Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD ile yaşanan F-35 krizine ilişkin “Eğer F-35 satın alamazsak yeni alternatifler aramamız gerek. Bu bizim tercih ettiğimiz şey değil. Biz F-35 satın almak istiyoruz” dedi.

Estonya'nın başkenti Tallin'de mevkidaşı Urmas Reinsula ile ortak basın toplantısı düzenleyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, çok verimli bir görüşme yaptıklarını söyledi. Bakan Çavuşoğlu, “İkili ilişkilerimiz ve işbirliklerimiz üzerine Başbakan Ratas ile de görüşme fırsatı yakaladım. Sizin de bahsettiğiniz gibi bugün ikili ilişkilerimizin tüm yönlerini görüştük. Harika ilişkilerimiz var. Türkiye için Estonya yalnızca bir NATO müttefiki değil dahası güvenilir bir partner” dedi. 

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ne Geçici Üye olarak seçilmelerinden dolayı tebrik eden Çavuşoğlu, Estonya'yı 2 yıl boyunca bu pozisyonda destekleyeceklerini belirtti. İkili ekonomik işbirlikleri üzerine de görüştüklerini belirten Çavuşoğlu, ortak ticaret ve ekonomi komisyonu kurulması gerektiği konusunda mutabık kalındığını aktardı. Estonya'ya Türk şirketlerini destekledikleri ve güvendikleri için teşekkürlerini sunan Çavuşoğlu, “Giderek artan şekilde daha fazla Türk şirketi yatırım amacı ile Estonya'ya geliyor. Bunun yanı sıra eğitim, kültür gibi konulardaki işbirliğimizi arttırmalıyız” şeklinde konuştu. Türkiye'ye gelen turist sayısının arttığını ve bundan memnun olduklarını belirten Çavuşoğlu, “Çoğu da memleketim Antalya'ya geliyor, bundan özelikle mutluyum. Türkiye'den Estonya'ya gelen öğrenci sayısı da ayrıca artıyor, bu demek oluyor ki sizin eğitim sisteminiz de iyi. Erasmus programı kapsamında Estonya'dan Türkiye'ye gelen öğrenci sayısı da giderek artıyor” dedi.

“Rejimin İdlib'deki saldırıları sebebi ile bazı problemler ile yüzleşiyoruz”

Türkiye'nin Rusya ile askeri işbirliği üzerine açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu, “Her şeyden önce Rusya bölgedeki bir gerçektir. Bizim Rusya ile iyi ekonomik ilişkilerimiz var. Suriye'de bazı zorluklarımız var. Astana, Soçi kapsamında beraber çalışmayı deniyoruz. Ama bu günlerde, rejimin İdlib'deki saldırıları sebebi ile bazı problemler ile yüzleşiyoruz” ifadelerini kullandı.

“ABD'den hava savunma sistemi almak istedik, ama almadık”

Bölgede yaşanan durumun oldukça hassas olduğunu belirten Çavuşoğlu, “ Gerçek şu ki Rusya'dan gaz alıyoruz. Biz müttefikimiz ABD'den hava savunma sistemi almak istedik, ama almadık. Bu acil bir ihtiyaçtı. S-400 sistemleri almak zorunda kaldık” şeklinde konuştu.

“Eğer F-35 satın alamazsak yeni alternatifler aramamız gerek”

F-35 savaş uçaklarının alımı ile ilgili ABD ile yaşanan krize değinen Çavuşoğlu, “Bugünlerde ABD bazı sorunlar çıkarıyor. Ama biz hala bu programın bir parçasıyız. Bu 9 ülkenin, 9 müttefikin programı. Türkiye ayrıca F-35'lerin bazı parçalarını üretiyor. Ve biz tüm F-35 uçaklarını satın almak istiyoruz. Biz bunları satın almak için yaklaşık olan 1.4 milyar dolar ödemede bulunduk. Sonuç olarak bizim savaş uçağına ihtiyacımız var. Eğer F-35 satın alamazsak yeni alternatifler aramamız gerek. Bu bizim tercih ettiğimiz şey değil. Biz F-35 satın almak istiyoruz” dedi.

Dün Rusya'da katıldıkları MARKS-2019 fuarında inceledikleri Rus savaş uçakları hakkında değerlendirmede bulunan Çavuşoğlu, “Dün bir fuar vardı ve biz tüm bu SU-57'leri ve sergilenen diğer ürünleri gördük. Söylemeye çalıştığım şey şu, evet bizim Rusya ile iyi ilişkilerimiz var. Ve bizim Ukrayna ile mükemmel ilişkilerimiz var. Estonya ile birlikte Ukrayna'nın gerekçelerini ve toprak bütünlüğünü destekledik” ifadelerini kullandı.

“Rusya ile olan ilişkimiz de bizim NATO üyeliğimize alternatif değil”

Kırım'ın Rusya tarafından ilhak edilmesi meselesinde Türkiye'nin duruşunu hatırlatan Çavuşoğlu, “Bu bazen bazı, aralarında Avrupa Birliği (AB) üyelerinin de olduğu batılı ülkeler tarafından unutuluyor. Ama Baltık ülkeleri, daha çok Estonya ve Türkiye bu meseleyi her zaman gündeme getiriyor. Demeye çalıştığım şu ki, bizim Rusya ile olan ilişkimiz, Ukrayna ile olan ilişkimize alternatif değil. Bizim Rusya ile ya da başka bir ülkeyle olan ilişkimiz de bizim NATO üyeliğimize, NATO ile olan dayanışmamıza, Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimize ya da daha genel olarak batıyla olan ilişkilerimize alternatif değil” açıklamasında bulundu.