İstikbal Mobilya Kayserispor Kulüp Başkanı
kanımız Sayın Mehmet Özhaseki ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mustafa Çelik’in gayretleriyle bazı sponsorluklar temin edilmiş, devre arasındaki ekonomik çıkmazda başkan Erol Bedir ve yeni yönetime destek olunmuştu. Böylece gerek kulüp başkanının kaynakları gerekse bu destekler 2016-17 sezonu devre arasında Kayserispor’un hamle yapmasını sağlamıştı. Bu desteklerin kesilmesini sağlamak Kayserispor’un başarılı olmasını istemeyenler için en öncelikli konuydu. Öyle yaptılar. Lobilerini, medyalarını kullanarak son iki sezon boyunca şehir yöneticilerinin Kayserispor’a gerekli desteği vermelerini engellediler. Akla hayale gelmeyecek çabalarla, takıma destek olan sponsorları bile (İstikbal mobilya vs ) “Niye yardım yapıyorsunuz ?” diye eleştirdiler. Ellerinden gelse taraftarları bile maçlara göndermeyecek, belediyeleri, resmi kurumları kendi hedefleri doğrultusunda yönlendireceklerdi.
Şunu unuttular; Herkesin bir hesabı varsa Allah (cc)’ın da bir hesabı vardır.
Onlar kötülük istedikçe, başkan. Yönetim, taraftar ve takım kenetlendi. Tam düştüler, artık bittiler dedikleri esnada Kayserispor ruhu yeniden canlandı.
Kötü niyetlerini saklamak suretiyle hata olarak lanse edip, eleştirmeye çalıştıkları konuların tamamında ters köşe oldular. Transferleri beğenmediler, ilerleyen zamanlarda oyuncuların performanslarıyla konuşamaz oldular. Sakatlık ve cezalar nedeniyle sportif açıdan sıkıntılı olduğumuz dönemlerde tam üzerimize çullanmaya hazırlanırken son 9 maçta aldığımız 19 puanla sus-pus oldular. Eski dönemlerden gelen ve yeni yönetimle hiç ilgisi olmayan yaklaşık 100 (TFF, FİFA, UEFA) dosyası ve 150 milyon TL’lik borç yükü altında ezilirler dediler, 90’ın üzerinde dosya temizlenip, temizlenecek 3-4 dosya kalınca şaşırdılar. Eskilerden gelen transfer yasaklarının, devre arasına denk getirilmesini eleştirdiler, ancak şu an o konuda da sessiz haldeler. Büyük taraftarı takımın arkasından çekme çabaları ise tam bir fiyasko oldu. Onlar konuştukça taraftar takımına sahip çıktı.
Ancak bir şeyi başardılar. Şehir yöneticilerinin ve iş adamlarımızın takımına, şehrin en önemli markasına tam olarak destek olmalarına mani oldular. En azından şevklerini kırdılar. Ülkemizdeki ekonomik sıkıntıların da etkisiyle son iki sezondur takımın tüm ekonomik yükü kulüp başkanı, yönetim ve İstikbal mobilya tarafından omuzlanırken şeker fabrikası ve Bekaş gibi sponsorlarımızın da katkısı oldu. Kayseri ve benzer illerin kendi belediyeleri ve kamudan aldıkları destekler kıyaslandığında gerçekten son sırada olduğumuzu söyleyebiliriz. Tabii bu tespiti yaparken kimseyi eleştirmek veya şikâyet etmek amacını gütmüyoruz. Herkesin idari anlayışı, öncelikleri, bu tip konulara gösterdiği hassasiyet farklı olabilir. Başka bir şehrin süper ligdeki takımının önemi o şehrin yöneticileri açısından bizden daha ön planda olabilir. Bu bir bakış açısıdır. Yoksa bu devre arasında bize benzer şehir takımlarının transfer tahtalarını açma ve transferler yapma adına harcadıkları milyonlarca doları o şehirler bulurken, Kayserisporumuz transfer için tek kuruş harcamazken (yasak vardı) genel giderler için bile küçük istisnalar haricinde bir kaynak oluşturamamasını izah edemeyiz.
Bütün bunlara rağmen, Görevi aldığımızdan, bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de başkan ve yönetim olarak her türlü zorluğun altından kalkmaya ve içinde yaşamaktan sonsuz mutluluk duyduğumuz Kayseri adını taşıyan takımımızı en iyi yerlere taşımaya kararlıyız. Bu konuda en büyük dayanağımız ise büyük taraftarımız ve değerli hemşerilerimizdir.
Bu itibarla, Dünü unutma, bugüne sahip çık, yarın için; Kenetlen Kayseri! 2 Mart Cumartesi günü saat 16.00’da kendi evimizde oynayacağımız Beşiktaş maçında tribünlerde boş yer kalmasın. 9 maçlık yenilmezlik serimizi devam ettirip, alacağımız 3 puanla yeni hedeflere hep birlikte yelken açalım. Geçmişte yaptıklarımızı hatırlayalım; ancak oraya takılı kalmadan, rehavete kapılmadan lig yeni başlıyor gibi galibiyete odaklanalım” diye konuştu.