AK Parti Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkanlığı tarafından Sivas'ta 9 ilin belediye başkanlarının da katılımıyla Yerel Yönetimler İstişare Toplantısı düzenlendi.

Sivas’ta bir otelde gerçekleşen toplantıya Özhaseki’nin beraberinde Yerel Yönetimler Başkan Yardımcıları, Milletvekilleri ve Aksaray, Çorum, Elazığ, Gümüşhane, Kırıkkale, Muş, Sivas, Tokat, Yozgat illerinin Belediye Başkanları katıldı.

 

Toplantının basına açık kısmında konuşan Özhaseki, Sivas'ın onlarca medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehir olduğunu söyledi.

 

Türkiye'de toplam 1389 belediyenin bulunduğunu aktaran Özhaseki, 803 belediyenin AK Partili, 235 belediyenin de Cumhur İttifakı'nın ortağı MHP'ye ait olduğunu dile getirdi.

 

Özhaseki, "Neredeyse nüfusun yüzde 70'ine Cumhur İttifakı olarak bizler hizmet ediyoruz. Elimizden geleni yapıyoruz, gayret ediyoruz. Çünkü amacımız vatandaşa hizmet." diye konuştu.

 

"Durmadan algı operasyonu yapıyorlar"

 

AK Parti ile hizmette yarışamayan CHP'nin iki strateji üzerinden hareket ettiğini ifade eden Özhaseki, şunları söyledi:

 

"Kocaman şehirlere büyük iddialarla geldiler. Bu şehirlerin devasa bütçelerinin olduğu, öz gelirlerinin artırılabileceği, kimseye ihtiyaç olmadan acayip şekilde bu şehirlerde işler yapacaklarını söylediler. Biz de buralarda ciddi bir muhalefet yapmadık. Neden? Çünkü vatandaş der ki 'durun bakalım kardeşim, yeni geldiler. Bir 6 ay müsaade edin, bir sene müsaade edin, 1-5-2 sene olsun bakalım.' Evet tam 2,5 yıl oldu, izliyoruz daha taş üstüne taş koyduklarını görmedik. Ne yapıyorlar peki, çok malum bir CHP stratejisi olarak; durmadan algı operasyonu yapıyorlar. Algı yalan demek, olmayanı olmuş gibi göstermek, yapılmayanı yapılmış gibi söylemek demektir. Yani iğrenç bir şeydir. Hepimizin utanacağı, yapmayacağı bir iştir aslında ama son dönemlerin modası bu oldu, algı operasyonu yapıyorlar. Yalanlar sürekli devam ediyor. Bunu genel idare içinde yapıyorlar, yerel iktidarlar içerisinde de her yerde yapıyorlar."

 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki borçlanmalara işaret eden Özhaseki, "İstanbul'da 25 sene boyunca bizim arkadaşlarımızın idare ettiği belediyede toplam borçlanma miktarı 23 milyar lira. Peki bu idarenin 2 sene boyunca borçlanma miktarı olarak aldığı rakam ne kadar, 19,5 milyar lira. Hani çok öz gelirler vardı, hani siz borçlanmadan belediyeyi idare ederdiniz, ne oldu? Senede 10 milyar gibi bir borçlanmayla devam ediyorlar, yine de ortada bir şey yok. 'Kimseyi işinden etmeyeceğiz, emekçinin asla alın terine dokunulmaz' dediler. 'Fakir, fukarayı işinden atan namussuzdur, şerefsizdir' dediler, genel başkanları dahil. Ne oldu peki, neredeyse 12 bin kişiyi İstanbul'da işten attılar. 12 bin kişiyi, garibanı, emekçiyi işten attılar ama 18 bin kişiyi de işe aldılar." değerlendirmesinde bulundu.

 

"Bakanlıkları nasıl bölüşmeyi düşünüyorlar, çok merak ediyorum"

 

Özhaseki, muhalefetin "Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti gitsin de ne olursa olsun" stratejisiyle hareket ettiğini ve tüm dünyalarının bunun üzerine kurulu olduğunu söyledi.

 

CHP'nin bir tarafına İYİ Parti’yi, diğer tarafına ise HDP'yi aldığını söyleyen Özhaseki, "Bir tarafınıza İYİ Parti’yi aldınız hayırlı olsun, öbür tarafta da utandığınız, söyleyemediğiniz HDP var, yani şu katillerin siyasi uzantısı. Bir taraftan da arkadan destekleyen Allah selamet versin Temel abim var. Geldiniz iktidara, bakanlıkları nasıl bölüşmeyi düşünüyorlar, çok merak ediyorum gerçekten. Milli Savunma Bakanlığı’nı HDP'ye vermek uygun bir şey midir? İçişleri Bakanlığı’nı, Kültür Bakanlığı’nı, Gençlik Spor Bakanlığı’nı, Milli Eğitim Bakanlığı’nı verir misiniz? Verebilirsiniz. ‘Yeter ki AK Parti gitsin, Recep Tayyip Erdoğan gitsin, ne olursa olsun’ düşüncesindeler.” diye konuştu.

 

Özhaseki, AK Parti'nin 19 yıllık iktidarı döneminde her alanda başarılı olduğunu ifade etti.

 

“Türkiye'nin, Türk insanının lehine olan bir şey söylemezler”

 

Yurtdışından fon alan bazı gazetecilerin olduğuna değinen Özhaseki, “Birkaç gündür medyada yurt dışından fonlanan gazetecilerin listesi çıkıyor. 'Fondaş medya' diyoruz bunlara, bana da listeleri geldi takip ediyorum. Anlı, şanlı konuşanlar, televizyonda boy gösteren hanımefendiler, beyefendiler niye Amerika'dan, İsveç'ten, Brüksel'den, Norveç'ten, Danimarka'dan, Almanya'dan para alırsınız. Hangi vicdanla bunu yaparsınız. Bunların söylediklerine bakın hiçbirisi Türkiye'nin, Türk insanının, bu milletin lehine olan bir şey söylemezler. Hala bu örgütlerin sözcülüğünü yaparlar. Aynı sözcülüğü zaten Avrupa Birliği ülkelerinde yapıyorlar, bu da son derece üzücü."