Hakkari'nin Dağlıca ilçesinde Jandarma Özel Harekat Uzman Çavuş olarak görev yaparken 1997 yılında bölücü terör örgütü PKK ile çıkan çatışmada vurularak gazi olan Ahmet Gök, "Şuan beni askere çağırsalar zevkle giderim, yeter ki elim ayağım tutsun. Bu vatanı canımın son damlasına kadar savunurum" dedi.

Artan terör olaylarının gölgesinde kutlanan 19 Eylül Gaziler Günü'nde İHA muhabirine konuşan 45 yaşındaki gazi Ahmet Gök, Dağlıca'da 16 askerin şehit olmasıyla 18 yıl önce yaşadığı acıyı tekrar yaşadığını belirterek, "Tekrar askere gidip Dağlıca'da zevkle görev yapmaya hazırım" dedi. 1997 yılında Dağlıca'da görev yaparken bölücü terör örgütü PKK ile girilen çatışmada iki komutan arkadaşını şehit veren kendisi de yaralanan, GATA'da 6 ay yoğun bakımda 6 ay da serviste 1 yıl tedavi gördükten sonra gazi olan Gök, vurulduğunda 1.5 yaşında ve 4 aylık çocukları olduğunu ancak PKK ile mücadele ederken biran olsun şehit olmaktan tereddüt etmediğini kaydetti. Gök, jandarma özel harekatın doğu da askeriyenin bel kemiği olduğunu hatırlatarak, "Bu askerler nerede bir çatışma olsa çatışmanın içerisine bırakılırdı. Görevi en uç noktada savaşmaktır. O savaş esnasında ya vurur ya da vurulur. Bizim görevimiz buydu. İşte ben de böyle bir olayda gazi oldum" dedi.
Gazi Gök, O bölgede yıllarca görev yapan insanların yüzde 90’nının, sivil hayata döndüğünde uyum sağlama problemi yaşadığına dikkat çekerek şunları kaydetti: 

"Psikolojik destek görmeden sivil hayata alışması zor oluyor arkadaşların. Kırılgan ve daha duyarlı oluyorlar ilgi bekliyorlar. Şuan gazilerin birçoğu ilgisizlikten yakınıyorlar, özellikle tekerlekli sandalyeye muhtaç olup da kendi ihtiyaçlarını kendi görmeyen arkadaşlarımız psikolojik olarak da her şeye ihtiyaç duyuyorlar. Yani bir komutanın gelmesi veya devlet büyüklerinin gelmesi bir merhaba demesine bile ihtiyaç duyuyorlar."
Gök, Dağlıca'ya askerlik yapamaya zevkle gidebileceğini vurgulayarak, "Dağlıca da 16 askerin şehit edilmesinin ardından geçmişi tekrar yaşadım. Zaten dağlıca’da vuruldum ben aynı bölgede her olayda tekrar o olayı görüp yaşıyorum. Şuan beni askere çağırsalar zevkle giderim. Yeter ki elim, ayağım sağlam olsun. Bu vatan için hiçbir zaman gözümüzü kırpmadım yine kırpmayız. Yeter ki Allah sağlık , güç versin Vatanımı kanımın son damlasına kadar savunurum" diye konuştu. 

Gazi olmasının üzerinden 18 yıl geçtiğini ancak aynı acıların hala devam ettiğinin altını çizerek şöyle devam etti: 

"Gaziler günü nedeniyle gazi arkadaşlarımın hepsinin gaziler gününü kutlarım. Şehit ailelerine tekrardan sabırlar diliyorum ve bu acıların dinmesini isterim. Hala üzerinden yıllar geçti ben gazi olalı 18 yıl oldu. Hala aynı şeyleri yaşıyoruz. Bitsin artık bu diyorum bitsin. Ne olacaksa olsun ama biran önce olsun. Böyle 1-1, 2-2,5-5, nereye kadar bunun sonu. Bunu bitirecek olan da güçlü bir siyasi hükümettir. Bitmezse bunun sonu daha da kötüye gider. Artık ya verilsin ya alınsın konumu varya o duruma geldi ülkemiz. Ama verilme olayında Türk Milleti kanının son damlasına kadar vermez ancak hepimizi yok etmeleri lazım."