluslararası tarafından da kontrol edilmekte ve denetlenmektedir. Biz de Pegasus Hava Yolları olarak, kurulduğumuz günden beri gerek yerel, gerek uluslararası otoritelerle bu amaçla birlikte çalışmakta ve kurallara bire bir uyum içinde hareket etmekteyiz."

"UYGULAMALARIMIZ SÖZDE DEĞİLDİR"

Bu tür olayların tek bir nedenle değil, birçok faktörün bir araya gelmesiyle yaşandığını söyleyen Nane, "Tüm bu süreç, Ulaştırma Bakanlığımıza bağlı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğümüz yayınladığı yönetmelik, kanun ve regülasyonlar doğrultusunda yapılmaktadır. Bunlar da uluslararası regülasyonlarla birebir uyumludur. Emniyet yönetim sistemiz uluslararası standartlarda , regülasyonların gerekliliğini karşılayan ve SAFA olarak adlandırılan, Avrupa Birliği Emniyet Takip Programı ile birebir uyumludur. Şirketimizin senelik skoru Avrupa Birliği standartlarının üzerindedir. Tüm pilotlarımız risk almamaları, stabil yaklaşmaları ve risk görülüyorsa pas geçmeleri, gerektiğinde yedek meydana devam etmeleri için teşvik edilirler. Bu uygulamalarımız sözde değildir. Uçaklarımız, 5.3 yaş ortalaması ile teknik güvenilirliği çok yüksektir ve bu uçaklarımızın bakımları ve uçuşa elverişlilikleri regülasyonlarla uyum içinde takip edilir. Bu tür olaylar, sadece bir nedenle değil, birçok faktörün arka arkaya bir araya gelmesiyle oluşmaktadır. Bu nedenle, kaza inceleme sürecinde, çıkacak her türlü geliştirme ve iyileştirmeleri yerine getireceğimizi peşinen taahhüt ederiz, kimsenin şüphesi olmamalıdır." ifadelerini kullandı.

"BURAYA GELMEK HİÇ KOLAY DEĞİL"

Bundan sonraki ana işimiz yaraları sarmak ifadelerini kullanan Nane, “Buraya gelmek hiç kolay değil, özellikle can kaybı ve hasarların yaralanmaların olduğu  bir noktada konuşmak hiç kolay değil. Ama bundan sonraki ana işimiz bu yaraları sarmak için bize düşen ne görev varsa yapmaktır. Ekiplerimi sürekli vefat eden ailelerimizin hastanedeki yaralılarımızın yanında, nöbetleşe 24 saat mantığı ile çalışmaktadır. Süreç ilerledikçe ve resmi kurumların araştırmaları netleştikçe bize de bilgi verilecek ve bilgiler resmi sitelerden paylaşılacaktır. Bundan sonraki işimiz yara sarma dönemidir. Giden canları geri getirmek mümkün değil ama en azından kalanların acısını hafifletmek elimizde. Biz de bu açıdan elimizden gelmeyi yapmayı kendimize görev olarak edindik. Bu acılı günümüzde mesajlarımızı iletmemize yardımcı olduğunuz şahsım ve şirketim adına sizlere teşekkür ederim" dedi.

SORULARI YANITSIZ BIRAKTI

Gazetecilerin sorularını ise yanıtsız bırakan Nane, “Şu noktada soru alacak bir konumumuz da durumumuz da yok. Ben arkadaşlarım ile hastaneye gideceğim. Zaman içinde bilgilendirme olacaktır. Elimdeki tüm bilgileri sizinle paylaştım" şeklinde konuştu.