Hdp Sokak Eylemlerinin Araştırılmasını İstiyor
HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, Kobani eylemlerinde hayatlarını kaybedenlerle ilgili komisyon kurulmasını ve kimliklerine bakılmadan TBMM tarafından araştırılıp sorumluların hesabını vermesi ger
HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, Kobani eylemlerinde hayatlarını kaybedenlerle ilgili komisyon kurulmasını ve kimliklerine bakılmadan TBMM tarafından araştırılıp sorumluların hesabını vermesi gerektiğini söyledi.
Parlamentoda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularına cevap veren Adil Zozani, Kobani nedeniyle yapılan sokak eylemlerinin araştırılması gerektiğine dikkat çekti. "Eğer 43 vatandaşımız sokak eylemlerinde hayatını kaybetmişse, kimliklerine bakmaksızın bu konunun parlamento tarafından araştırılması gerektiğini, sorumlularının hesabını vermesinin sağlanması gerektiğini düşünüyoruz" diyen Zozani, Abdullah Öcalan´ın Kürtler açısından çözüm sürecinde başmüzakereci olarak görüldüğünü belirtti. Öcalan´ın başmüzakereci konumunun yasal bir zemine oturtulması gerektiğini savunan Zozani, "Hem Kandil´den yapılan birçok açıklamada hem biz siyasetçiler olarak ifade ettiğimiz bir husus var; bu süreci Kürtler açısından Öcalan temsil eder. Öcalan´ın Kürtler açısından başmüzakereci olduğu bizim açımızdan olmayan bir tartışmadır. Son 2 yıldır bizim ağırlıklı olarak diyalog süreci olarak tarif ettiğimiz bu süreçte heyetler düzeyinde Sayın Başbakan´ın ve Cumhurbaşkanı´nın bilgisi dahilinde İmralı´da sürdürdüğü diyalogda esasında devletin de Öcalan´ın başmüzakereci pozisyonunu kabul ettiğini gösterir. Bunların yasal bir çerçeveye oturtulması gerekir. Haziran ayında parlamentoda önemli bir yasa geçirdik. Bu yasanın ikinci maddesindeki hususların yerine getirilmesi gerekir. Heyetimizin Kandil´de KCK yetkilileri ile konuşacağı husus budur. Hükümet bu konuda adımlar atmada imtina etti. Türkiye´de biz daha çok musibetlere bakarak maalesef yol alıyoruz. Bu konuda adım atılması gerektiğini çok defa ifade ettik ancak devlet mekanizması ağır işliyor" dedi.
"YOL KAZASI OLARAK TARİF EDİLMESE BİLE BİR ENGEBEYİ AŞTIĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUZ"
Kobani eylemlerinden her kesimin ders çıkartması gerektiğini ve bir sıkıntı yaşandığını, bu sıkıntıyı yol kazası değil bir engebe olarak gördüğünü, bir engebenin aşıldığını belirten Zozani, "Sayın Atalay´ın kamuoyu ile paylaştığı bilgiler çerçevesinde şunu söyleyebilirim, biz evet bir sıkıntı yaşadık, tamamıyla bir yol kazası olarak tarif edilmese bile bir engebeyi aştığımızı düşünüyoruz. Kobani eylemleri, 43 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi, ortalığa bu kadar provokatörün saçılması bizlere artık bazı şeyleri öğretiyor, herkesin bundan bir ders çıkartması gerekiyor. Biz Kürt siyasetçiler olarak her olaydan payımıza düşen sonuçları çıkartıyoruz ama bu işler tek taraflı değildir. Varto´dan başlayarak insanların ölümlerine sebebiyet verecek davranışların tamamının bir incelemeye tabi tutulması gerektiğini düşünüyoruz. Madem ki bu ülkede birlikte yaşamaya devam edeceğiz, ortak bir gelecek inşa etmekten söz ediyoruz. Türkiye´nin çevresinde gelişen olaylar aynı zamanda Türkiye´ye sıçrama şansı da veriyor. Türkiye bu şansını ancak kendi demokrasisini geliştirerek, kendi içindeki sorunlarını çözerek rol model ülke pozisyonuna gelebilir. Ancak hükümet bu konuda maalesef olması gereken adımları atmıyor" diye konuştu.
