Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ ile Milliyetçiler Dayanışma Platformu adına Yaşar Okuyan, Zafer Partisi Genel Merkezi’nde ortak basın açıklaması düzenledi. Toplantıya; Yaşar Okuyan, Salih Dilek, Salih Kılıç, Mesude Atılgan ve Mustafa Aydın katıldı.

Yaşar Okuyan: Bugün burada oluşumuzun en önemli sebebi son gelişmeler karşısında bizim milliyetçi arkadaşlar, Türkiye’nin geneline yayılmış olan milliyetçi arkadaşlarımızla yaptığımız temasların sonucunu Sayın Genel Başkana iletmek ve bu vesile ile de kararımızı sizinle paylaşmak için. Genel Başkan ve arkadaşlarına teşekkür ediyoruz. Pazar günü bir değerlendirme yaptık. 3 arkadaşımızı görevlendirdik. Bu arkadaşlarımız Anadolu’da illerdeki milliyetçi gelenekten gelen arkadaşlarımızı temasla görevlendirdik. Bunun için de gerçekten Salih Dilek arkadaşımıza, Ramazan Aydın arkadaşımıza ve Mesuda Atılgan bu üç arkadaşımıza ayrıca teşekkür ediyorum.

“Sinan Oğan’ın yaptığı milliyetçi arkadaşlarımızda büyük bir infial yaratmıştır.”

Bizi buraya iten en önemli sebep en azından kendi adıma söyleyeyim, Genel Başkan da biliyorum, buradaki arkadaşlar da biliyor, birinci turda ben ve benim gibi birçok arkadaş Sinan Oğan’a oy verdik. Milletvekili seçiminde yine Zafer Partisi’ne oy verdik. Özellikle İzmir’deki adaylar dikkate alındığı vakit, CHP’nin adaylarından kastediyorum onlara oy vermek mümkün değildi. Sinan Oğan’ın son yaptığı hamle bizim kesimde, milliyetçi arkadaşlarımızda büyük bir infial yaratmıştır. Seçime gitmeme, katılmama daha ön plana çıktı. Biz, bu arkadaşlarımızla şöyle bir prensip kararı ile temas ettik ve dediğim gibi 64 ildeki arkadaşlarımızla ortak önerdiğimiz şey şu; topluca bir karar verelim. Siz ne düşüyorsunuz, biz ne düşünüyoruz? Kişisel değil, kişisel eleştirilerimiz hepimizin oldu. Bunları bir tarafa koyalım milliyetçilerin dağınıklığını önlemek için ortak kararda hepimiz buluşalım.

“Bizi bu konuya iten de Sayın Genel Başkan ve partisi olmuştur.”

Bu prensiple yaptığımız araştırmaların sonucunda da demin söylediğim gibi Türkiye’nin genelindeki ulaştığımız arkadaşlarımızın ortak kararıyla biz bu konuda, bizi bu konuya iten de Sayın Genel Başkan ve partisi olmuştur. Gerçekten boşluğa düştük. Milliyetçiler olarak söylüyorum ama Zafer Partisi, Ata İttifakı olarak değerlendirmiştik. Ata İttifakı’nın Cumhurbaşkanı olduğu için Sinan Oğan’a ben ve benim gibi arkadaşlar oy verdik. O, enteresan bir çizgide devam ediyor. Allah yolunu açık etsin.

“Sayın Genel Başkana İçişleri Bakanlığı verilmeli”

Bence Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Genel Başkana bir kere daha teşekkür etmesi lazım ve iyi değerlendirmesi lazım. Ümit hoca ile bizim hukukumuz çok eski ama mesele o değil. Biz bu seçimde oy kullanacaksak ve ortak aldığımız kararda Sayın Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceksek Sayın Genel Başkanın sayesindedir. Bunu açıklıkla söylüyorum çünkü Sinan Oğan hadisesi bizi tamamen boşluğa itmiştir. Bizim gönlümüzden geçen daha rahat hareket edebilmemiz için Sayın Genel Başkanın orada hassasiyetlerini biliyoruz. Mültecilerle ilgili hassasiyetini biliyoruz. Vatanseverliği ile ilgili hassasiyetini biliyoruz. Bölücülere karşı ve benzeri terör örgütlerine karşı olan hassasiyetini de bildiğimiz için biz kendi kanaatimiz olarak bunu paylaşıyoruz; Sayın Kılıçdaroğlu keşke Sayın Genel Başkana İçişleri Bakanlığı’nı ve partiden de bir iki kişiyi en iyi yerlerde değerlendirsin. Bu da bizim samimi isteğimiz ve talebimizdir.

Prof. Dr. Ümit Özdağ: Milliyetçiler Dayanışma Platformu’nun bu açıklamasından ve desteğinden dolayı kendilerine şükranlarımızı ifade etmek istiyoruz. Çünkü bir kader seçimi; Türkiye, göçmenistan olacak mı yoksa Türkiye, Türkiye olarak mı kalacak? Bunu bir referandum olarak görüyoruz. Türk halkının, Türkiye’nin örtülü istilasına ‘hayır’ diyeceğini düşünüyoruz. Sadece Türkiye’nin örtülü istilasına ‘hayır’ demekle kalmayacaksınız aynı zamanda terör örgütleriyle etkili, stratejik, uzun vadeli bir mücadelenin de yaşama geçirilmesine şahit olacaksınız. Türk milliyetçileri, Atatürkçüler devletin kuruluş esasları konusunda, Anayasanın ilk dört maddesi, 66’ıncı maddesi konusundaki hassasiyetlerini bu süreçte net bir şekilde ortaya koymuşlar.

“Zafer Partisi bu mücadelenin güvencesidir”

Türk siyasetinin vazgeçilmez temel ilkeleri olduğunu tekrar teyit etmiştir. Bunun ötesinde Türkiye’nin ve Türk Milletinin varlığını ve birliğini korumak için Türkiye’ye yönelik bir savaş biçimi olan terörizme karşı da en etkili şekilde mücadele etmek gerekir. Zafer Partisi bu mücadelenin güvencesidir. Zafer Partisi 13 milyon sığınmacının vatanlarına, devlet hukukuna ve insan haklarına uygun bir şekilde ama Türk halkının da yüksek menfaatlerini koruyacak bir anlayışla bir sene içerisinde geri yollanmalarının güvencesidir. Pazar günü yapılacak seçimlerde Türk halkından oyunu Türkiye’yi geri almak, göçmenistan olmayacak şekilde kullanmasını hassasiyetle rica ediyorum.