Bilindiği üzere, yönetim olarak, 2016-17 sezonu devre arasında,Kayseri ve Kayserispor’a büyük emek vermiş şahsiyet ve şehri yönetenlerin ricası üzerine göreve geldik.

Bilindiği  üzere, yönetim olarak, 2016-17 sezonu devre arasında,Kayseri ve Kayserispor’a  büyük emek vermiş  şahsiyet ve şehri yönetenlerin ricası üzerine göreve geldik.

​Yönetimi devraldığımızda KAYSERİSPORumuz,ilkyarıda topladığı sadece 12 puanla düşme potasına girmiş,futbolcularının yarısı alacaklarını alamadıklarından sözleşmelerini fesh etmiş,diğer 8-10 oyuncu ise akibetlerininne olacağını merakla beklemekteydi.Ekonomik açıdan ise kamuoyunun bilgisinin aksine , ( borçsuz zannediliyordu ) ilk etapta bize yaklaşık 106 trilyon borç sunuldu ve söz konusu borç  kur artışı,faiz ve mahkeme masraflarıyla birlikte 130-140 Trilyon olarak tahakkuk etti ve hiçbir geliri kalmamış kulübümüzde altından kalkılması çok zor bir sıkıntı karşımıza çıktı.

​Ancak , sonuçta Kayserispor bu şehrin en önemli ortak değeriydi ve mutlaka bir çözüm bulunmalıydı.

​Bana görev tevdii edilirken bu problem de ilgililerce masaya yatırılmış ve o güne kadar oluşmuş borçla ilgili şehrin ileri gelenlerinin kaynak arayışı yapacakları,görevtarihinden sonraki dönem için ise bağış,borç,performans geliri,kredi vs.  şeklinde yeni yönetimin gayret içinde  olacağı ve kulübümüzün hem ligde kalmasının sağlanması hem de ileriki dönemlerde daha üst sıralar için mücadele eden ,kurumsallık yönünden adım atan bir yapı oluşması için çalışılması konusunda fikir birliği oluşmuştu.

​Bu mutabakattan sonra ,çalışmaya başlayan yönetimimiz,2016-17 sezonu ikinci yarısında müthiş bir dayanışma örneği ile; özellikle taraftar-yönetim bütünleşmesi ve tarafların taahhütlerini eksikte olsa ciddi bir gayretle yerine getirmeye çalışması sonucu ,ilk yarıdaki 12 puanın üzerine 26 puan daha koyarak,sezon bitimine 3 hafta kala ligde kalmayı garantilemişti.

​Sezon bitimiyle birlikte,yönetimimiz genel kurul kararı alarak, hiç azalma olmayan maddi sıkıntıyı çözebilecek ve Kayserisporumuzun geleceğini planlayacak vizyon sahibi yeni bir yönetimin göreve gelmesini amaçlamıştı.Kulüp başkanı olarak ben ,ilgili ve yetkililerle yaptığım görüşmeler de geçtiğimiz yarım sezonda bile,planlanan maddi desteği sağlayamadığımızı,bu borç yükü ile önümüzdeki sezon ve sezonlar içinde  mutlaka daha ciddi gayret gösterilmesi gerektiğini , geçmişten gelen borç ve faiz sarmalı , kur farkı ve diğer sürpriz borçlarla tek başıma benim ve yönetimimin mücadele edemeyeceğini belirterek,ya yeni bir alternatif,ya destek veya görevden ayrılmamı istedim.Ancak ilgili herkesçe bilinmektedir ki  yeni destek sözleri ve daha çok gayret beklentisiyle seçimli olarak almış olduğumuz genel kurul, gündeminden, seçim maddesi çıkarılarak “mali genel kurula” çevrilmiş ve mevcut yönetimimiz göreve devam etmiştir.

​Ancak,2017-18 sezonu başlangıcından bitiş tarihine kadar,başkan olarak ben,yönetim ve kulüp performans kaynaklarından başka ilave bir maddi kaynak sağlanamamış ,sezon bu şekilde tamamlanmıştır.Bu konuda hiç kimseyi suçlamıyor,ancak bir durum tespiti sunuyorum.

​2018-19 futbol sezonu öncesi Mayıs 2018’de ise bu kez seçimli genel kurula gidilmiş ve problemler ilgililer ve kamuoyuna en ince detayına kadar paylaşılmıştır.

Yapılan görüşmeler sonucunda,geçmişten eksik  kalan veya önümüzdeki dönem için bulunması gereken kaynak konusunda da bir mutabakat oluşmuş ve başkanlığımda oluşan yönetim kurulu,2018-19 sezonuna başlamıştır.

​Fakat,yukarıda izah edilen mutabakat ve sözler üzerine görevi kabul eden yönetimimiz,genel kurulun üzerinden 5-6 ay geçmesine ve çok ciddi sıkıntılar yaşanmasına rağmen kendi kaynaklarının dışında şehirden en küçük bir ilave destek sağlanamamıştır.

​Geçmiş borçların ödenmesi ve lisansa engel geçmiş alacaklarının federasyondan kesilmesi mecburiyeti nedeniyle kulüp gelirlerimizin tamamı ilk göreve geldiğimizdeki toplam borç; faizi ve kur farkına gitmektedir. Futbolcu ,teknik heyet ve diğer güncel ödemeler ise şahsım ve yönetimin gayretleri ile döndürülmüştür.

​Ancak ,geldiğimiz noktada,

​Ülkemizin içinde  bulunduğu ekonomik ve sıkıntılı durum,başta TFF,yayıncı kuruluş,bankalar ve diğer resmi kurumları olumsuz yönde etkilediği gibi,şahsi destek gayretlerimize de ciddi engeller oluşturmaktadır.Takımımızın şehir desteğinden mahrum kalmasına da mevcut ekonomik koşullarda etkin olabilir,ancak mutlaka çözüm bulunmalıdır.

​Bu itibarla;

​Kayserispor’u bu şehrin ortak ve önemli bir değeri olarak gören idarecilerimiz ve diğer  ilgi duyanlarla mevcut durumu açıkça paylaşmanın, “şeffaf yönetim” anlayışımız  gereği bir görev olduğunu düşünmekteyim.

​Bu düşünce ve görev anlayışıyla,15.10.2018 günü toplanan yönetim kurulumuz, göreve geldiği günden bugüne kadar takımlarını içeride ve dışarıda yoğun bir şekilde destekleyip,her şart ve ortamda bizlerin yanında olan büyük Kayserisportaraftarına,Kayserisporumuza destek veren değerli yönetim ve hemşehrilerimizeteşekkür etmekle birlikte;

​Bütün Kayseri’nin yeniden,KAYSERİSPOR’un günü ve geleceği için,kenetlenmesini sağlamak adına;

​3 Kasım Cumartesi saat 11.00’de seçimli genel kurul yapılmasına,çoğunluk sağlanmaz ise 10 Kasım Cumartesi günü aynı saatte ve aynı yerde toplanılmasına karar vermiştir.

​Bundan sonraki süreç,kulübün gerçek sahipleri olan büyük taraftarımız,genel kurul üyelerimiz ve Kayserisporumuzun problemlerini KAYSERİ’nin meselesi olarak algılayan şehir yöneticilerimizin inisiyatifindedir.Şahsıma ve yönetimime düşen görev ise,genel kurul gününe kadar,takımımızla ilgili tüm vecibelerimizi yerine getirmek ve genel kurulda da Kayserisporumuzun  menfaatini her şeyin üstünde tutmak olacaktır.

 

Sevgi  ve  Saygılarımla….

 

​Dr.Erol BEDİR

KAYSERİSPOR KULÜBÜ