"BU ÇABALARIN HİÇBİRİSİ BOŞ ÇABALAR DEĞİLDİR"
HDP Milletvekili Altan Tan´ın çözüm sürecine yönelik açıklamalarının kamuoyuna yansıması ile ilgili sorulara cevap veren Zozani, "Sayın Tan kendi kişisel görüşlerini ifade etmiştir, saygı duyarım. Ancak biz bu süreçte kan akmasına dönük her türlü engelleyici iyi niyet adımının içinin dolu olduğuna kanaat getiririz" dedi.
Akan kanın durmasını istediklerini ifade eden Zozani, "Türkiye´nin Kürt halkı ile tarihsel mutabakatını yenileyip önümüzdeki yüzyıllara bakmasını arzu ediyoruz ve bu çaba içindeyiz. Bu çabaların hiçbirisi boş çabalar değildir. Bütün bu adımların alt yapısı tümden kurgulanmış ve her şey tamamdır diyebileceğimiz noktada değiliz. Zaten öyle olsaydı bu kargaşaları yaşamamış olurduk. Ancak, bundan sonrası için eksikleri bertaraf edip, ileriye bakmamız gerektiğini düşünüyoruz. Ben kamuoyuna umut veren bir noktada olmamız gerektiğini düşünüyorum. Hükümet seçim hesapları içinde olabilir, şunu da biliyoruz ki, bu süreç hiçbirimizin seçim hesaplarını bekleyecek bir süreç değildir" şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE KAMUOYU ÇÖZÜMDEN YANADIR"
Yaşanan seçimlerin Türkiye kamuoyunun çözümden yana olduğunu gösterdiğini kaydeden Zozani, "2012 yılı sonu itibariyle Türkiye üç tane seçim gördü. Bu üç seçimde de Türkiye kamuoyu çözümden yanadır. Türkiye kamuoyu hükümete bu cesareti verdi. Bu süreci basit seçim hesabına kurban etmememiz gerektiğini ifade ediyoruz. Sokaklarda ortaya çıkan tablo biraz daha devam etse hükümet edemeyecek noktaya gelir, bizler siyaset yapamayacak noktaya gelirdik" dedi.
"MAKUL ŞÜPHE ARGÜMANI, ESAS KARARNAMESİ ARGÜMANIDIR"
CMUK ve TCK´da değişiklikler öngören teklifle ilgili eleştirilerde bulunan Zozani, "Makul şüphe argümanı, esas kararnamesi argümanıdır. Sansür ve sürgün kararnamesinde bu vardı. Hükümetin bu ifadeye geri dönüş yapıyor olması büyük bir talihsizliktir. Hükümet Almanya´da polislere tanınan yetkiler neyse Türkiye´de de polise tanımak istiyor. Bizde hodri meydan diyoruz, Almanya´da polise tanınan yetkileri Türkiye´de polise tanıyalım diyoruz. Ancak Almanya´da kanunlar polislere tanınan yetkilerden ibaret değildir. Almanya´daki idari ve siyasi yapıdaki kanunları da örnekleyelim. Ancak sadece kötü örnekleri örnek alarak Türkiye´de toplumsal yaşamı tahsis edeceklerine olan inançları varsa bu boş bir inançtır" açıklamasında bulundu.
"HÜKÜMET BUNLARI YAPARSA SOKAKTAKİ ATEŞİ SÖNDÜRMÜŞ OLACAK"
Çözüm sürecine yönelik hükümetin acilen atması gereken adımları sıralayan Zozani, "Bizim daha önce öne sürdüğümüz üç temel talep var. İmralı´da Öcalan´a sekretarya talebidir. İkincisi bu süreci gözlemleyecek tarafsız bir gözlem heyeti. Üçüncüsü olarak Haziran ayında çıkarttığımız ikinci maddesinde geçen komisyonların kurulup iş başı yapmasını istiyoruz. Hükümet bunları yaparsa sokaktaki ateşi söndürmüş olacak. Bunun dışında güvenlikçi politikanın Türkiye´nin sokağını sakinleştirmeyeceğini hükümetin de bilmesi gerekir" ifadelerini kullandı.
(DY-CC-Y)
17.10.2014 16:05:23 TSI